KKTC Başbakanı ve Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat, ‘Kıbrıs’ı satar’ iddiaları için ‘Kıbrıs benim vatanım, nasıl satarım. Türkiye satsa ben ona karşı çıkarım’ dedi.Girne’nin Mersin Caddesi’ne yolunuz düşer de, giriş katında ‘Talat Laboratuvarı’ tabelası asılı, kapısında polis bekleyen 3 katlı bir apartman görürseniz, Mehmet Ali Talat’ın evini buldunuz demektir. Bugünün KKTC Başbakanı, 17 Nisan seçimlerinin KKTC Cumhurbaşkanı adayı Mehmet Ali Talat işte bu evde yaşıyor, sevgili eşi Oya’sıyla birlikte. Merit Otel Cyrstal Cove’un sempatik genel müdürü, eski dost Reha Arar kendi elleriyle teslim etti bizi başbakana. Bedrettin Dalan’ın eski sağ kolu Reha, şimdilerde KKTC’nin fahri turizm bakanı, o ne didinmektir öyle. Bahçe kapısından tam içeri ilk adımımı atmıştım ki, Başbakanla burun buruna geldim. Elleri, kolları kahvaltı takımlarıyla doluydu, gülüyordu. ‘Niye şaşırdınız, sizin başbakanlar böyle yapmaz mı’ diye sordu. Cevap veremedim. Kahvaltı masası KKTC’nin yerel gıdalarıyla süslüydü, simitler dahil. Otlu ekmekten hellim ızgaraya, yerli zeytinden pilaunaya, Oya Hanım’ın kendi imalatı reçellerden adaçayı, ot çaylarına kadar. Ardından Talat’la düşeceğiz köy kollarına. Önce Şirinevler, sonra Akçiçek, Alemdağı, Göçeri, Pınarbaşı ve Dağyolu. Sonra Boğaz’daki piknik alanında mangal ziyafeti var. Daha sonra, Talat’ın Girne’nin girişindeki babadan kalma 9,5 dönüm limon bahçesine gideceğiz. Haydi buyurun, yolcu yolunda gerek...* Sayın Başbakan, affınıza sığınarak soruyorum, bazılarının iddia ettiği gibi sizin Kıbrıs’ı satmak gibi bir niyetiniz var mı?- Bu ülke benim Yener Bey, gidebileceğim başka bir yer de yok üstelik. Ben nereye gidebilirim ki, Türkiye’ye gidip ne yapacağım, tanımadığım bir ortam. Bağım yok, akrabam yok, ailem yok, ne yaparım ki orada? Benim bir tek vatanım var, o da Kıbrıs, nasıl satarım ben bunu? Sen satmaya kalksan Türkiye olarak, ben ona karşı çıkarım. Bence, ‘Kıbrıs’ı satar mısın?’ sorusu, bir Türkiye’ye başbakanına sorulabilir. Çünkü satabilir Türkiye Başbakanı, o yaşamıyor ki Kıbrıs’ta, Bir başka menfaat için, bir başka büyük çıkar için Kıbrıs’ı verebilir, geri çekilebilir. Bütün haklarından feragat edebilir, ordumu çekiyorum deyip Kıbrıs’tan vazgeçebilir. Ama, bir Kıbrıslı Türk bunu nasıl yapar, mümkün mü? Hele, halk oyuyla seçilen bir Kıbrıslı Türk. Ben yurdumu her zaman sevdim. Kıbrıslı Türk’ün tembel olduğunu söyleyenler hem haksızlık, hem de yalancılık yapıyor. Kıbrıslı Türkler uzun yıllar sıkıntı ve izolasyon altında yaşam mücadelesi vermişlerdir ve bu süreç içerisinde ortaya çıkan unsurların birbirlerini etkilemesiyle ortaya çıkan iklim, insanı yatırımdan, üretimden koparttı. Yoksa Kıbrıslı Türkler hem emeğini esirgemez, hem de çağdaş iş dünyasında ortaya çıktığı gibi, gençler iş yaşamına çok aktif olarak katılıyorlar.DENKTAŞ’LA ŞAHSİ İLİŞKİMİZ ÇOK İYİTürkiye’ye karşı soğuk bir haliniz var, yoksa ben mi alınganlık yapıyorum? Kıbrıslı Rumlara bizden daha sıcak bakıyorsunuz sanki.