Deli zekası var bende...

Güncelleme Tarihi:

Deli zekası var bende...
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 21, 2005 00:00

Müfit’in karısı insanlarda 2 lop varsa, Fatih Hoca’da 4 lop vardır der, yalan mı? Çalışır kafam. Çok iyi bildiÄŸim bir ÅŸey var. Bu ülkede benden nefret edenler bile beni takdir ediyor, diyor Fatih Terim.Milli Takım’ın Bulgaristan’la yaptığı dostluk maçı öncesinde Sofya Hilton’un kral dairesinde konuÅŸuyoruz. Heyecanlı, maÄŸrur, tavizsiz ve her zamanki gibi karizmatik. Tepeden tırnaÄŸa Nike giymiÅŸ. Çorabının üzerinde Fatih Terim yazıyor. Ben hayretler içinde ‘Çorabınızda adınız yazıyor’ deyince, ‘Bir tekstilci arkadaÅŸ üretmiÅŸ, bu Nike deÄŸil’ diyor. Röportaj süresince ‘Ben meÅŸhur ettim’ dediÄŸi aromalı purolarından bol bol tüttürüyor. Söz dönüp dolaşıp egoya geliyor. ‘Benim egom ÅŸiÅŸik deÄŸil. Ben nelerle karşılaşıyorum bir bilseniz. Her sabah arayıp baÄŸlılıklarını bildirenler var. Bulgaristan’a indiÄŸimde havalimanında Atatürk’ün hayatını yazan bir kitap hediye ettiler. ‘Siz futbolun Atatürk’üsünüz’ dediler. Tövbe, tövbe!’ 9 yıl aradan sonra ilk kez Milli Takım ile kamp yapıyorsunuz? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? - Heyecanlıyım. BaÅŸka söze gerek yok. Dokuz sene sonra ilk defa. Biliyorsunuz ben geçmiÅŸte altı sene, 90-96 yılları arasında Milli Takım antrenörlüğü yaptım. Türkiye gibi istikrar arayan bir ülkede çok uzun bir zaman diye düşünüyorum. n Siz teknik direktörlük yaptığınız takımlarda takımın mali probleminden, futbolcunun psikolojisine kadar her ÅŸeyle ilgilenirdiniz. Detaycılığınızla tanınıyorsunuz. Åžimdi ‘Milli Takımlar BaÅŸsorumlusu’ oldunuz. Ãœmit Milli Takım, A Milli Takım, Genç Takımlar ve Olimpik Milli Takım size baÄŸlandı. Başınıza nasıl bir dert açtığınızın farkında mısınız? - Ben bu göreve yarışmak için geldim. Öncelikle A Milli Takım’ın yarışması için çalışacağım. Ama bu yarışma bilgilerimi, becerilerimi, tecrübelerimi diÄŸer arkadaÅŸlarıma aktarmama engel deÄŸil. Ben aynı anda birçok iÅŸe rahatlıkla yetiÅŸebilirim. n Siz süpermen misiniz? - Yok canım, estaÄŸfurullah. Kolaycı deÄŸilim, hepsi bu! Ä°ÅŸin kolayına kaçsam ayda bir ya da iki ayda bir oynanan maça konsantre olurum, iÅŸ biter. Hafta sonları lig maçlarını izlerim. Oyuncuları takip ederim. Milli maça üç gün kala Milli Takım’ı açıklarım, gelirim maçları oynarım. Hiç de yorulmam. Çok da rahat bir iÅŸ olur. Ama bu benim tarzım deÄŸil. Ben fazla sorumluluktan hiç ÅŸikayet etmedim. Üç ÅŸehre de giderim, altı ÅŸehre de giderim. Elimden gelenin fazlasını yaparım. Hiç de gocunmam. YetiÅŸebildiÄŸim yere yetiÅŸirim. Benim çalışma ÅŸeklim böyle. Hayatım bu. Lideri böyle gören insanların da baÅŸka türlü çalışması beklenemez. Dolayısıyla baÅŸarı gelir, diye düşünüyorum. KÖLN’Ü, BERLÄ°N’İ BÄ°R SALLAMAK GEREK Göreve gelir gelmez 5 yıllık kalkınma planı yaptınız. ‘75 milyonluk ülkede, 75 tane futbolcu çıkmaz mı’ dediniz ve iÅŸe koyuldunuz. Åžimdi Evliya Çelebi gibi gezip gelecek vaat eden futbolcu mu arayacaksınız?