Defile analizcisi Sue Evans
Güncelleme Tarihi:
Sibel ARNA sarna@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2008 00:00
Sue Evans’ın mesleği defile analizciliği. Her sezon yüzlerce defile izliyor, binlerce görüntüyü kafasında süzüp, sezonun trendlerini, renklerini ve kumaşlarını belirliyor. Yüzlerce markaya trend danışmanlığı veren WGSN (Worth Global Style Network) için çalışıyor. Sue Evans İstanbul’a geldi. Perşembe günü İstinyePark alışveriş merkezinde, dün ise Garajİstanbul’da 2008 -2009 sonbahar kış sezonunun trendleri, renkleri ve kumaşları açıklandı. Evans’la mesleğini önümüzdeki kış trendlerini konuştuk.
Defile analisti... Bu bizim pek bilmediğimiz bir meslek, ne yapıyorsunuz tam olarak, anlatır mısınız?
- İşim temel olarak defilelerde ortaya çıkan önemli trendleri analiz etmek. Yüzlerce defile izliyorum. Bu defilelerde ortaya çıkan binlerce görüntüyü beynimdeki süzgeçten geçirip trendleri analiz ediyorum. WGSN üyelerine sezonun renkleri, kumaşları ve siluetlerini yorumlayıp, bunları nasıl ticari bir şekilde kullanılabileceklerini göstermeye ve anlatmaya çalışıyorum. Ayrıca, Textile View dergisi için defile analizlerini yazıyorum.
En önemli mesleki sırrınız nedir?
- Piyasanın ticari yanını her zaman anlayabilmek ve haberdar olmak. Ticari olmayı önemsemediğiniz zaman bitersiniz.
Bu mesleği yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Defileleri analiz etmeye başladığımda 30’lu yaşlarımın başındaydım. Trend danışmanlığı yapıyordum ve bu alana kaydım. Kariyerime tasarımcı olarak başladım ve bu alanda yıllarca çalıştım. Aynı zamanda kendi çocuk giyim markamı yarattım ve yönettim. Bir tasarımcı olarak ticari olduğunu ve neyin satacağını bilebiliyorsunuz ve bu da trend analisti olmak için size mükemmel bir zemin hazırlıyor. Çizim ilk aşkım ve en büyük yeteneğim olduğu için aslında hep moda illüstratörü olmaya meyilliydim ama ne yazık ki o meslekle kiranızı ödeyemiyorsunuz.
Etkilendiğiniz ilk defile hangisiydi?
- Beni en çok heyecanlandıran defile John Galliano’nun Central Saint Martin moda okulundan mezun olduğu zaman sunduğu koleksiyonuydu.
Trendleri nasıl tahmin edebiliyorsunuz? Hangi özelliğiniz sizi trend danışmanı ve defile analisti yapıyor? Kahin misiniz? Sihirbaz mı?
- İkisi de değilim. Keşke olabilseydim. Sosyal, ekonomik ve politik gündemden en son çıkan filmlere, müzikten modern sanata kadar modayı etkileyen her şeyin farkında olmalısınız ve anlamalısınız. Moda tarihini bilmek de çok önemli. Çünkü gördüğümüz şeylerin çok azı gerçekten yeni. Birçoğu tarihtekilerin tekrarı. Ayrıca tasarımcıların ilham aldığı ve etkilendiği şeyleri anlamak da çok önemli. Koleksiyonun hikayesini en ince ayrıntısına kadar bilmelisiniz.
Sizce en yaratıcı tasarımcı kimdir?
- Zor bir soru. Aslında kadınların giyim tarzını değiştirebilecek kadar yaratıcı çok fazla tasarımcı yok ama listemde mutlaka olacak olanlar var: Coco Chanel, Cristobal Balenciaga, Christian Dior, Yves Saint Laurent ve Schiaparelli. Tüm bunların içinde biri var ki, o gerçekten inanılmaz: John Galliano.
Türkiye ve Türk tasarımı hakkındaki fikirlerinizi öğrenebilir miyim?
- Türkiye’nin dünya moda sahnesinde önemli bir oyuncu olmaması için bir neden göremiyorum. Avustralya ve Yeni Zelanda dünyanın öbür ucundan saygın tasarımcılar çıkarıyorsa Türkiye neden çıkarmasın?
Türkiye’de hiç defile analisti yok. Olmak isteyenlere ne önerirsiniz?