- Türkiye’ye karşı zaman zaman tavır takındığım doğru, hangi durumda ama? Gayet hoyratça, hiç gereği yokken içişlerimize karıştığı durumlarda. Aslında böyle birçok olay var ama, ekonomik krizler döneminde bir paket dayatıldı Türkiye tarafından. Biz hükümette değildik, zorlandı ve iktidar partileri adeta paket kendilerininmiş gibi çıkıp savunmak mecburiyetinde bırakıldı. Seçimlerde Denktaş’ı desteklemeyi bir devlet politikası haline getirdi. Denktaş’ın politikaları o zamanlar Türkiye’de, Kıbrıs Türk halkı arasında, hatta dünyada egemendi. Çatışmacı, bir düşman yaratarak ona karşı bütün toplumu seferber etmek, gerginlik üzerine kurulu bir politika. Ona göre vatan hainleri vardı, yabancılardan para alırlardı. Ben de onlardan biriydim, hala buna inanıyor, bunu değiştirmek mümkün değil. İşte bu Denktaş’ı devlet politikası olarak destekledi Türkiye, açık bir şekilde. Yener Bey, Kıbrıslı Türklerin içerisinde bilerek Kıbrıslı Türklerin çıkarlarına aykırı davranan insan olduğuna ben inanmıyorum. Denktaş’la şahsi hiçbir problemim yok, hatta çok iyi. Öğrencilik yıllarımdan beri onun bu düşüncelerine karşıydım. Bir keresinde bizim ODTÜ’ye gelmişti, onu protesto edenler arasında ben de vardım. Kendisiyle ilk doğru dürüst tanışmamız Milli Eğitim Bakanlığımda oldu, o güne kadar sadece el sıkışmışlığımız vardı.RUMLARIN PASAPORT TEKLİFİNİ REDDETTİMSiz ya da eşiniz, çocuklarınız Kıbrıs pasaportu aldınız mı, alacak mısınız?- Ben ilk günden beri pasaportun hem bir hak, hem de bir ihtiyaç olduğunu söylüyorum. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti pasaportuyla seyahat ediyoruz, ülke dışına. Biliyorsunuz TC pasaportu vize gerektiriyor ve çoğu zaman vize almak çok zor oluyor. Bir de ‘Sen Kıbrıslısın, nasıl Türk pasaportu taşıyorsun?’ diye sorgulanıyorsun. Sayın Denktaş çıktı; ‘Kıbrıs pasaportu alan vatan hainidir’ dedi. Meclise yasa gönderilmesini teşvik etti, 2 yıl hapislik, şu kadar ceza diye. Denktaş, daha sonra torunu Kıbrıs pasaportu alınca kendisinin eleştirilmesine öfke duydu. Halbuki, zemini hazırlayan kendisi. Biz pasaport alanlara hiç karşı çıkmadık ama, iki çocuğumuzun da Kıbrıs pasaportu yok, almalarını da istemiyoruz. Profesyonel politikaya girmeden önce, daha kapılar kapalıyken Güney’e birçok defa geçtim. İki toplumlu etkinlikler, parti ziyaretleri, konferanslar ve sair nedenlerle. Hem muhalefette, hem de Denktaş karşıtı olduğum için çok fazla sevildiğim dönemler oldu Güney’de. Bana pasaport vermeyi teklif ettiler ama, hep reddettim. O yıllarda buzdolabı tamircisiydim ama, gelecekte aleyhimde kullanılır diye almadım. İçim yanıyor, Annan Planı onaylanıp barış gerçekleşseydi, şimdi ben verecektim pasaportları.KIZIMI RUMA VERMEK BANA ZEVK VERMEZKızınız Ayşenur’un, ya da oğlunuz Ongun’un Rumlarla evlenmelerine karşı çıkar mısınız?- Rum gelinim veya damadım olmasından ne ben, ne eşim herhalde hiç zevk almayız Yener Bey. Bizim tercihimiz, her ikisinin de eşlerini Kıbrıslı Türkler arasından seçmeleri. Ama siz de bir baba olarak iyi bileceksiniz ki, bu sadece bir tercihtir. Sonuçta evlatlarınızdır, çok fazla da katı davranamazsınız, kendi hayatlarıdır. O da zaten sizi dinlemez ki, yeter ki gönlünü kaptırmasın. Siyasete girmeden önce buzdolabı tamir ederdimAktif siyasete girmeden evvel Girne’de buzdolabı ve klima tamirciliği yapıyordum. Evimizin altındaki bu atölyemin kapısındaki tabelada ‘Çaba buzdolabı ve klima tamir ve bakım atölyesi’ yazardı. Evimdeki her türlü tamiratları yıllarca kendi ellerimle yaptım ama, artık hiç vaktim yok. Eşim Oya Talat çok başarılı, aktif, akıllı, kişilik sahibi bir siyasetçidir. Oya hiçbir zaman benim siyasi çizgimin garnitürü olmadı. Farklı bir kişidir, mesela kadının siyasetteki yeri konusunda karşı karşıya geldiğimiz oldu. Gençliğimde futbol oynadım, kaleciliği çok severdim. Kıbrıs’ta Halkevi, Yeni Cami, Türkiye’de ise
