Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2004 00:15
30 yıllık makyöz Oya Tolga, yüze yapılan kalıcı operasyonlar için kadınları uyarıyor. Tolga, ‘Makyajda yapılan hatalar her zaman düzeltilebilir. Sonuçta makyaj en az zararlı şeydir, yıkarsınız akıp gider’ diyor.
‘Makyaj’ (make-up) denince akla gelen ilk isimlerden biridir Oya Tolga. 30 senelik meslek hayatında sayısız ünlüye, geline, mankene, mezuniyet öğrencisine makyaj yapan ve onlarla sırlarını paylaşan Tolga, ‘Herkes makyaj kaldırır, herkesin tarzına ve yüzüne uygun olarak makyaj yapılabilir’ görüşünde.
Usta makyöz, meslek hayatını, makyaj hilelerini ve en kızdığı makyaj hatalarını Elle dergisine anlattı.
Makyajda bir uzmanlık alanınız var mı?
Esas uzmanlık alanım
sinema- televizyon teknik make-up’ı idi. Halka dönük olarak makyaj yapmaya ise önce defilelerle başladım. Defileler sonucunda halktan çok büyük talep geldiği için Yıldırım Mayruk müşterilerine benim makyaj yapmamı istedi. Beş, altı yıllık ısrarlar sonucunda böyle bir yöne kaydım.
Hangi tipteki insanlara makyaj yapmak size daha çok keyif veriyor?
Esasında sarışın ve soluk tipteki kadınlara makyaj yapmayı seviyorum. Çünkü yapılan makyaj onlarda çok daha fazla gözüküyor. Çok özel yüzlere makyaj yapmak bana birşey katmıyor. Hatları kötü gözüküp de makyaj sonrasında ‘inanılmaz’ dedirtebiliyorsam, bu benim için önemlidir.
KALICI HATALAR ÇOK TEHLİKELİ
Size göre yapılan belirgin hatalar var mı?
Çok kötü makyaj yapılmış dahi olsa benim için önemli değildir. Müdahale yapılacak olan şeyleri düzeltip anlatarak, aynı hatanın bir daha yapılmasını engelleyebiliyoruz.
Önemli olan kalıcı hatalardır. Örneğin, dövmeler var. Bu nedenle tanıdığım bir kızın hayatı kaydı diyebilirim. Yapılan iş yüzüne oturmadı. Kaşını lazerle silmeye çalıştılar, acı verdi, yara oldu. Bir de dudak ameliyatları var. Bir lokma yağ konuyor, bu yağ zamanla vücut tarafından emiliyor. Ayrıca, bu operasyonların kalıcı olanları var. Bütün ifade ve mimik ortadan kalkıyor. Bu tip işlerin yapılmasında gerçekten dikkatli karar verilmesi gerekiyor.
Sezon renkleri ne sizce?
Bu yaz makyajda pembeler çok var. Parlağı, matı, açığı, koyusu ile pembe çok gündemde.
Özellikle yanaklarda pembe allığı, göz makyajında pembe, mürdüme kaçan tonları, turkuvaz, gri- mavi rengini gerçekten çok seviyorum. Burada önemli nokta, ten makyajında ana cilt tonunu pek fazla kaydırmamak. Bu konu çok önemli.
Beyaz bir kadının kızılderili gibi gözükmeye çalışması beni çok üzüyor. Kendiniz için yaşamalısınız. Solaryum, güneş altında saatlerce yatmak gibi ağır işlerin altına kendinizi sokmamalısınız. Çünkü bütün bunların olumsuz etkileri birkaç yıl sonra ortaya çıkacak.
Makyaj en az zararlı olan şeydir, yıkarsanız geçip gider.
Her renk herkese yarışır mı?
Önemli olan yüzdeki rengin yakışması değildir. Bir şekilde renk orada güzel durdurulabilir. Kişi kendini sınırlamamalı ve serbest olmalıdır.
‘Size bu renk yakışmaz diyen’ bir make-up artiste kesinlikle inanmayın. onun esas söylemek istediği
‘Ben bu işi bilmiyorum’ dur. Erkeklerin kaşı daha güzelTürkiye’deki kadınların kaşları konusunda takıntılıyım. Kadınların kaşlarının Türkiye’nin kanayan yarası olduğuna inanıyorum. İple kaşın ve alın tüyünün alınması çok büyük bir hatadır.
Onlar ancak cımbızla alınabilir. İple alınması gerekiyorsa da kaşın bir parmak üstü olan yerden alınır. Asla makas ve cımbızdan başka birşeyle kaşın alınmaması gerek. Ve bu işi uzmanına bırakmak şart. Erkeklerin kaşı son zamanlarda kadınlardan daha güzel diyebilirim.