- Modayı etkileyen her şeyden haberdar olmalarını. Tasarımcı bir geçmişleri ve eğitimleri olmalı ki siluetleri anlayıp, kumaş çeşitleri ve moda tarihini bilebilsinler. Ve ayrıca piyasanın ticari yanlarını, beklentilerini görmelerini ve anlayabilmelerini tavsiye ederim.
En romantik yaz 2008
Her şeyin daha romantik ve feminen olmaya başladığı 2008 yaz sezonunda farbalalar, fırfırlar ve çiçek desenleri en önemli trendler olarak karşımıza çıkıyor. 50’lerin belden bağlı elbiseleri ve uzun eteklerle birlikte siluetler de tamamen değişti. Bence ayakkabılar da çok ilginç, özellikle rustik ahşap tabanlar ile aynalı metalik deriler ve açık akrilik birleşimler çok ilginç.
HİÇBİR ŞEYİ ATMAYIN
Fazla para harcamadan da stil sahibi olunabilir. Bu tamamen kendi stilinizi yaratmak ve farklı parçaları ilginç bir şekilde bir araya getirmekle alakalı. İkinci el mağazaları ve pazarları keşfedin ve hiçbir şeyi atmayın. Çünkü moda bir döngüdür, her şey eninde sonunda tekrar moda olacaktır. Stil sahibi olmanın hızlı ve ucuz bir diğer yolu da aksesuvarlardır.
FAST FASHION’A SIRT DÖNEBİLİRLER
Bence Zara ve Mango gibi markalar sezonun trendlerini toplu halde pazarlıyorlar. İyi yorumlayarak harika bir iş yapıyorlar ve gerçekten moda dünyasını etkiliyorlar, değiştiriyorlar. Ancak her mağazada benzeri ürünlerin olması gibi bir tehlike var ve bu durum müşterilerin fast fashion’a sırtını dönüp daha bireysel, kendilerine özel bir şeyler aramasına yol açabilir.
Sonbahar ve kış defilelerinde bakın nelerle karşılaştım
KALIPLAR DAR RENKLER CANLI KUMAŞLAR TEZAT
2008-2009 Sonbahar-Kış sezonu defilelerinde güçlü ve yeni silüetlerle karşılaştım. Kıyafetler üste oturuyor, heykelsi görüntü öne çıkıyor. Renklerin zenginliği ve ilginç kumaşların yan yana kullanılması beni çok heyecanlandırdı. Çok fazla parlak rengin olduğu bu sezonda tavus kuşu mavileri, canlı oranjlar, yıkanmış hardallar ve pembeler sezonu kaplıyor. Koyu mavi tonları neredeyse siyahın yerini almış. Zeytin yeşilleri parlayan renk. Kumaşlarda tezatlık var. Bir yanda klasik tüvitler, danteller, kadifeler, diğer yanda ıslak ve parlak görüntülü naylonlar var.
MİNİMAL HEYKELLER (MINIMAL SCULPTURE)
Sezonun en önemli ama belki de en az ticari olan bu trendinde elbiseler sanki heykelmiş gibi yontularak şekil veriliyor. Güçlü kesim teknikleri önem kazanıyor. Minimal siluetler öne çıkıyor, yakalar, omuzlar ve kalçalar vurgulanıyor.
Renkler: Naturaller, kozmetik soluk renkler (fondöten renkleri gibi), griler, siyahlar.
Kumaşlar: Lüks yün kumaşlar ve satenler.
Ürün grupları: Paltolar, takımlar ve elbiseler.
KARANLIK ROMANS (DARK ROMANCE)
Bu temada karamsar bir romantizm ve ciddi olarak gotik hatta Latin sezgileri var. Kat kat siyah kumaş ve tezat kumaşların birlikte kullanımı sık görülüyor. Mesela dantel ile parlak kumaşlar veya saten ve kadife ile moher trikolar gibi. Bu temanın jean pazarı ve gece kıyafetleri için geliştirilebileceğine inanıyoruz.
Renkler: Siyahlar, griler, janjanlı koyu renkler, gece renkleri, zeytin rengi.
Kumaşlar: Günlük danteller, ıslak görüntülü kadifeler, satenler, şeffaflar, koyu-boyama denimler, yünlüler, kürkler, deriler.
Ürün grupları: Elbiseler, etekler, farbalalı bluzlar, paltolar, casual ceketler, jeanswear, punk trikolar ve ayrı ayrı parçalar...
