Güncelleme Tarihi:
MUHTEŞEM BULUŞMADAN KARELER (FOTO-GALERİ)
Bir ay önce Avusturya’daki ajansıma Demi Moore-Ashton Kutcher çiftinden benim adıma bir davetiye gelmiş. Beni bir yıl önce kurdukları hayır kurumları DNA’nın gala yemeğine davet etmişler. Bu yemeğe politika, sanat, spor, iş, medya ve moda dünyasından olmak üzere tüm Avrupa’dan sadece 200 kişi davetliymiş. Mail’i gördüğümde gözlerime inanamadım ve itiraf etmeliyim bunun bir şaka olduğunu düşündüm.
Neyse ki her şey gerçekti!
Ajansım, Avusturya’nın en iyi haute couture tasarımcısı G.Fried’in davet için bana özel bir elbise hazırladığını söyledi. G.Fried, Avrupa sosyetesini giydiren ünlü bir modacı. Benim için tasarladığı elbiseyi hazırlarken, Avusturya televizyonları atölyesine gidip çekim yapmış. Görüntüler, “Tülin Avusturya’ya geldiğinde bu elbiseyi giyecek” haberiyle yayınlanmış.
Mercan rengindeki elbisemi çok beğendim. Demi Moore da davette beni görür görmez “Vaoov” dedi, “Sen ve elbisen çok güzelsiniz Tülin!” O an “Allah’ım doğru mu duyuyorum” dedim kendi kendime, “Dünyanın en güzel, en seksi kadınlarından Demi Moore bana bunu diyor!” Ona cevabım “Teşekkür ederim, güzel olan sensin” oldu. Vücudunu saran ten rengi Escada elbisesi içinde sade ama çok şıktı ve bir o kadar da seksiydi!
Demi Moore, inanılmaz enerjik ve pozitif bir kadın. Çok konuşkan. Aynı zamanda oldukça cana yakın ve fazlasıyla sempatik. Ona hayran kalmamak imkansız... Ashton Kutcher da çok komik ve sempatik biri. Birbirlerini çok seviyorlar. Birlikte sahneye çıktıklarında da hep el ele göz gözeydiler. Ashton sahnedeyken esprileriyle herkesi kahkahaya boğdu, sahneden indiğinde ise fazlasıyla utangaç biri olduğunu fark ettim...
BENİMLE SOHBETE DALINCA SAHNEYE ÇIKMAYI UNUTTU!
Evet, gecede tek Türk’tüm ama ikram edilen yemekler sayesinde yalnız olmadığımı hissettim. Çünkü gecenin yemekleri, yurtdışında göğsümüzü kabartan THY’nin uçaklarında yediğimiz o harika lezzetlerin yaratıcısı DO&CO’dandı. Demi Moore-Ashton Kutcher çifti dahil davetteki herkes her yemeği “mmmm” sesleri eşliğinde afiyetle yerken, büyük gurur duydum...
Ana yemekten hemen önce bir müzayede vardı. Ama biz Demi ile öyle sıkı bir sohbete dalmıştık ki, Demi sahneye çıkması gerektiğini unuttu! O anki halimize çok güldük.
Şu enerji denilen şey gerçekten çok enteresan. Enerjinizin kiminle tutacağı hiç belli olmuyor. İşte o gece Demi ve ben, sanki hayatımız boyunca birbirimizi tanıyormuş gibiydik. Uzun süre konuştuk. Tabii sohbet konularımızdan biri de Türkiye tatilleriydi. Ashton Kutcher’a dönüp “Türkiye tatilimizi hatırlıyor musun?” diye sordu Demi ve devam etti: “Ege koylarına bayıldım!” Ardından bana tatillerimi nerede geçirdiğimi sordu. “Benim favorim de Ege ve Akdeniz koyları, özellikle de Göcek” dedim. “Oraya bir daha gelmek istiyorum” dediğinde ise “Zaten Türkiye’deki denizler ve koyları başka yerde bulamazsın” yanıtını verdim.