Fenerbahçe taraftarıyım.Duygusal bir insanım, romantik sayılırım. duygularım gözlerime vurur hemen. Müzikten anlarım ama icra edemem. Muhalefetteyken koyu bir Levent Yüksel hayranıydım, son zamanlarda Candan Erçetin’i dinliyorum.Evde kendi yaptığımız zeytinyağını kullanırızHayatta en sevdiÄŸim ÅŸey simittir, burada yapılmadan önce Türkiye’den getirtir, dipfrizde saklardım. Kilo almamaya çalışırım, ÅŸeftali kebabını sevdiÄŸim halde yemem. Eskiden çok içki içerdim özellikle rakı. Åžimdi esi sadece bir kadeh kırmızı ÅŸarapla yetiniyorum.Girne giriÅŸinde babamın Rumlardan satın aldığı 9,5 dönümlük bahçemizde 350 limon aÄŸacı var. Ayrıca ÅŸeker portakalı, yerli mandalina, tatlı leymon, kan portakalı aÄŸaçları da vardır. Portakal ve mandalina yemediÄŸim gün kanımın adeta pıhtılaÅŸtığını hissederim.Evde kullandığımız zeytinyağını kendi topladığımız zeytinlerden kendimiz yaparız. Toplam 22 tane zeytin aÄŸacımız var, zeytinleri topladıktan sonra deÄŸirmende kendimiz sıkarız, senede 110 kilo kadar yaÄŸ verir.Türk ordusu için iÅŸgalci demedimGençliÄŸinizde duvarlara ‘Türk Ordusu dışarı’ diye yazılar yazmadınız mı hiç? - Gençlik yıllarımda duvarlara ‘Kıbrıs’ta barış engellenemez’, ‘Kıbrıs NATO üssü olamaz’, ‘Demokrasi istiyoruz’ diye yazanlardanım. Ama, hiçbir zaman ‘Türk Ordusu dışarı’ gibi sloganlar yazmadık. Çünkü, ben ve arkadaÅŸlarım Türk Ordusu’nun niye burada olduÄŸunu biliyorduk. Türk Ordusu durup dururken iÅŸgal etmek için Kıbrıs’a gelmemiÅŸti ki. Bunun bir sürü nedeni olduÄŸunu, bir sürü antlaÅŸmadan kaynaklandığını biliyorduk. Yener bey, Türkiye’nin desteÄŸi olmadan bugün baÅŸarılı olmamız mümkün deÄŸil. EÅŸi Oya Necmi Talat ANLATIYORBiri övünce gözleri dolarOya Necmi Talat, 4 çocuklu bir ailenin Limasol 1952 doÄŸumlu tek kızı. Babası polis olduÄŸu için adada ailece sürekli dolaÅŸmışlar. Oya Hanım okul yıllarında müzik, tiyatro, sporla ilgilenmiÅŸ, atletizmde birinciliÄŸi bile var. CTP’deki aktif siyasal çalışmalarının yanı sıra evlerinin altındaki Talat Laboratuvarı’nı yönetiyor. - Talat’la 29 Ekim 1978’de evlendik. Ä°kimiz de ODTÃœ mühendislik mezunuyuz, o elektrik, ben kimyadan. Kızımız AyÅŸenur 1980, oÄŸlumuz Ongun ise 1983 doÄŸumlu. AyÅŸenur Ä°ngiltere’de sosyal siyaset okudu, ÅŸimdi Almanya’da mastır yapıyor. Ongun ise DoÄŸu Akdeniz Ãœniversitesi Hukuk’tan mezun oldu, ayrıca müzikle çok iç içe. Geçenlerde bir yemekte sayın DenktaÅŸ beyin yanında oturuyordum, bunu konuÅŸtuk. Bana ‘Haklısınız, biz sizi hep vatan haini diye karaladık. Bu toplum içerisindeki dengeleri bulmak yüzünden biz size yakınlaÅŸamadık, siz de bize uzak durdunuz’ dedi. Vatan hainliÄŸiyle eÅŸleÅŸtirilmiÅŸ gibi görünmemize raÄŸmen, ÅŸu anda baktığınızda bizim arkadaÅŸlarımızın vatan haini deÄŸil, tam tersine çok daha yurtsever oldukları ortaya çıktı. Mehmet Ali çok güvenilir, çok duygusal, fazla saf, ailesine baÄŸlıdır. Övülmekten hoÅŸlanmaz, biri övünce gözleri dolar. Sebatlı, istediÄŸini mutlaka yapar, baÅŸladığı iÅŸi yarım bırakmaz, ertelemez. Erken sinirlenir, bazen sesini yükseltir ama piÅŸman olur. Küs kalamaz, küsülmesinden hoÅŸlanmaz. Hatta bazen ben küserim, o izin vermez. Affedicidir, önyargılı deÄŸildir. Talat ailesinin tek çocuÄŸu olduÄŸu için ailesinin gözbebeÄŸidir.LÄ°MONLAR bahçeden KKTC BaÅŸbakanı Mehmet Ali Talat eÅŸiyle birlikte, zaman zaman Girne giriÅŸindeki babadan kalma 9,5 dönümlük bahçesinde dinleniyor. Yener Süsoy ve Sinan Özbalkan’ı da 350 limon aÄŸacının bulunduÄŸu bu bahçede ağırladı. Bu yemyeÅŸil huzur ortamında ayrıca portakal, mandalina, kan portakalı aÄŸaçları da var. Talat ailesi, evlerinde de kendilerinin yaptığı zeytinyağını kullanıyor. Â
button