Deprem şoku

Güncelleme Tarihi:

Deprem şoku
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 1999 00:00

Haberin Devamı

Art arda gelen ve büyük yıkımlara neden olan depremler, yalnız felaket bölgesinde değil, tüm Türkiye'de yaşayan insanları ruhsal olarak etkiledi. İnsanlardaki psikolojik bozukluklar artmaya başladı. Uzmanlar, dehşet ve korkunun yaygınlaştığına dikkat çektiler.

ADANA depremi ve sonrasını bizzat yaşayan Psikiyatrist Dr. Mustafa Övül, depremin korku, çaresizlik ve dehşet duygusu yarattığını belirterek depremzedelerin psikolojik tedavi görmeleri gerektiğini savundu. Depremin ‘‘yeniden oluyor gibi hissedilmesinin’’ rahatsızlığın göstergesi olduğunu vurgulayan Dr. Mustafa Övül şöyle konuştu:

‘‘Olayı anımsatan hadiselerle karşılaşıldığında, yoğun sıkıntı duyulur. Uykusuzluk, huzursuzluk, düşüncelerini yoğunlaştıramama, aşırı uyanıklık, irkilme, tedirginlik, çarpıntı, terleme, ağız kuruluğu, titreme, baş dönmesi gibi fizyolojik tepkilerin yanı sıra, neşesizlik, ağlama nöbetleri, intihar düşünceleri gibi depresif belirtiler görülür. Baş dönmesi hisseden kişi bunu yine deprem oluyor gibi yorumladığında sıkıntı, panik ve kaçınma davranışı göstererek kısırdöngü yaşar. Tedavi yapılmadığı zaman evlilik ve sosyal yaşamları bozulur.’’

Ne yapılmalı?

Deprem şokuna girmiş kişiye tedavi olarak hekimin uygun ilaçlar ve psikoterapi uygulanmasının önemli olduğunu kaydeden Dr. Mustafa Övül, şu uyarılarda bulundu:

‘‘İstirahat ve ortamdan uzaklaşma yararlı olabilir. Fakat, bu yöntem yerine hekim, hasta ile tekrar tekrar duygu, korku ve sıkıntılarını dile getiren bir deşarj veya boşalma yöntemini seçebilir. Hastanın korktuğu veya kaçındığı durumları yüzyüze gelerek aşmasına yardımcı olmalıdır.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!