Depremzedeler yararına kehanet konulu defile

İstasyon Sanat Merkezi'nin Pazar akşamı 15.si gerçekleşecek defilesi yaşadığımız felaketin dışavurumu gibi.

Bir yılın teması ‘‘Koku’’ydu; diğerinin adı ise ‘‘Sanal’’ olarak belirlenmişti. Hal böyle olunca 1999 yılının defile teması düşünülürken geçmiş ve gelecek birarada harmanlanmak istendi: Ortaya çıkan fikir ‘‘2000, Nostradamus, Kehanetleri ve Biz’’ olarak tanımlanacaktı. Aylar süren çalışmaların sonunda 26 Eylül akşamında, İstanbul Swissotel’de düzenlenecek defile de 18 genç stilist, Nostradamus'un kehanetlerinden yola çıkarak, kendi görüşleriyle sentezlenmiş giysilerini sergileyecekler...

Genç yeteneklerin kendilerini ve becerilerini sergileyecekleri defilenin ana konusu, her birinin milenyuma ve geçtiğimiz 2000 yıla dair görüşleri. O genç yetenekler, bu görüşleri alıp kağıda döktüler ve sonra da dikip mankenlere giydirdiler. Yani podyuma çıkıp salına salına yürüyecek olan mankenler, 26 Eylül gecesi 18 genç yeteneğin 2000 yıllık görüşlerini ve iç dünyalarını anlatacaklar seyredenlere... Defilenin sponsorluğunu Türk Ticaret Bankası ve Erberk Ajans yapıyorlar. Ayrıca, defilenin geliri de tamamen depremzedelere bırakılacak.

Son derece çılgın ve bir o kadar da masum olan bu kıyafetler, İstasyon Sanat Merkezi moda tasarımı ve stilistlik öğrencilerinin mezuniyetini belgeleyecek. Bir sene boyunca uğraşan tasarımcı adayları, öğretmenlerinin ve davetlilerin eşliğinde sergileyecekleri kıyafetlerini büyük bir özen ve titizlikle hazırladılar. Metal renkler ve canlı, uçuk pembelerin kullanıldığı kıyafetler, belki de geleceğin dünyaca ünlü Türk tasarımcılarına ait, kimbilir...

1980 yılında, yüksek mimar Ömer Düzenli, ressam Hülya Düzenli, profesör ressam Sabri Berkel ve eleştirmen, sanat yazarı ve ressam Nurullah Berk tarafından kurulan İstasyon Sanat Merkezi, Türkiye'nin ilk özel sanat atölyesi. İlk olarak resim, seramik, Güzel Sanatlar'a hazırlık ve çocuklarla sanat bölümlerini açan merkez, 1983'te moda tasarımı ve stilistlik, 1984'te iç mimarlık ve 1986'da reklam-grafik konularında da eğitim vermeye başladı. Özellikle moda tasarımı ve stilistlik bölümü öğrencileri, 1985 yılından beri belli konular üzerine yaptıkları defilelerle ilgi çekiyorlar. Bu konular arasında ‘‘Büyü’’, ‘‘Habitat II, İnsan ve Yaşanılan Çevre’’, ‘‘Koku’’ ve ‘‘Sanal’’ gibi temalar var.

Genç tasarımcılardan kreasyonlar

Pınar Batmanlı, ‘‘Toprağın Rahmi’’ adını verdiği kreasyonunu baskılı kadife, cam boncuklar, şifon ve misina kullanarak hazırladı. Doğayı zehirleyip öldürdüğümüzü belirten Batmanlı, 2000'lerin kadınını toprağın rahmi olan minerallerle örtmek istiyor.

PVC baskılı penye, misina, lycra kumaş, PVC ve bakır tel kullanılan ‘‘Global Ayrımda’’ isimli kreasyonun tasarımcısı, Umut Saim Balkır. Balkır tek ve çok olmanın aslında hiç bir anlam ifade etmediğini, çünkü sonuçta hep aynı yerde buluştuğumuzu belirtiyor.

Nuran Batu'nun ‘‘Ya Şimdi?!!!’’ isimli kreasyonu geçmişle değil gelecekle bağlantılı olmayı öneriyor. Çabuk geçen zaman karşısında elimiz kolumuz bağlı oturmak istemediğini vurgulayan Batu, saten, hologramik kumaşlar, şifon, kot, kadife, büyük pullar, baskılar ve çiçekler kullandı.

‘‘2000 Yılı ve Kaos’’ başlıklı çalışmasında modanın gelmiş ve geçmişini irdeleyen Anita Muratoğlu, malzeme olarak lycra tafta, şifon ve saten biye kullandı. Muratoğlu modanın hem muhafazakar ve çağdışı, hem de yaratıcı ve çağdaş olduğunu vurguluyor.

Özlem Temel'in ‘‘Gelenekten Geleceğe’’ isimli kreasyonununda keten ve el boyaması kaligrafik semboller kullandı. Japon etkisi altında kalarak yapılan çalışma, tamamen doğunun mistik güzelliğini yansıtıyor.

Fehmi Yalçın'ın ‘‘Kayıp Gökkuşağı’’ isimli kreasyonunun ana malzemeleri saten ve astar. İnsanoğlunun doğayla yaptığı bitmez savaşı anlatan Yalçın, bundan böyle doğanın güzelliğinin sadece giysilerde yaşayacağını belirtiyor.