Banu Şen / İzmir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2013 11:06
İzmirli Yahudi asıllı Türk müzisyen ve sinema sanatçısı Dario Moreno’nun hayattaki son akrabası Kaden (Arugete) Galanti hayatını kaybetti.
Galanti’nin, bundan 45 yıl önce bir Aralık ayında yaşamını yitiren efsane sanatçı Moreno’nun kuzeni olduğu biliniyordu.
70 yaşında hayata gözlerini yuman Galanti, Dario Moreno’nun anısını yaşatmak için önemli çabalar göstermişti.
Galanti, Cuma günü öğlen saat 12.00’deAltındağ Musevi Kabristanı’nda törenle toprağa verilecek.
Galanti ilk ve son röportajında hem Moreno'nun hayatıyla ilgili ilginç detayları hem de sitemlerini anlatmıştı...
İşte Galanti'nin Banu Şen'e verdiği o röportaj
O İZMİR’İ ÇOK SEVDİ, YA İZMİR?
‘Ben ölsem İzmir’in kucaklarında olmak istiyorum’ demişti. Kendi ağzından duymuştum. ‘Beni unutmasınlar İzmir’in kucağında yaşayacağım’ diye vasiyeti var. İzmir’i o kadar seviyordu. Cenazesi 13 gün burada bekledi. Sonra da İsrail’e götürüp gömdüler.
Dario Moreno 1921’de Aydın’ın Germencik ilçesinde doğmuş. Şimendifer işçisi olarak demiryollarında çalışan babası kaza kurşunuyla hayatını kaybedince annesi Roza hanım diğer oğlu Avram’ı da alarak İzmir’e gelmiş. Önce Tilkilik, daha sonra Karantina semtinde, Tarihi Asansör’e gidilen adının verildiği Dario Moreno Sokağı’ndaki evde yaşamış. İzmir’i hep çok sevmiş. Şarkılarında bile hep İzmir’i söylemiş...
Onu 38 yıldır anan İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu’nun çabalarına bu yıl Konak Belediyesi de katıldı. Dario Moreno ödülü dün düzenlenen törenle Enrico Macias’a verildi. Moreno’nun hayattaki tek yakını Kaden Galanti dün yapılan törende Macias’ın ödülünü verecekti. Ancak eşinin ablası cuma günü hayatını kaybedince üzülerek de olsa törene katılamadı. Galanti, Asansör Sokağı’ndaki Dario Moreno evinde anıları paylaşan Kaden Galanti biraz da sitem etti.
Dario Moreno’nun ailesinden geriye kalan bir tek sizsiniz sanırım. Birlikte mi büyüdünüz?
- Dario amcamın oğlu. Dario, Aydınlıydı. Germencikliydi. Ben Asansör’de büyüdüm. 16 yaşında evlenince Küçükyalı’ya geldim. Dario’nun babası yani amcam Germencik’te tren istasyonunda çalışıyordu. Kaza kurşunuyla öldü. Ölünce annesi Dario’yu, İzmir’de yetimhaneye verdi. Sonra da annesi başkasıyla evlenip İsrail’e gitti. Üvey kardeşleri vardı. Onlar İsrail’deler ama onlar da öldüler. O zamanlar ben çok küçüktüm. Askere gittiği zaman haftasonu bizim eve gelirdi. Aynanın önünde şarkı söylerken hatırlıyorum, çok küçüktüm.
İlk nasıl tanınmaya başladı?
- Askere gittiği zaman, babamın anlattığına göre, 1 liraya şarkı söylermiş. Orada başladı şarkı söylemeye. Sonra büyüdüğü yetimhanenin sahibi kadın ona bir miktar para verdi yükselsin diye. Ve öyle başladı ünlü olmaya. Ama ondan önce Kardiçalı Han’da bir avukatın yanında çalıştı. Yanında şarkı da söylüyordu. Sonra ünlenmeye başlayınca Paris’e dünyanın çeşitli ülkelerine gidip gelmeye başladı. Her yere gidiyordu, Rio de Jenero, Amerika... Aynı zamanda
film çeviriyordu. Brigitte Bardot ve daha bir sürü ünlüyle filmleri olmaya başladı. Bütün herkes onu tanır oldu. Büyük bir sanatkar olmuştu. Çok akıllıydı. Don Kişot’u tamamlayamadı.
