Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2005 00:00
Sevgili Güzin abla, ben 25 yaşında, beş yıllık evli bir genç kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik. Önceleri doğum yerimiz olan bir küçük Anadolu kentinde oturuyorduk. Daha sonra eşim yeni bir iş bulunca, büyük şehirlerden birine taşınmak zorunda kaldık. İşte, iki yıl önce buraya geldiğimizden beri eşim çok değişti. Son zamanlarda çok kavga etmeye başladık. Eşim bana karşı çok kırıcı oluyor. Üstelik son zamanlarda bu kavgalar dayakla son buluyor. Bu kavgalar küçük kızımızın gözü önünde oluyor ve onu çok etkiliyor. En çok buna üzülüyorum. Eşim bu kavgalar sonunda sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Oysa ben de kızım da bunun etkisinden uzun süre kurtulamıyoruz. Sırf kızım yüzünden bu evliliğe katlanıyorum. Yoksa çoktan boşanacağım. Ne dersiniz ablacığım, bu evliliği sürdürmeli miyim? Yoksa boşanmalı mıyım? RUMUZ: KIZIM İÇİNSevgili yavrum, benim sana bu kadar hassas bir konuda yön vermem çok zor. Böyle bir kararı elbette kendin vereceksin. Çünkü ben ne koşullarda yaşadığını, yakınların var mı, yok mu, kızına tek başına bakman mümkün mü? Bütün bunları bilemiyorum. Yine de ‘Kızım için bu evliliğe katlanıyorum’ demeni gerçekçi bulmadım. Yani aslında bu düşünceye sığınıyorsun gibi geldi bana. Çünkü küçük kızının bu kavgalardan çok fazla etkilendiğini yine sen söylüyorsun. Bu durumun çocuğunun ruhsal dünyasını nasıl altüst ettiğini biliyor musun? Annesinin gözünün önünde dayak yediğini görmek minik bir çocuğun bütün dünyasını yıkar. Onun geleceğe inancığını, ailesine güvenini yok eder. Hastalıklı ruhlu bir çocuk yetiştirmektesiniz. Bunu eşin de bilmeli. Sana acımıyorsa, çocuğuna acımalı ve bu duruma bir son vermeli. Veremiyorsa, sen de çocuğunu alıp sığınacak bir yer bulabilir, onu tek başına yetiştirmenin yolunu ara. Ancak kızım, şunu da bilmelisin ki, bir erkek eğer bir kadına elini kaldırıyorsa, o kadın bunu kabul ediyorsa, bu durum sürecektir. Hatta bu dayaklar giderek daha da ağırlaşacaktır. İlk kez sana el kaldırdığında, çocuğunu alıp, çekip gitseydin. Bir yakınına sığınsaydın... Onu karakola şikayet etseydin... Ne bileyim, bir tepki gösterseydin! Belki de eşin bunu sürdürme cesaretini bulamazdı kendinde. Şimdi ise iş işten geçmiş sanırım. Atlardan sonra sıra kime gelecekOkurlarım, size İstanbul Çevre Konseyi’nden gelen yazıyı aynen sunmak istiyorum: ‘Yürürlükte olan hayvanları koruma yasasına rağmen, itlaflar devam etmekte. Bu da yetmezmiş gibi, bir gecede ‘at kesimi’ni meşrulaştıran yasa T.B.M.M’den jet hızı ile geçirildi. Kimsenin şüphesi olmasın ki, bu yanlışlar karşısında geri adım atmayacak ve mücadelemize devam edeceğiz. Siz değerli basın mensuplarımızın da yaşam hakkı adına, bizlere destek olacağınızdan şüphemiz yok.’ İstanbul Çevre Konseyi Federasyonu Av.Tunay Gürsel: Genel Başkan Doğa ve Sokak Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Süsen Erkuş ise Başbakan’a sesleniyor:‘Derneğimizin telefonları susmuyor. Sebebi ise hükümetimizin Zabıta Yasası’nda değişiklik yaparak, at kesimini AB istiyor diye serbest bırakması. At, Türk milletinin simgelerindendir.Dinimiz açısından at eti makbul değildir. Bizler hayvan hakları ve insan sağlığı adına at kesimine karşıyız.’ Süsen Erkuş, DOSHAYAD doshayad@mynet.com ‘Sonumuz yok’ diyor, anlamıyorumSevgili Güzin abla, ben 22 yaşında bir okurunuzum. İnan sevdiğim adamı 4 yıldır beraber olduğumuz halde, çözebilmiş değilim. İlişkimiz bir garip. Beni aramıyor; benim onu aramamı da istemiyor. Ailesiyle arasının iyi olmadığını söylüyor. Bu yüzden evden aramamı yasakladı. Üstüne gelmemeliymişim; bunalımdaymış. Onu istemediği biriyle nişanlamak istiyorlarmış. İşte bu gibi sözlerle beni şaşkına döndürüyor. Beni kendinden soğutmak ister gibi davranıyor. ‘Ailelerimiz çok farklı, bizim sonumuz yok’ diyor. Beni sevdiğinden eminim. Ama neden böyle davranıyor?RUMUZ: BİR GARİP İLİŞKİCanım, yavrum. Bu adamın nesini seviyorsun, ben de bunu anlayabilmiş değilim. Bu genç adam, ya senden bir şeyler saklıyor ya da gerçekten senden soğumuş, bıkmış, seni kendinden uzaklaştırmak için bahaneler yaratıyor. Bilmem ama, bu beraberliği sürdürmenin ne anlamı var? Onun seni sevdiğinden nasıl emin olabiliyorsun? Ona bağlanmamanı, onunla ciddi bir sona gidemeyeceğinizi söyleyen bu gencin sevgisine nasıl güveniyorsun? Ailelerinizin farklı olması şimdi mi aklına geldi? Onu zorla istemediği biriyle nişanlıyorlarsa, neden karşı çıkmıyor? Bana sorarsan, bu kocaman bir yalan! Tam tersi, bence pekala istediği biriyle evlenmeye hazırlanıyor, bu yüzden de seni artık kendinden senin de tabirinle ‘soğutmaya’ çalışıyor. Bu yüzden de evi aramanı yasaklamış. Bırak kızım bu gencin peşini, kendini neden harcıyorsun. Gencecik bir insansın, seni gerçek anlamda sevecek, değer verecek birini bulamayacak mısın?
button