Deliaylılarla tanışın

Grubun kurucusu Börtecene Terlemez. Çorum’da doktor-müzisyen bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Hal böyle olunca Terlemez de okuma yazma öğrenmeden nota okumayı ve ut-bağlama çalmayı öğrendi. Ardından üniversite için ODTÜ’ye gitti. Elektrik elektronik mühendisliği bölümünde okurken okuldaki rock ve metal modasıyla uttan klasik gitar çalmaya geçti. Bu arada biyolojik mikroçip teknolojisiyle ilgilenmeye başladı. Bu merakı, mezuniyetten sonra onu ABD’ye götürdü; yüksek lisans ve doktora eğitimi için yanına yalnızca gitarını alarak Georgia Tech Üniversitesi’ne gitti. Orada Türk müziği yapan yabancılarla tanıştı. Heavy metal konserlerinden çıkmayan Terlemez, yeniden özüne döndü; darbukaya merak saldı. Çeşitli gruplar kurarak Atlanta’da Türk halk müziği-fasıl tarzda konserler verdi. New York Moda Haftası açılışı, Madonna’nın konser çıkışı partisi, REM grubunun ev partisi gibi süper özel etkinliklerde çaldı. Doktorası bittikten sonra mikroçip tasarım işi için San Francisco’ya taşındı ama müzikten kopmadı. Arap-flamenko füzyon müzik yapan bir gruba girdi.
2008’de Türkiye’ye döndü. Flamenko camiasına girdi. İspanya’daki bir müzik festivaline davet aldı. Yakın arkadaşı çellist Çağ Erçağ’la ‘deliay’ anlamına gelen ‘Localuna’yı kurdular. Bir demo kaydı yaptılar. Sonunda çeşitli sebeplerle festivale katılamadılar ama Localuna bir kere kurulmuştu bile! Kurucu üyelerden Çağ Erçağ kendi klasik müzik kariyerine odaklandığı için gruptan ayrıldı ama Terlemez’le birlikte perküsyonda Burhan Hasdemir, utta Ersin Ersavaş, kanunda Mesut Bingöl, klasik kemençede Kaan Sezerler, basta Alper Çam ve darbukada Erdem Erol yola devam etti. ‘Bir araya gelip meşk etme’ seansları sonunda ortaya besteler çıkmaya başladı. Grup, 2011’de ilk albümü ‘Deliay’ı çıkardı.
Localuna’yı geçen ay Borusan Kültür’de verdikler konserde izledim. Albümde yer alan dokuz şarkıyı seslendirdiler. Fasıldan çok anlamayan biri olarak “Bir tarafta ut, bir tarafta kemençe, bir tarafta perküsyon ve bir taraftaysa bas gitar! Nasıl olacak acaba?” diye oturdum; kimi zaman neşeli kimi zaman melankolik Ege, Trakya, Karadeniz ve Doğu ezgileriyle kendimden geçtim. Konuk sanatçı Çağ Erçağ da son üç şarkıya eşlik ederek çellosuyla harikalar yarattı.