-Aynen öyle. Ben baÅŸta olmak üzere tüm antrenörler, tüm bölge antrenörleri, hatta tüm ülke bu dev aramaya katılacaktır. Biz bunu daha önce yaptık. Åžimdi daha iyisini yapacağız. Tüm Türkiye’yi gezdikten sonra, Almanya’ya da gideceÄŸim. Çünkü orada 4-5 milyonluk bir ülke var. Köln’ü, Berlin’i, Hamburg’u da bir sallamak gerekiyor. n Bir zamanlar ‘Ben teknik direktörlük ceketimi astım’ dediÄŸiniz için Milli Takım’ın başına geçmekte hayli direndiniz. Ama o kadar çok baskı geldi ki vatan haini ilan edinmekten çekindiniz ve ikna oldunuz. Mutlu musunuz? Bazen kararlardan dönmenin iyi olabileceÄŸini gençlere tavsiye eder misiniz? - Etmem. Herkes sözünün arkasında dursun. Ben hayatım boyunca, bütün sözlerimin arkasında oldum. Çalışmadığım süre boyunca bana onlarca teklif geldiÄŸini tahmin edersiniz herhalde? Kabul ettiÄŸim kulüp herhangi bir kulüp deÄŸil. Milli Takım’dan bahsediyoruz. Ä°ÅŸin içine milli duygular girdi. Bu sözden dönmek deÄŸildir bence. Türkiye için çalıştığımı düşünüyorum, en azından böyle teselli buluyorum. PAROLA: BASKI YOK PERFORMANS ÇOKÄ°talya’dan, Milan’dan, Avrupa futbolundan öğrendiÄŸiniz en önemli ÅŸey nedir? - Kazanmanın da kaybetmenin de çok doÄŸal olduÄŸunu öğrendim. Adamlar futbolun bir oyun olduÄŸunun farkında. Bizim yendiÄŸimiz Milan - Inter derbisinden sonra, 12 futbolcu gece kulübüne gitmiÅŸ. 7’si Interli, 5’i Milanlı. Kazanan da eÄŸleniyor, kaybeden de. Baskı yok, performans çok. Parola bu! n Motivasyon konusunda uzman olduÄŸunuz dilden dile dolaşıyor. DoÄŸru mu? - Ben motivasyonu baÅŸka türlü algılıyorum. Önce iÅŸin tüm deÄŸerlerini yerine getireceksin, sonra motivasyon olayına gireceksin. Yani öncelikle oyuncuyu teknik olarak, fizik olarak, taktik olarak ve sistem olarak hazırlayacaksın. Sonra hazır olan bünyenin kalbine ve gönlüne girerek motive edeceksin. Yoksa ‘Haydi arkadaÅŸlar, hep beraber’le maç kazanılmaz. YARDIMCILARINA VE FUTBOLCULARA SORDUK Fatih Terim deyince aklınıza ilk gelen nedir?OÄŸuz Çetin: Fatih Hoca demek güven demek.Eser Özaltındere: Karizma Mehmet Özdilek: Güven, dürüstlük, bilgi ve otorite.Bülent Korkmaz: Türk futboluna damgasını vurmuÅŸ bir teknik adam. Emre BelözoÄŸlu: BaÅŸarı, hırs, azim, disiplin, sevgi ve kazanma isteÄŸi. Hamit Altıntop: UEFA kupası 2000.Hasan ÅžaÅŸ: Türk futbolunun önderi.Serhat Akın: Ä°mparator ve baÅŸarı.