Deniz tesadüfleri sever

Güncelleme Tarihi:

Deniz tesadüfleri sever
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2013 00:00

Şah Sultan rolüyle “Muhteşem Yüzyıl” kadrosunda yer alan Deniz Çakır, kendi tabiriyle “çarşamba geleneğine” geri dönmüş bulunuyor. Oyuncu, entrika alemine girişini Vogue Türkiye’nin nisan sayısına anlattı.

Haberin Devamı

“Kadın İsterse” dizisiyle mesleğe başlayan ve “Yaprak Dökümü”ndeki Ferhunde’yle fettan, kötü kadın rollerini benimseyen Deniz Çakır, “İffet”teki tecavüz mağduru bir mahalle kızının ardından şimdilerde kadrosuna katıldığı “Muhteşem Yüzyıl”da canlandırdığı Şah Sultan ile yine entrikalardan entrika beğenen tekinsiz bir karakteri canlandırıyor.

Bugüne kadar pek olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadığını söyleyen Çakır, “Yaprak Dökümü’nden sonra yine bir çarşamba gecesi ve entrika geleneğine döndüm” diyor. “Muhteşem Yüzyıl” kadrosuna katıldığı için ne kadar mutlu olduğunu anlatırken de “Tarihi bir projede rol almak, genelde ancak tiyatro sahnesinde nasip olurmuş oyunculara” diye ekliyor.
       
CV’LERİME İLETİŞİM BİLGİSİ YAZMAMIŞIM

Çakır’ın kariyerinin başlangıcını Ebru Çapa şöyle anlatıyor: “Bir tarafıyla çok garantici bir insan olmasına rağmen, kimseyi tanımadığı İstanbul’a gelme kararı alırken çok düşünmediğini söylüyor. Ajanslara dağıttığı CV’lerin hiçbirine iletişim bilgisi yazmadığını aylar sonra fark etmek gibi acemilikler yapsa da zaman içinde su yolunu bulmuş.

Okuldan hocası Cihan Ünal’ın, o sırada rol alacağı ‘Kadın İsterse’ dizisine hazırlanılırken, öğrencilerinin CV’lerini Birol Güven’e iletmesi, Çakır’ın ilk profesyonel işini almasını sağlamış. ‘Benim için çok iyi bir kadroydu o; bambaşka, farklı farklı ekollerden gelen tiyatrocular ve Hülya Avşar ki oyunculuğunu çok beğenirim. Zerrin Sümer, Derya Baykal, Kazım Akşar, Cihan Ünal; düşünsenize... Çok şey öğrendim orada’ diyor.”

DÖNÜM NOKTAM YAPRAK DÖKÜMÜ

Fakat tabii ki hayatındaki esas dönüm noktasının, bu işin ardından gelen “Yaprak Dökümü” olduğunu söylüyor: “Oradaki karakter oyunculuğu, elimdeki malzemeyi değerlendirmek, senaryoyu anlayabilmek ve paslaşabilmek adına çok fazla olanak sağlıyordu. Karakter tutarlılığı sağlamak açısından da özellikle kadın karakter yazışlarına hayranım Ece (Yörenç) ve Melek’in (Gençoğlu)... Öyle olunca, insan sonraki projelerinde de senaryoda aynı özen ve hassasiyeti istiyor. Her zaman bulunabilecek bir şey değil. Maalesef bu sektörün en büyük problemi, eksiği o.”

Haberin Devamı

AVUKAT YA DA GAZETECİ OLMAYI HAYAL EDİYORDU

Güzel oyuncunun en büyük hevesi, avukat ya da gazeteci olmakmış. Küçükken arkadaşları duvarına Tarkan posteri asarken, o Can Dündar hayranıymış. Yine de çocukluğundan beri önüne gelene taklitler yapan bir tip olduğu için, sonuçta konservatuvara girmesi, kendisinden başka pek kimseyi şaşırtmamış.
Bugün Çakır’ın Devlet Tiyatrosu’nda konuk oyuncu olarak rol aldığı oyunlar ve özel projeleri, tiyatroyu da ihmal etmemeye çalıştığını gösteriyor. En büyük arzularından biri, ileride öğrenci de yetiştirebileceği bir tiyatronun sahibi olmak.

Haberin Devamı

                                      

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!