Depresyondayım dedi rüzgarı yakaladı

Ecza depolarındaki Prozac stoklarını kurutanlar Göksel'in ‘‘Depresyondayım’’ ÅŸarkısını çok sevdi. Åžarkıcının dolapların içine gizlenerek ÅŸarkı söylediÄŸi, buzdolabını talan ettiÄŸi ve Türkan Åžoray filmleri izleyerek aÄŸladığı klibi de ÅŸarkının etkisini katmerledi. Yıllar önce kırmızı saçlarıyla ‘‘Sabır sabır ya sabır’’ diyerek çıkan Göksel ÅŸimdi iyice süzülmüş, esmerleÅŸmiÅŸ ‘‘Depresyondayım, unutuldum, aldatıldım’’ diyor.Göksel sadece görüntüsüyle deÄŸil ‘‘Körebe’’ albümündeki özel müziÄŸiyle de yetmiÅŸli yıllardan fırlamış gibi. Gerçi 1971 doÄŸumlu ama ÅŸarkıları NeÅŸe Karaböcek, görüntüsü Türkan Åžoray'ın 2001 versiyonu, o yılların naifliÄŸinden ve sadeliÄŸinden çok etkilendiÄŸini söylüyor. Åžu an yaşı otuz civarındaki kadınların çoÄŸu gibi ilk aÅŸkı Erol Evgin. Göksel'in kocaman kara gözlerinin biri dokuz, diÄŸeri dört numara miyop, üstelik gayet seksi bir biçimde de ÅŸehla. Bütün bu göz saÄŸlığı durumu onu acayip baygın bakışlı yapıyor. Zaten evvel eski herkes onu Türkan Åžoray'a benzetirmiÅŸ, büyük bir hayranı olduÄŸu Türkan Åžoray bile onu kendi gençliÄŸine benzetiyor. Hatta bu yüzden ‘‘Depresyondayım’’ ÅŸarkısının klibinde eski siyah beyaz filmlerinden görüntüler kullanmasına izin vermiÅŸ.ÇocukluÄŸunda saç fırçası tutarak ÅŸarkı söyleyen kızlar familyasından olan Göksel, ÅŸarkıcılığı ciddi ciddi meslek edinen ve iÅŸini çok sevenlerden. Küçükken ne olmak istediÄŸini soran anneannesine ‘‘şarkıcı’’ diyor, anneannenin ‘‘çok ayıp’’ cevabı bile onu yıldırmıyor. Sürekli bağıra bağıra ÅŸarkı söylüyor, evdekiler ‘‘Ne olur biraz sus’’ diye yalvarıyorlar. Hatta bu uÄŸurda gece gündüz deli gibi üniversite sınavlarına hazırlanarak kazandığı BoÄŸaziçi Ãœniversitesi'nin Felsefe Bölümü'nü ikinci sınıftan bırakıyor ve çok uzun yıllardır ÅŸan dersi alıyor. Neyse ki bu kararından dolayı zerrece piÅŸman deÄŸil. Göksel, ilk albümünü 1997 yılında çıkardıktan sonra sessizliÄŸe gömülmüştü. Yani biz öyle zannediyormuÅŸuz ama o zaman zarfında hiç boÅŸ durmamış. Barlarda söylemiÅŸ, stüdyolarda vokal yapmış, reklam jingle'ları seslendirmiÅŸ. En önemlisi akustik gitar çalmayı öğrenmiÅŸ ki, Göksel gibi kendi bestelerini çalıp söyleyen biri için çok büyük bir kazanç bu.Son albümünün hit ÅŸarkısı ‘‘Depresyondayım’’ dahil olmak üzere albümdeki ÅŸarkıların çoÄŸunun sözlerini ve müziklerini kendisi yapan Göksel iki tane de unutulmaz NeÅŸe Karaböcek ÅŸarkısı söylüyor; ‘‘Günün Birinde’’ ve ‘‘Niyet’’. NeÅŸe Karaböcek dinleyerek büyüyen (babası Karaböcek hastası) Göksel onun ÅŸarkılarına ayrı bir anlam ve önem yüklüyor. Zaten kendine ait ÅŸarkılarda da hep bir NeÅŸe Karaböcek tadı var.Çocuksu hatta bebeksi denilebilecek farklı bir ses tonu olan, müziÄŸe farklı yaklaÅŸan Göksel, albümünün de farklı olmasını istemiÅŸ. Onun için de oturmuÅŸ, uygun zamanın gelmesi için beklemiÅŸ. Sabrın sonu selamet tabii ve ÅŸimdi hepsini çok sevdiÄŸi ÅŸarkıları teker teker ortaya çıkmış. Göksel'in sahnede de denemek istediÄŸi çok farklı bir ÅŸey var; daha çok pavyonlarda kullanılan ve sesini çok sevdiÄŸi elektro gitar eÅŸliÄŸinde ÅŸarkı söylemek. Türkan Åžoray'ın gazinolarda ÅŸarkı söylediÄŸi filmlerden sahneleri hatırlarsınız ne demek istediÄŸimizi daha iyi anlarsınız.Ãœniversite sıralarında çoksesli korolarda ÅŸarkı söylemeye baÅŸlayan Göksel dört sene Ä°stanbul'daki ve Antalya'daki yazlık mekanlara sahneye çıktıktan sonra 1995'te Onno Tunç ile tanışmış ve ilk albümünü çıkarmak için sözleÅŸme imzalamış. Hemen arkasından Onno Tunç'un yaÅŸamını kaybettiÄŸi uçak kazası olmuÅŸ. Hatta ölümünden bir gün önce Sezen Aksu'nun evinde toplanıp Göksel'in bestelerini dinlemiÅŸler. ‘‘Ben yarın uçakla Bursa'ya gidiyorum’’ demiÅŸ Onno Tunç ve gidiÅŸ o gidiÅŸ.Böylece Göksel'in ‘‘Bugüne kadar yapılmış en iyi pop albümlerinden biri’’ dediÄŸi 1997 tarihli ilk albümü ‘‘Sabır’’ baÅŸka insanların (Sarp ÖzdemiroÄŸlu ve Kave Bahçeban) elinde baÅŸka bir hal alarak çıkmış. Albümün ilk klibi ‘‘Sabır’’da Göksel köpükler içinde oynaşıyordu ve seksiliÄŸiyle herkesin dikkatini çekmiÅŸti.Ä°lk çıktığında bu kadar dikkat çekmesine raÄŸmen yaptığı iÅŸlerin dışında ortalıkta görünmeyi saygısızlık addeden Göksel çok sevdiÄŸi Cihangir'de yalnız oturuyor ve mütevazi denilebilecek bir hayat sürdürmeyi tercih ediyor. Kendi yaşındaki yalnız yaÅŸayan kadınlar nasıl yaşıyorsa öyle yaşıyor. Türk filmlerini gözleri yaÅŸararak seyretse de arkadaÅŸları mizah duygusu epeyce geliÅŸmiÅŸ biri olduÄŸunu söylüyor. Göksel depresyon denilen ÅŸeyi bizzat yaÅŸamış biri ve ‘‘Depresyondayım’’ ÅŸarkısıyla gündemi yakaladı. Ama ÅŸarkısını yazmış, rahatlamış ve kurtulmuÅŸ. Åžu an depresyonla hiçbir alıp vereceÄŸi yok. Kendinden memnun, keyfi yerinde, aşık ve aşık olduÄŸu insanla birlikte. Buzdolabının önüne diz çöküp patlayana kadar yemek yemiyor, aksine incecik ve pırıl pırıl görünüyor. Â