Ä°brahim Toroman: Bilgi birikimi, tecrübe, otorite ve güven. Okan Buruk: Ä°mparator.Fatih Tekke: Çok baÅŸarılı teknik adam, çok karakterli ve karizmatik bir insan.Stres bize uzak bir hadise deÄŸil arkadaşımız olurDudaklarınızı yediÄŸinizin farkında mısınız? - Evet, zaman zaman yiyorum. Bu alışkanlık meselesi. Stresle alakalı. Stres bize çok uzak bir hadise deÄŸil. Hatta arkadaşımız olur. Dudaklarımı yediÄŸimi fark etmiyorum bile. Maçı çok farklı kazanıyorken bile stresli oluyorum. Bazen o andan itibaren bir sonraki maçın stresine giriyorum. n Hiç psikiyatrdan yardım aldınız mı? - Profesyonel yardım almanın çok mantıklı olduÄŸunu düşünüyorum. Özel bir seansa gitmiyorum. Ama etrafımda görevli psikolog arkadaÅŸlarım var. GerektiÄŸi zaman onlarla konuÅŸuyorum.n Egonuzu kontrol altına almak için herhangi bir ÅŸey yapıyor musunuz?- Kafamı boÅŸaltmak, stres atmak için bahçeyle uÄŸraşırım. n Peki siz ÅŸiÅŸko egolu olduÄŸunuzu kabul ediyor musunuz? - Bilmiyorum. Dışarıdan öyle gelebilir. Ben, ben, dediÄŸim zaman ukalalık yapmak istemiyorum. O bir egonun devamı deÄŸil. Masum bir ben o kadar. Genelde biz derim aslında. Ekibime güveniyorum. Ä°yi yapanlardan Allah razı olsun diyorum. Hep biz diyorum ama aÄŸzımdan bir tane ben kaçırınca o gündeme geliyor. Bazen fazla ben diyorum galiba. Olabilir hatamı kabul ediyorum ama kötü niyetli olmadığımı söylemek isterim. E yaptığım bir ÅŸeyi de ben yaptım, derim yani. Deli zekası var bende... Müfit’in karısı hep söyler, insanlarda iki lop varsa, Fatih Hoca’da dört lop vardır der, yalan mı? Öyle iÅŸte... Çalışır benim kafam. Kırılmış duygularımı onardımBir sezon futbola ara verdiniz. Hiç çemberin dışından bakabildiniz mi? - Tabii baktım. Her iÅŸte bir hayır var dedim kendimle, ailemle, arkadaÅŸlarımla ilgilendim. GeçmiÅŸi irdeledim, doÄŸruyu yanlışı gördüm. Kendimle hesaplaÅŸtım, kendimi dinledim, kendimi yargıladım. Gelecek hayatta yapacaklarımı ve yapmayacaklarımı tanzim ettim. Hedeflerimi belirledim. Biz kötü geçirdiÄŸimiz günlerin önemini biliriz. Önce iÄŸneyi kendime batırdım sonra kırılmış duygularımı onardım. Ama hiç futboldan uzak kalmadım. Kendime kurduÄŸum elektronik sistem sayesinde ikinci lig maçlarını bile canlı izledim. Hafta sonları Türkiye’den ve Avrupa’dan 20’ye yakın maç seyrediyordum. n Köşe yazmayı ya da futbol yazarı olmayı hiç düşünmediniz mi? - Asla. Bu benim en önemli prensibime aykırıydı. Çok ağır teklifler almama raÄŸmen ne tek satır yazdım, ne televizyon programı yaptım. Ben o iÅŸleri ancak emekli olduÄŸumda yaparım. n Size ne verseler hayatınızdan futbolu çıkarırsınız? - Çıkarmam. Benim iÅŸim bu. FutbolculuÄŸu bir günde bıraktım. Gittim teknik direktöre, bırakıyorum, dedim. 31 yaşındaydım. Futbolu hayatımdan çıkaracağım zamanı ben tayin ederim.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!