Darwin teorisi homoseksüellikte ‘çuvallıyor’ mu?

Güncelleme Tarihi:

Darwin teorisi homoseksüellikte ‘çuvallıyor’ mu
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 18, 2004 00:00

Birçok hayvan, doÄŸrudan iki cinse ayrılmaz. ÖrneÄŸin bir mercan kayalığında, balıklar aynı anda ya da farklı zamanlarda hem yumurta hem de sperm üretir. KuÅŸlar ve memeliler gibi görece daha sosyal canlılar arasında sperm transferinin saÄŸlanması için, ille de cinsel birleÅŸme gerekmiyor. Homoseksüellik her 10 türden 1’inde var. Bazı türlerde homoseksüellik çok yaygın deÄŸilken, bonobonlar gibi bazılarındaysa heteroseksüel iliÅŸki kadar sık yaÅŸanır. DiÅŸi bonobon maymunları, genital organlarını düzenli aralıklarla birbirlerine sürterler. Omurgalılar arasında homoseksüelliÄŸin bu kadar yaygın oluÅŸu, bu özelliÄŸin genetik bir temele sahip olması durumunda, yalnızca birkaç türde görülen sapkın bir davranış olmadığı olasılığını da beraberinde getirir. Ä°nsanlardaysa, homoseksüellik ‘cinsel bir sapkınlık’ olarak kabul edilemeyecek kadar çok yaygın. Ä°lk kez Haziran 1997’de, lezbiyen ve eÅŸcinsellerin yaptığı bir gösteriye katıldım. Bu yürüyüş, gördüklerim arasında en büyüğüydü. Her 10 kiÅŸiden birinin lezbiyen ya da gay olduÄŸunu duymuÅŸtum, ancak hep bu sayının abartılı olduÄŸunu düşünürdüm. Burada ilk kez, eÅŸcinsellerin sayısının aslında sanılandan çok fazla olduÄŸunun farkına vardım.Bu denli gay ve lezbiyen, bir biyolog olarak benim için hep bir sorun olmuÅŸtur. Benim dalım, normal olarak, homoseksüelliÄŸin açıklanamayan bir anomali olduÄŸunu kabul eder. EÄŸer cinsel birleÅŸmenin amacı üremekse ki bu standart açıklamadır, bu gayler nasıl oluyor da varlar? Kimileri, bu kiÅŸilerin ‘kusurlu’ olduÄŸunu ve geliÅŸimlerinde bir sorunun ya da çevresel etkenlerin cinsel eÄŸilimlerini yanlış yöne çevirdiÄŸini öne sürebilir. Durum gerçekten böyleyse, o zaman, gay ve lezbiyenler, türümüzün evrimi tamamlanana kadar bir süre daha bizimle yaÅŸayacak ve doÄŸal seleksiyonun, Darwin’in ‘düşük geliÅŸimli’ olanları budamasını bekleyecekler.Darwin yanıldı mı?Durun bir dakika. HomoseksüelliÄŸin evrimsel bilmecesi hakkında kafam karışmaya baÅŸlıyor. EÄŸer bir kuram bu kadar çok insanda bir sorun olduÄŸunu iddia ediyorsa, belki de sorun o insanlarda deÄŸil, kuramdadır. Birkaç aya kadar cinsiyetini deÄŸiÅŸtirmiÅŸ bir kadın olarak ortaya çıkacaktım. Stanford Ãœniversitesi'ndeki profesörlük görevimden atılıp atılmayacağımı ve sonunda kendimi bir transseksüel barında garson bulup bulmayacağımı bilmiyordum. Sonunda iÅŸimden atılmadım- tüm yönetici sorumluluklarımın alınmasını saymazsak- ve ardından da, evrimin cinsiyet ve cinselliÄŸi nasıl deÄŸiÅŸtirebildiÄŸiyle ilgili daha fazla inceleme yapacak vakit buldum.Özellikle Darwin’in cinsel seleksiyon kuramına kadar giden evrimsel teorinin yanlış bir yol izlediÄŸini saptadım ve tamamen yanlış ilan edilmesi gerektiÄŸini açıkladım. Birçok biyolog, cinsiyet ve cinsellik üzerine pek çok yeni bulgu bulduysa da, hiçbiri, Darwin’in cinsiyet seleksiyon kuramının tamamen ortadan kaldırılması gerektiÄŸini söyleyecek kadar ileri gitmedi. Darwin’in düşüncelerinde göze çarpan iki eksik var. Bilim adamı 1871’de, ‘Kadınlar, daha çekici, güçlü ve yetenekli erkekleri seçerken, erkek de kendi cinsine selektif çiftleÅŸmeyle güzellik katabilir’ diye yazmış ve şöyle devam etmiÅŸti: ‘Neredeyse tüm erkek hayvanlar, diÅŸilerden daha güçlü tutkuya sahiptirler. DiÅŸiyse erkeÄŸe göre daha az azimlidir ve çekingendir.’ Gerçek hayat nasıl?Bilim adamının bu görüşlerine göre, erkekler ve kadınlar, yakışıklı bir savaşçıya karşı temkinli ama göze çarpan hanım kız rolleriyle birbirlerine uyuyorlar. Ama gerçek hayat bundan çok daha geniÅŸ eksenlidir. Bizimki de dahil birçok türde kadınlar daha pasif deÄŸil ve erkekler de birer Arnold Schwarzenegger olmak için ölmüyor. Kadınlar oldukça sık erkekleri baÅŸtan çıkarıyor, erkekler de oldukça sık buna kanıyor. Dahası, cinslerin üstlenmeleri beklenen roller deÄŸiÅŸiyor. Hatta Darwin’in, jakana kuÅŸlarında belirttiÄŸi gibi, kimi zaman diÅŸiler daha gösteriÅŸli, erkeklerse sönük ve sıkıcı olabilirler. Gerçekteyse birçok hayvan, doÄŸrudan iki cinse ayrılmaz. ÖrneÄŸin bir mercan kayalığına baktığınızda, balıkların aynı anda ya da farklı zamanlarda hem yumurta hem de sperm ürettiÄŸini görebilirsiniz. Bunlara sırasıyla ‘eÅŸ zamanlı’ ya da ‘ardışık hermafroditler’ denir ve yumurta veya sperm üretmelerine baÄŸlı olarak cinsiyet deÄŸiÅŸtirdikleri öne sürülür. Üçüncü tip?Aslında bitkiler de dahil çok hücreli organizmalar arasında en çok rastlanan vücut yapısı, tek bir varlığın, yaÅŸamı boyunca hem erkek hem de diÅŸi gametler üretebilmesidir. Bu yüzden de bir varlığın kesin olarak ‘diÅŸi ya da erkek’ olarak tanımlandığı durumlar, örnek teÅŸkil etmemelidir. Türler, erkek ve diÅŸinin farklı tiplerini de ortaya koyabilir. Böyle türlerdeki erkeklerin tümü sperm üretirler, ancak vücut yapısı, renk, morfoloji, davranış ve yaÅŸam geçmiÅŸleriyle o kadar çok farklılık gösterirler ki tecrübesiz bir bilimci, bunları farklı bir tür olarak bile tanımlayabilir. Aynı ÅŸey, yumurta üretmeleri dışında hiçbir ortak yanları olmayan kimi diÅŸiler için de geçerlidir.Darwin’in anlayışındaki ikinci sorun, kuÅŸlar ve memeliler gibi görece daha sosyal canlılar arasında sperm transferinin saÄŸlanması için, ille de cinsel birleÅŸme gerekmediÄŸi gerçeÄŸidir. Çiftler arasında kaç kez birleÅŸme yaÅŸandığını ve buna karşılık olarak dünyaya gelen yavruları saymayı deneyin. Ä°nsanlarda örneÄŸin 50 yıllık evli, 2 çocuÄŸu olan ve mesela her perÅŸembe seks yapan bir çifti ele alalım. 50 yıl sonunda 2.500 kez seviÅŸmiÅŸ olmaları gerekir. KulaÄŸa inanılmaz mı geliyor? EÄŸer düzenli bir cinsel yaÅŸamın bu 2 çocuÄŸu büyütmek için daha saÄŸlıklı bir iliÅŸki getirdiÄŸini düşünürsek aslında mantıklıdır. Benzer olarak kuÅŸlarda ve primatlarda ve hatta her yerde, birçok çiftleÅŸme bir dölün yaratılmasının olanaksız olduÄŸu dönemlerde meydana gelebiliyor. AraÅŸtırmamın bu kısmında, Darwin’in cinsiyetlerle ilgili tamamen yanılmış olabileceÄŸini düşünmeye baÅŸladım. Bence hayvanların sosyalleÅŸmeleri, ‘üreme fırsatına’ eriÅŸme üzerine kurulu; bu fırsat hayvanların üreme için gereksinim duydukları besin ve yuva gibi unsurları da içeriyor. Kontrol ettikleri tüm kaynakları doÄŸrudan kullanan hayvanlar, aynı kaynaklardan, diÄŸerlerinin yardımını çekmek için de faydalanabilirler. Dahası, hayvanların bu sosyalleÅŸme dinamikleri, aynı ve karşı cinsteki hayvanları iÅŸbirliÄŸi ve arkadaÅŸlık bakımlarından nereye yerleÅŸtireceÄŸi