KIR HAYATI (COUNTRY LIFE)
Bu trendde zengin renk paleti ve baskı desen uygulamaları çok önemli. Taşradaki çiçek, böcek, renk ve dokulardan ilham alınıyor.
Renkler: Tavuskuşu mavileri, kiraz rengi, hardallar, kahveler ve devetüyü rengi.
Kumaşlar: Kareliler ve ekoseliler, geleneksel tüvitler, kadifeler, taranmış yünler, fitilli kadifeler, penye, kürk, doğadan ilham alınmış desen ve baskılar.
Ürün grupları: Paltolar, trikolar, elbiseler, takımlar, pantolonlar, üstler...
HALK MASALLARI (FOLK TALES)
Kökleri Doğu Avrupa’daki folklorik görüntülere dayanan bu temanın kış sezonu için muhteşem bir etnik görüntü ortaya çıkardığını düşünüyoruz. Zengin renk, desen ve baskı ile güçlendiriliyor. Gelecek kışın en süslü temalarından olacak bu terndde de el işçiliği detayları ön planda.
Renkler: Parlak kırmızı, gece tonları, ekru, koyu kahve ve zeytin rengi.
Kumaşlar: Yünlüler, kadife, şeffaflar, kareliler, şal desenleri ve işlemeler, fitilli kadifeler, kırpmalar, kürkler.
Ürün grupları: Etekler, bluzlar, trikolar, paltolar, elbiseler, tekli parçalar
SANDIKTAN ÇIKANLARLA GİYİNMEK (DRESSING UP BOX)
Kutudan çıkan eski püsküllerle, döküntülerle giyinip süslenmek. Bu trendin ana teması bu. Elimize geçen her şeyi bir araya getirerek bir devrin hakimiyetine karşı çıkıyoruz. 20’lerle 50’leri, 80’lerle 40’ları kombinliyoruz. Görüntü cazibeli bir şekilde rasgele ve gelişigüzel ve açıkça feminen. Uyumsuz ölçüler ve tuhaf katlar öne çıkıyor - katı kurallar yok, sadece kırılmaya hazır kurallar var. Daha genç pazar için geliştirilen bu temada gardırobunuzdaki parçaları beklenmedik şekilde kullanarak da estetik olabileceğiniz vurgulanıyor.
Renkler: Mercan, şeftali, hardal, kahve ve tavuskuşu mavisi.
Kumaşlar: Kürk, kadife, saten, tüvit, şeffaflar, gül ve çiçek desenliler.
Ürün grupları: Etekler ve bluzlar, elbiseler, paltolar, trikolar ve penyeler.
- İşim temel olarak defilelerde ortaya çıkan önemli trendleri analiz etmek. Yüzlerce defile izliyorum. Bu defilelerde ortaya çıkan binlerce görüntüyü beynimdeki süzgeçten geçirip trendleri analiz ediyorum. WGSN üyelerine sezonun renkleri, kumaşları ve siluetlerini yorumlayıp, bunları nasıl ticari bir şekilde kullanılabileceklerini göstermeye ve anlatmaya çalışıyorum. Ayrıca, Textile View dergisi için defile analizlerini yazıyorum.
En önemli mesleki sırrınız nedir?
- Piyasanın ticari yanını her zaman anlayabilmek ve haberdar olmak. Ticari olmayı önemsemediğiniz zaman bitersiniz.
Bu mesleği yapmaya nasıl karar verdiniz?
- Defileleri analiz etmeye başladığımda 30’lu yaşlarımın başındaydım. Trend danışmanlığı yapıyordum ve bu alana kaydım. Kariyerime tasarımcı olarak başladım ve bu alanda yıllarca çalıştım. Aynı zamanda kendi çocuk giyim markamı yarattım ve yönettim. Bir tasarımcı olarak ticari olduğunu ve neyin satacağını bilebiliyorsunuz ve bu da trend analisti olmak için size mükemmel bir zemin hazırlıyor. Çizim ilk aşkım ve en büyük yeteneğim olduğu için aslında hep moda illüstratörü olmaya meyilliydim ama ne yazık ki o meslekle kiranızı ödeyemiyorsunuz.
Etkilendiğiniz ilk defile hangisiydi?
- Beni en çok heyecanlandıran defile John Galliano’nun Central Saint Martin moda okulundan mezun olduğu zaman sunduğu koleksiyonuydu.
