Dayım oyuncu olmasa işim zordu
Güncelleme Tarihi:
Tempo dergisi bu ay Taze Soluk sayfasına “Ali Ayşe’yi Seviyor” dizisinin genç yeteneği Nur Erkul’u taşıdı. Erkul ilk ekran deneyiminden komediye geçiş sürecine, dizilerdeki çalışma koşullarına tüm oyunculuk serüvenini anlattı.
Yaşadığı yer: İstanbul. Oyunculuk kanında var. Dayısı, tiyatrocu Nevzat Şenol... Bu mesleği seçmesinde onun rolü büyük. Zaten “Dayım olmasa ailem kabul etmezdi” diyor: “Başlangıçta epey tepki gösterdiler. Ama dayım işin inceliklerini anlatıp, onları rahatlattı.”
Dört yıl Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde eğitim almış; o arada okulu aksatmamak için sadece reklam filmlerinde oynamış.
İlk oyunculuk deneyimini, yönetmen Tomris Giritlioğlu’nun “Kasaba” dizisinde yaşamış. Ardından “Kılıç Günü” ve “Ay Tutulması” gelmiş. Şimdi “Ali Ayşe’yi Seviyor”un Ayşe’si...
SETE İLK GİTTİĞİMDE NE YAPACAĞIMI BİLEMEDİM
O da çoğu genç oyuncu gibi farklı karakterleri canlandırmanın peşinde. Dram ağırlıklı dizilerin ardından komediyi seçmesinin nedeni de bu. Ama bu geçiş hiç de kolay olmamış: “Herkes aynı şeye ağlayabiliyor, ama aynı şeye gülemiyor. Sete ilk gittiğimde ne yapmam gerektiğini bilemedim. Yönetmenimiz Bora Onur, kendim gibi olmam gerektiğini söyleyince biraz rahatladım...”
Dizinin en sadık izleyicilerinden biri kendisi. Nasıl oynadığını, rolü nasıl çıkardığını görmek için pür dikkat izlediğini söylüyor: “Mesela önceleri dizide gülüyordum. İzleyerek kendimi düzeltmeye başladım. Kontrollü olmaya değil, ama kontrolü doğallaştırmaya çalışıyorum.”
“YETER” DİYE ÇIĞLIK ATASIM GELİYOR
Amacı, sindire sindire iyi yerlere gelebilmek. O nedenle uzun saatler çalışmaya ses çıkarmıyor. Peki, Meryem Uzerli gibi tükenmişlik sendromu yaşama ihtimalini hiç aklına getiriyor mu: “Koşullar kötü, yoruluyorsun. Bir de komedide sürekli hareket halindesin. Bir süre sonra ‘Yeter’ diyorsun, çığlık atıp gitmek geliyor içinden. Ama orada seninle beraber saatlerce kamera taşıyan da aynı şartlar altında çalışıyor. Bir şey diyemiyorsun.”