Demi Moore ve Hugh Grant ünlülerimize örnek olur mu

Çağdaş sanatın pek çok özelliğinin yanında iyi bir yatırım aracı da olduğunu kanıtlamak üzere yola çıkan Contemporary İstanbul’un bunu başardığının kanıtıydı çarşamba akşamı Lütfi Kırdar’ın önündeki kalabalık... Özellikle lüks araç ve ünlü isim bolluğu, durumu daha da gözle görünür kılıyordu.
Köklü ailelerin, işadamlarının sanata ilgileri, bu alanda yatırım yapmaları gayet normal. Amaç, yeni orta sınıfın özendirilmesi. Bunun için de popüler isimlerin devreye girmesi gerekiyor.
Bizde ne yazık ki böyle teşvik edici bir durum henüz oluşmuş değil. Yatırım olarak sanatın diğer yatırım araçlarından nasıl daha çok kazandırdığını gösteren örneklere şöyle bir bakalım isterseniz.

1 MİLYON DOLAR KAZANDI

En yakın örnek Demi Moore. Ünlü oyuncu, 19. yüzyıla ait iki tablosunu 4 Kasım’da düzenlenen bir açık artırmayla sattı.
Genç bir kadının bir bebeği kucakladığı William Bouguereau’nin 1887 yılında yaptığı ‘Frere et Soeur’ adlı tablosu 1 milyon 85 bin dolara gitti. Diğer tabloysa Belçikalı ressam Alfred Stevens’a ait ‘Mere et Ses Enfants’ ve 182 bin dolara alıcı buldu.
Her iki resmi de çok sevdiğini belirten ancak, “Evi yenileme kararı aldığım için tabloları satışa çıkardım” açıklamasını yapan Demi Moore bu alışverişten yaklaşık 1 milyon dolar kar etmiş oldu.

REKOR HUGH GRANT’TA

İnsanları çağdaş sanata yatırıma özendirmek için en çok verilen örnek ise İngiliz oyuncu Hugh Grant’tır. Grant, 2007 yılında Andy Warhol’un Elizabeth Taylor portresini, New York’ta Christie’s müzayede evinde yapılan açık artırmada 21 milyon dolara sattı. Başka hiçbir yatırım aracının bu kadar kısa sürede böylesine bir kar getirmesine imkan yoktu. Çünkü tabloyu bu tarihten sadece altı yıl önce 3.6 milyon dolara satın almıştı. İngiliz The Times gazetesi müzayedenin ardından haberi şu çarpıcı tespitle verecekti: “Hugh Grant, Liz Hurley ile altı yıl aşk yaşadı, ancak para bir başka Liz’den, beyazperde efsanesi Elizabeth Taylor’dan geldi.”

TÜRKİYE’DE CEM YILMAZ

Dünyada pek çok ünlü ismin sanata yatırım yaptığı, hatta koleksiyon satışlarından inanılmaz paralar kazandıkları biliniyor. Alain Delon, Gerard Depardieu, Elton John bu anlamda adı çok bilinenler.
Türkiye’de son dönemde gerek müzayedelerden gerekse galerilerden bizzat alışveriş yapan isim Cem Yılmaz. En son Contemporary İstanbul’un açılışında arkadaşı Erdil Yaşaroğlu’nun heykelini incelerken görüntülenen sanatçının Fikret Mualla tabloları topladığı ve genç sanatçılarla da ilgilendiği biliniyor. Ali Poyrazoğlu, Metin Akpınar, Hamdi Alkan ve Mehmet Ali Erbil de resim aldığı bilinen ünlüler.
Contemporaray İstanbul 2010 bugün sona eriyor. Ama siz yeter ki yatırım yapmak isteyin, sanat galerileri ve hemen her hafta sonu yapılan müzayedeler yolunuzu gözlüyor.

Arter’in duvarındaki elması nasıl alacaksınız

Vehbi Koç Vakfı’nın İstiklal Caddesi’ndeki güncel sanat merkezi Arter’in ikinci sergisi dün akşam davetlilere bugün de genel ziyarete açıldı. Emre Baykal’ın küratörlüğünü üstlendiği sergide güncel sanatın önemli isimlerinin işleri bulunuyor. Bunların arasında sanırım en çok ilgiyi Ahmet Öğüt’ün ‘Kara Elmas’ adlı işi görecek.
Sanatın yatırım aracı olarak nasıl kazandırdığından söz ediyorum ya iki saattir... İşte size bunun somut örneği ve kazanma fırsatı. Arkadaşlar, bir kömür yığınının içinde Arter’in duvarından kopartılmış 1 santimetre karelik parça gizli. Eğer kömürlerin içine dalıp o parçayı bulursanız duvardaki yerine koyuyorsunuz ve 1 karatlık elmasın sahibi oluyorsunuz. Böyle fırsat bir daha ele geçmez, benden söylemesi. Ancak elmas kazanmak için randevu almanız gerek.

Naipaul yayıncısını da kaybetti

Avrupa Yazarlar Parlomentosu, gördüğü tepkiler sonunda toplantıya katılamayan Nobelli yazar V.S. Naipaul’un gölgesinde yapıldı bitti. Ancak sular kolay durulacak gibi görünmüyor. Demokrasi ve hoşgörü kavramının ağızlarda sakız gibi çiğnene çiğnene iyice çürüdüğünü gösterdi çünkü bu olay.
Bütün bu tartışmaların Naipaul’un kitaplarının satışını nasıl etkilediğini merak ettim ve kısa bir araştırma yaptım. Yapı Kredi Yayınları ve Turkuvaz Kitap’ta Naipul’un yayın hakları. Yapı Kredi Yayınları rakam vermese de ‘Büyülü Tohumlar’ ve ‘Yarım Hayat’ adlı iki kitaba talep artışı olduğunu söylüyor.
Turkuvaz Kitap ise ‘Taklitçiler’ ve ‘Nehrin Dönemeci’ adlı kitaplara 20’şer tane talep geldiğini, yani bu tartışmaların satışlarını pek de etkilemediğini belirtti. Ancak Yayın Yönetmeni Selçuk Güven yayın politikasında bir değişiklik yapacakları için bundan böyle Naipaul kitaplarını yayınlamayacaklarını söyledi.
Gerçek neden yayın politikası değişikliği midir bilemem ama bu karar Türk yayıncılık tarihinde bir ilktir sanırım.