Güncelleme Tarihi:
Bir güzellik yarışmasıyla ilk defa bu sektöre girdiniz. Kaç yılıydı?
- 2005 senesiydi.
Böyle bir yarışma olmasa, bu noktalara gelme durumunuz olmaz mıydı?
- Olmazdı... Çünkü bu kaç yıl öncesinden istediğim bir şeydi. Müziğe de, oyunculuğa da çok ilgim vardı. Ama ergenlik dönemimde modellik ağır bastı. Ailem
“Okulunu bitir, İstanbul’da bir üniversiteyi kazanırsan gideriz” deyince, lisenin bitmesini bekledim. Sonra İstanbul’a geldik.
Üniversite?
- İstanbul Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlığı Bölümü’nü kazandım. Ancak yarısında bıraktım. Çünkü çalışmaya yoğun bir şekilde devam ediyordum. Güzellik yarışması da hep hedefimde olan bir şeydi. Bir şeyi ilk kez bu kadar çok istedim ve olması için çaba harcadım. Ama olmasaydı da dünyanın sonu değildi.
Şimdi siz nesiniz? Model mi, manken mi? Modelle, manken arasında ne gibi bir fark var?
- Bir fark yok. Dil farkı var. Model daha ağırlıklı olarak duyduğum ve kullandığım bir kelime.
‘Manken’in imajı biraz kötü mü?
- Hayır. Model İngilizce’den, manken de Fransızca’dan gelen bir kelime. Aslında hiçbir farkı yok.
Diyelim ki, yurtdışına gittiniz. Ne işle uğraştığınızı sorduklarında ne yanıt veriyorsunuz?
- Genellikle “aktris” diyorum. Son yıllarda oyunculukla daha keyifli vakit geçirdiğim, ona zamanımı ve gönlümü verdiğim için “oyuncu” diyorum.
YALANDAN UFAK BİR ÖDÜL VERSELER FENA OLMAZDI
Oyunculuk hikayesi nasıl başladı? “Güneşi Gördüm” filmiyle mi?
- Yok, hayır. Modellik yapıyordum, sonra Miss Turkey oldum. Ardından dizi teklifleri gelmeye başladı. Ama ben kendimi bu işe hazırlamak istedim. Ekol Drama’ya gittim. Bir yıl kadar sonra Osman Yağmurdereli’den dizi teklifi geldi. Dizinin adı “Kuş Dili”ydi. Çok sevdim ve yer almak istedim. İlk dizim odur benim. Sonra “Adak” dizisi vardı Emrah’la. 10 bölüm çektik. O diziyi de Ürgüp’te çekiyorduk. Sonrasında da “Elveda Rumeli” oldu.
Şehirli, modern, Nişantaşı’nın göbeğinden bir kadın rolü teklifi gelmedi mi?
- Çok geldi ama beni cezbetmedi. Şu anda oynadığım “Elde Var Hayat” dizisinde de öyle değil, yine mütevazı, mahalleli ama modern tabii. Alışılmışın dışında bir şey yapmak bana daha keyifli geliyor. Farklı bir şey hissedip, onun içine giriyorsunuz. Daha size yakın rollerde o tatmini yaşayamıyorsunuz.
“Güneşi Gördüm” filmindeki, bayağı iyi bir oyunculuktu. Başkalarından da övgü aldınız değil mi?
- Evet. Çünkü özellikle orada belki en dikkati çekecek kişi bendim. En genç ve alaylı... Diğerleri yıllarını vermiş iyi oyuncular, profesyonel isimler. Onlarla birlikte çalışmış olmak benim için büyük bir avantajdı. Diğer yandan da korkulu bir yanı vardı. Ama film vizyona girince güzel tepkiler aldım.
Herhangi bir ödül aldınız mı?
- Almadım. Orada benim rolüm azdı aslına bakarsanız. Şerif Sezer ya da Demet Evgar daha ön plandaydı. Belki onlar alabilirdi. Ama beni motive etmek için yalandan ufak bir ödül verseler fena olmazdı!
ŞARKICI OLDUĞUMU SANANLAR VAR
Peki siz aynı zamanda şarkıcı mısınız?
- Yok değilim.
Ama şarkı yarışmasına çıktınız...
- O bir şov programıydı. O yarışma başladığı andan itibaren insanlar benden profesyonel bir şeyler bekledi.
Eee... Niye olmuyor?
- Olabilir tabii, tamamen buna yoğunlaşsam ve “Evet, ben bunu yapacağım” dersem.
Böyle bir hedefiniz yok mu?
- Yani aklımın bir köşesinde var ve ben bunu doğru insanlarla ve kendi keyfim için yapabilirim. Ama iyi bir şey olmalı tabii.
Yarışmada “Bu kız oldu, hemen bir albümü çıkmalı” gibi bir hava vardı...
- Aslında dört yıl Ankara Radyosu Türk Sanat Müziği Çocuk Korosu’ndaydım. Müzik kabiliyeti olan biriyim. Yine de bu yanımın, o programda ses getireceğini tahmin etmedim. Biz Metin Arolat’la elendik ama hâlâ insanlar biz birinci olmuşuz gibi hatırlıyor. Ya da ciddi anlamda bu işi yaptığımı sananlar var.
Ne tür müzik söylüyordunuz orada?
- Her hafta farklı tarzda.
Siz söylerseniz ne tür söylersiniz?
- Rock yapmam. Nağme yaptığım için Türk müziği de, türkü de söyleyebiliyorum.
İkisi de sizin tarzınıza aykırı. Pop söylemelisiniz bence...
- Yoo, ben öyle düşünmüyorum. Pop da olabilir ama Demet Akalın tarzı olmaz. Ki ben onu çok takdir ediyorum ve başarılı buluyorum. Yalnızca ben öyle olamam.
İDOLÜM YOK
Kim gibi olmak istersiniz?
- Hayatımda en sevmediğim ve cevaplayamadığım sorudur. Bunun bir cevabı yok. Çünkü böyle bir idolüm yok. Parça parça herkesten bir örnek alabilirsiniz. Ama çocukluğumdan beri idolüm olan, keşke şunun gibi olsam dediğim biri yok. Oyuncu olarak da yok. Onu hayal etmek de bana yanlış geliyor. Herkes o kadar başka birey ki...
TERAS OLAYIM OLMADI
Magazin basını peşinizde mi?
- Haldur huldur peşimden gelmiyorlar. Arada bir yanlışları olmadı değil ama bu hiçbir zaman faciaya dönüşmedi. O biraz benim duruşumla da alakalı.
Gece hayatı yok mu?
- Nadiren.
Sizi çekmezler mi oralarda?
- Denk gelirlerse çekiyorlar. Çekmelerinden de rahatsız değilim.
Hiçbir skandalın kahramanı olmadınız mı?
- Olmadım. Olamadım!
Teras olayı filan olmadı mı hiç?
- Olmadı. Birkaç yalan haber oldu ama bunlar da beni insanların gözünde aşağıya çekmedi. Beni ve çevremdekilerin canını sıktı ama sonra geçti.