Trendleri nasıl tahmin edebiliyorsunuz? Hangi özelliğiniz sizi trend danışmanı ve defile analisti yapıyor? Kahin misiniz? Sihirbaz mı?
- İkisi de değilim. Keşke olabilseydim. Sosyal, ekonomik ve politik gündemden en son çıkan filmlere, müzikten modern sanata kadar modayı etkileyen her şeyin farkında olmalısınız ve anlamalısınız. Moda tarihini bilmek de çok önemli. Çünkü gördüğümüz şeylerin çok azı gerçekten yeni. Birçoğu tarihtekilerin tekrarı. Ayrıca tasarımcıların ilham aldığı ve etkilendiği şeyleri anlamak da çok önemli. Koleksiyonun hikayesini en ince ayrıntısına kadar bilmelisiniz.
Sizce en yaratıcı tasarımcı kimdir?
- Zor bir soru. Aslında kadınların giyim tarzını değiştirebilecek kadar yaratıcı çok fazla tasarımcı yok ama listemde mutlaka olacak olanlar var: Coco Chanel, Cristobal Balenciaga, Christian Dior, Yves Saint Laurent ve Schiaparelli. Tüm bunların içinde biri var ki, o gerçekten inanılmaz: John Galliano.
Türkiye ve Türk tasarımı hakkındaki fikirlerinizi öğrenebilir miyim?
- Türkiye’nin dünya moda sahnesinde önemli bir oyuncu olmaması için bir neden göremiyorum. Avustralya ve Yeni Zelanda dünyanın öbür ucundan saygın tasarımcılar çıkarıyorsa Türkiye neden çıkarmasın?
Türkiye’de hiç defile analisti yok. Olmak isteyenlere ne önerirsiniz?
- Modayı etkileyen her şeyden haberdar olmalarını. Tasarımcı bir geçmişleri ve eğitimleri olmalı ki siluetleri anlayıp, kumaş çeşitleri ve moda tarihini bilebilsinler. Ve ayrıca piyasanın ticari yanlarını, beklentilerini görmelerini ve anlayabilmelerini tavsiye ederim.
En romantik yaz 2008
Her şeyin daha romantik ve feminen olmaya başladığı 2008 yaz sezonunda farbalalar, fırfırlar ve çiçek desenleri en önemli trendler olarak karşımıza çıkıyor. 50’lerin belden bağlı elbiseleri ve uzun eteklerle birlikte siluetler de tamamen değişti. Bence ayakkabılar da çok ilginç, özellikle rustik ahşap tabanlar ile aynalı metalik deriler ve açık akrilik birleşimler çok ilginç.
HİÇBİR ŞEYİ ATMAYIN
Fazla para harcamadan da stil sahibi olunabilir. Bu tamamen kendi stilinizi yaratmak ve farklı parçaları ilginç bir şekilde bir araya getirmekle alakalı. İkinci el mağazaları ve pazarları keşfedin ve hiçbir şeyi atmayın. Çünkü moda bir döngüdür, her şey eninde sonunda tekrar moda olacaktır. Stil sahibi olmanın hızlı ve ucuz bir diğer yolu da aksesuvarlardır.
FAST FASHION’A SIRT DÖNEBİLİRLER
Bence Zara ve Mango gibi markalar sezonun trendlerini toplu halde pazarlıyorlar. İyi yorumlayarak harika bir iş yapıyorlar ve gerçekten moda dünyasını etkiliyorlar, değiştiriyorlar. Ancak her mağazada benzeri ürünlerin olması gibi bir tehlike var ve bu durum müşterilerin fast fashion’a sırtını dönüp daha bireysel, kendilerine özel bir şeyler aramasına yol açabilir.
Sonbahar ve kış defilelerinde bakın nelerle karşılaştım
KALIPLAR DAR RENKLER CANLI KUMAŞLAR TEZAT
2008-2009 Sonbahar-Kış sezonu defilelerinde güçlü ve yeni silüetlerle karşılaştım. Kıyafetler üste oturuyor, heykelsi görüntü öne çıkıyor. Renklerin zenginliği ve ilginç kumaşların yan yana kullanılması beni çok heyecanlandırdı. Çok fazla parlak rengin olduğu bu sezonda tavus kuşu mavileri, canlı oranjlar, yıkanmış hardallar ve pembeler sezonu kaplıyor. Koyu mavi tonları neredeyse siyahın yerini almış. Zeytin yeşilleri parlayan renk. Kumaşlarda tezatlık var. Bir yanda klasik tüvitler, danteller, kadifeler, diğer yanda ıslak ve parlak görüntülü naylonlar var.