Müzayedede sahneye, Demi Moore’un birkaç sene önce Berlin Film Festivali’nde giydiği Escada elbise geldi. Gümüş renkli bu elbise, tam 4000 euro’ya alıcı buldu. Gecenin üç sponsoru vardı; Cartier, Escada ve Silhoute Gözlükleri. Müzayedede Cartier’nin bir saati de açık artırmaya sunuldu ve 5000 euro’ya satıldı.
Ardından 90’lı yılların top modellerinden Alman Nadja Auermann’in modelliğini yaptığı bir gözlük 1000 euro’dan açık artırmaya sunuldu ve 2000 euro’ya satıldı. Nadja markanın yüzü olduğu için davete gözlükle gelmişti ve gece boyunca o gözlükleri hiç çıkarmadı.
Müzayedenin rekor satışını Alman modacı Philipp Plein gerçekleştirdi. Tasarladığı deri motorcu ceketinin satış fiyatı 4000 euro’dan başladı. Ceket 8000 euro’ya alıcı bulunca, Demi ve Asthon çok mutlu oldu.
SEN ORGANİZE ET, AYNI DAVETİ İSTANBUL’DA VERELİM
Müzayedede son olarak Demi ve Ashton’un özel eşyaları satışa sunuldu. Demi, büyük bir Hermes şalını getirmişti. O şal 4000 euro’ya satıldı. Üstelik alan kişi, Demi’den bir de öpücük kazandı! Ashton ise üzerinde “A.K” yazan Mont Blanc kalemini satışa sundu. O “Bu kalemimi çok seviyorum ama güzel ve faydalı bir şey için onunla vedalaşıyorum” derken, benim bir kaleme ihtiyacım oldu ve yan masadan bir kalem istedim. Ashton kaleminin özelliklerini anlatmaya devam ederken elimdeki kaleme baktım. O de ne? Üzerinde “A.K” yazıyor ve Mont Blanc! Gözlerime inanamadım. Ashton’a “Hey Ashton, emin misin elindeki kalemin doğru kalem olduğuna? Şu kaleme bir bak istersen!” dedim. “Nasıl yani” diyerek şaşırıp kaldı. “Nereden buldun o kalemi?” diye sordu. Tabii tüm salon kahkahaya boğuldu bu durum karşısında!
Ashton’un kalemi 4000 euro’ya satılmak üzereyken de ilginç bir durum yaşandı. “Ashton senden de bir öpücük alınacak ama şu an senin kalemini bir erkek almak üzere” dendiğinde Asthon bir anda panikledi ve kalemi bir kadının almasını sağladı...
Gece, salonun dışına kurulan poker masasında Demi Moore-Ashton Kutcher çiftinin poker oynamasıyla sonlandı. Çift, bu davetin bir benzerine katılmak üzere Moskova’ya uçtu. Davetten ayrılırken Demi ile birbirimize sanki 40 yıllık arkadaşmışız gibi sıkı sıkı sarılıp vedalaştık. Ayrılırken bana “Tülin sen organize edersen, böyle bir geceyi İstanbul’da da yapmayı çok isteriz” dedi...
Devamı ELLE dergisinin aralık sayısında
DNA Vakfı nasıl kuruldu
Demi Moore ve Ashton Kutcher çifti, geçtiğimiz yıl tatil için Meksika’ya gidiyor. Orada, iş vaadiyle Amerika’ya götürülen, hatta kaçırılan küçücük Meksikalı kızların seks köleleri olarak çalıştırıldığını öğreniyorlar. Bu duruma engel olmak için de DNA adında bir vakıf kuruyorlar. Demi sahnede Meksika’da öğrendiklerini anlatırken sesinin titremesine engel olamıyor. Ashton ona sarılıp “Demi üç kız çocuk annesi ve bu tür şeylere tahammül edemiyor. Bu yüzden bir şeyler yapmak istedik” diyor. Ve davetlilere verdikleri destek için teşekkür edip sahneden iniyorlar...