yönünde kararlar vermelerini de saÄŸlar. Bu iÅŸbirliÄŸi çabaları, aileler ve küçük gruplar için farklı yapıların oluÅŸmasını da beraberinde getirir.DiÅŸi bonobonlarda durumSözgelimi, diÅŸi özellik taşıyan sırtlanların ‘penisleri’ni ele alalım. DiÅŸinin klitorisi, bir erkek penisinin büyüklüğü kadar geniÅŸlerken, diÅŸi de gün içinde birçok kez diÄŸer diÅŸilerle iliÅŸkiye girmek için ereksiyon haline geçer. Cinsel seleksiyon kuramı, böyle alışılmadık bir özelliÄŸi açıklayamaz. Bana göreyse, penisi olmayan ve diÅŸi özellik taşıyan sırtlanlar, üremeyi saÄŸlayan yolları kontrol altında tutan diÅŸi gruplardan dışlanacaklardır. Ben buna ‘sosyal dahil edilme özelliÄŸi’ diyorum ki bu özellik bir bireyin bir gruba kazanılmasını saÄŸlar. DiÅŸi bonobonların aynı cinsle iliÅŸkiye girmeleri de bir baÅŸka sosyal dahil edilme özelliÄŸidir. Genital organlarını düzenli aralıklarla birbirlerine sürtmeyen diÅŸiler, besin bulan gruplara alınmaz ve yavrularını saÄŸlıklı büyütmeleri için gereken korumadan faydalanamazlar. Bu da, karşı cinsi etkilemek için yapılan hareketlerin, aslında kendi cinsi için de yapıldığını gösterebilir. Kurama ters düşüyorÄ°ÅŸte baÅŸta gösterdiÄŸim sorular tarafından ÅŸu anda tamamen sarılmış bulunuyorum: homoseksüellik ve cinsiyet karmaÅŸası ve bunun, Darwin kuramına ters düşmesi. Bruce Bagemihl, ‘Biological Exuberance: Animal homosexuality and natural diversity’ adlı kitabında, genital yakınlığın yaÅŸandığı 300’den fazla omurgalı türün olduÄŸunu belirtir. Homoseksüellik her 10 türden 1’inde ortaya çıkar. Bazı türlerde homoseksüellik çok yaygın deÄŸilken, bonobonlar gibi bazılarındaysa heteroseksüel iliÅŸki kadar sık yaÅŸanır. Kimi türlerde yalnızca erkekler birleÅŸebilir, kimilerindeyse yalnızca diÅŸiler. Omurgalılar arasında homoseksüelliÄŸin bu kadar yaygın oluÅŸu, bu özelliÄŸin genetik bir temele sahip olması durumunda, uyum saÄŸlayıcı bir önem taşıdığı ve yalnızca birkaç türde görülen sapkın bir davranış olmadığı olasılığını da beraberinde getirir. Ä°nsanlarda niye sapkınlık?Ä°nsanlardaysa, homoseksüellik ‘cinsel bir sapkınlık’ olarak kabul edilemeyecek kadar çok yaygındır. Ayrıca ben, homoseksüelliÄŸin insanın saÄŸlığını kötü etkilediÄŸi savı da reddediyorum. Tarih boyunca ve bütün kültürlerde, aynı cinse yakınlık duyma (homoerotik) karşı cinse (heteroerotik) duyulmasına engel olmaz. Bununla beraber, homoerotik çekim yaÅŸayanların, diÄŸerlerinden daha az saÄŸlıklı olduklarına iliÅŸkin de çok az kanıt vardır. Hem heteroseksüel çiftlerin hepsi de çocuk sahibi deÄŸildir. Peki, homoseksüelliÄŸin uyum saÄŸlayıcı önemi nedir? HomoseksüelliÄŸin, konuÅŸma yeteneÄŸi kadar çok yararı vardır. Homoseksüellik, zevkin iletiÅŸimini saÄŸlar ve bence kimi zaman insanları dahi kapsayacak ÅŸekilde, pek çok hayvanın bir gruba alınmasını saÄŸlayacak ‘sosyal dahil edilme özelliÄŸi’dir. Aynı cinsler arası iliÅŸki ne zaman baÅŸarılı bir yaÅŸam sürmeye baÅŸlarsa, homoseksüellik de geliÅŸmiÅŸ olur. Bu baÅŸarılı yaÅŸam, hayatta kalabilmeyi, eÅŸ bulmayı ve bir eÅŸin çocuÄŸunu kötülüklerden korumayı içerir. Hangi tür olursa olsun homoseksüellik, baÅŸarılı bir hayat için çok önemli iliÅŸkilerin kurulmasını saÄŸlar.Kaynak: New Scientist, 17 Ocak 2004Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!