MİNİMAL HEYKELLER (MINIMAL SCULPTURE)
Sezonun en önemli ama belki de en az ticari olan bu trendinde elbiseler sanki heykelmiş gibi yontularak şekil veriliyor. Güçlü kesim teknikleri önem kazanıyor. Minimal siluetler öne çıkıyor, yakalar, omuzlar ve kalçalar vurgulanıyor.
Renkler: Naturaller, kozmetik soluk renkler (fondöten renkleri gibi), griler, siyahlar.
Kumaşlar: Lüks yün kumaşlar ve satenler.
Ürün grupları: Paltolar, takımlar ve elbiseler.
KARANLIK ROMANS (DARK ROMANCE)
Bu temada karamsar bir romantizm ve ciddi olarak gotik hatta Latin sezgileri var. Kat kat siyah kumaş ve tezat kumaşların birlikte kullanımı sık görülüyor. Mesela dantel ile parlak kumaşlar veya saten ve kadife ile moher trikolar gibi. Bu temanın jean pazarı ve gece kıyafetleri için geliştirilebileceğine inanıyoruz.
Renkler: Siyahlar, griler, janjanlı koyu renkler, gece renkleri, zeytin rengi.
Kumaşlar: Günlük danteller, ıslak görüntülü kadifeler, satenler, şeffaflar, koyu-boyama denimler, yünlüler, kürkler, deriler.
Ürün grupları: Elbiseler, etekler, farbalalı bluzlar, paltolar, casual ceketler, jeanswear, punk trikolar ve ayrı ayrı parçalar...
KIR HAYATI (COUNTRY LIFE)
Bu trendde zengin renk paleti ve baskı desen uygulamaları çok önemli. Taşradaki çiçek, böcek, renk ve dokulardan ilham alınıyor.
Renkler: Tavuskuşu mavileri, kiraz rengi, hardallar, kahveler ve devetüyü rengi.
Kumaşlar: Kareliler ve ekoseliler, geleneksel tüvitler, kadifeler, taranmış yünler, fitilli kadifeler, penye, kürk, doğadan ilham alınmış desen ve baskılar.
Ürün grupları: Paltolar, trikolar, elbiseler, takımlar, pantolonlar, üstler...
HALK MASALLARI (FOLK TALES)
Kökleri Doğu Avrupa’daki folklorik görüntülere dayanan bu temanın kış sezonu için muhteşem bir etnik görüntü ortaya çıkardığını düşünüyoruz. Zengin renk, desen ve baskı ile güçlendiriliyor. Gelecek kışın en süslü temalarından olacak bu terndde de el işçiliği detayları ön planda.
Renkler: Parlak kırmızı, gece tonları, ekru, koyu kahve ve zeytin rengi.
Kumaşlar: Yünlüler, kadife, şeffaflar, kareliler, şal desenleri ve işlemeler, fitilli kadifeler, kırpmalar, kürkler.
Ürün grupları: Etekler, bluzlar, trikolar, paltolar, elbiseler, tekli parçalar
SANDIKTAN ÇIKANLARLA GİYİNMEK (DRESSING UP BOX)
Kutudan çıkan eski püsküllerle, döküntülerle giyinip süslenmek. Bu trendin ana teması bu. Elimize geçen her şeyi bir araya getirerek bir devrin hakimiyetine karşı çıkıyoruz. 20’lerle 50’leri, 80’lerle 40’ları kombinliyoruz. Görüntü cazibeli bir şekilde rasgele ve gelişigüzel ve açıkça feminen. Uyumsuz ölçüler ve tuhaf katlar öne çıkıyor - katı kurallar yok, sadece kırılmaya hazır kurallar var. Daha genç pazar için geliştirilen bu temada gardırobunuzdaki parçaları beklenmedik şekilde kullanarak da estetik olabileceğiniz vurgulanıyor.
Renkler: Mercan, şeftali, hardal, kahve ve tavuskuşu mavisi.
Kumaşlar: Kürk, kadife, saten, tüvit, şeffaflar, gül ve çiçek desenliler.
Ürün grupları: Etekler ve bluzlar, elbiseler, paltolar, trikolar ve penyeler.