Onun İzmir sevgisiyle ilgili neler anlatabilirsiniz?- İzmir’i çok seviyordu. Paris’te de evi vardı. Ama İzmir’i çok sevdiğini her fırsatta söylerdi. ‘İzmir başka diyordu. Nereye gitsem dolaşsam...’ Hatta şarkısı var. Onun için ‘Canım İzmir’ şarkısını bestelemişti. İzmir’de Asansör’deki eve gelirdi. Sık sık bizim eve gelirdi. Bizim eve gelirdi. Hatta koltuğu vardı orada otururdu. Erkan Özerman onun menajeriydi. Onunla sabah kahvaltısına, öğlen yemeğine gelirlerdi. Erkan Özerman tempo tutardı o da şarkılara başlardı.
Hep tanıyanları anlatıyor, ancak sizin yakınınızdı. Nasıl biriydi?- Çok neşeli bir insandı. Beni kardeş gibi severdi. Hep şarkılar söylerdi. Onun sesinin eşi yok. Sahneye çıktığı vakit önce neşelendirirdi sonra şarkısını söylerdi. Herkes onu çok seviyordu. Kadife gibi bir sesi vardı. O bir değerdi. 47 yaşında çok genç öldü. Biraz daha olsaydı. Her plak çıktığında bana gönderirdi. Değerdi. Onun eşi yok. Kimde aynı ses var? Güzel şarkıları var. ‘Canım İzmir’ diye şarkısı var. Has İzmir şarkısı... O yiğit efeleriyle, o güzel sözleriyle... O şarkıyı devam etmediler. Ama o bu şarkıyı besteledi çünkü İzmir’i çok seviyordu. ‘Hatıralar hayal oldu’ ‘Bir gemi kalkacak bu limandan’... O şarkılar duyulmuyor artık. Anılsa yani kötü mü olur?
Aileden başka kimse kalmadı mı?- Başka yakınımız bir de ağabeyim var. Onun da parkinson hastalığı var. Huzurevinde kalıyor. Dario’nun babasının ismini taşıyor. Moreno... Aslında Dario’nun adı David Arugete. Ama o sanatkar olduğu zaman dedi ki, ‘Ben babamın ismini de taşıyacağım. Böyle anılsın benim ismim.’ Bİr de halamın anlattığına göre Paris’te bir oğlu varmış. Annesi ölmüş ama oğlan kaldı diye söylediler. Oğlu sanatçı olmasını istemiyormuş o da ‘Hayır oğlum ben bunu bırakamam.’
En son ne zaman görüştünüz? - En son ölmeden bir hafta önce İsrail’de annesinin yanında gördüm. Kapıyı açılınca bir baktım Dario burada. ‘Allah Allah
rüya mı görüyorum ben, sen ne arıyorsun burada’ dedim. ‘Annem hasta. Onu görmeye geldim’ dedi. Ve ağzına konuşa konuşa
yemek veriyordu. Ben ‘Dario. Yanlış yapıyorsun. Senin annen seni yetimhaneye koydu. Sen niye yemek veriyorsun? Niye bakıyorsun? dediğimde, ‘Ama annem beni 9 ay karnında taşıdı. Bakmak mecburiyetindeyim’ dedi. Bu kelime çok hoşuma gitti. Ve ondan sonra beraber çıktık. Çıktıktan sonra iyice sarıldı. Sanki bir daha görmeyecek gibi. ‘Alahısmarladık’ dedi. Öpüştük sarıldık.
Ölümüyle ilgili de farklı söylenenler var. Bazı yerlerde kalp krizinden otel odasında öldüğü bazı yerlerde de beyin kanamasından hayatını kaybettiği yazıyor... Sonra nasıl öğrendiniz öldüğünü?- Bir hafta sonra gazetede orada, ‘Dario Moreno vefat etti’ diye okudum. ‘Allah Allah olamaz. Bir hafta önce hiçbir şeyi yoktu’ dedim. İstanbul’da uçağa koşarken düşmüş, beyin kanamasından ölmüş. O kadar. Sonu böyle oldu. Ondan sonra İsrail’e gittiğim vakit dediler ki, ‘Bir delik vardı kafasında’ ‘Herhalde taşa vurdu’ dedik. Beyin kanamasından öldüğünü biliyorum. Daha önce beyin kanaması geçirmişti. Atlatmıştı. Hatta İstanbul’da yatmıştı. Aslında ‘Ben ölsem İzmirin kucaklarında olmak istiyorum’ demişti. Kendi ağzından duymuştum. ‘Beni unutmasınlar İzmir’in kucağında yaşayacağım’ diye vasiyeti var. İzmir’i o kadar seviyordu. Ama annesi hasta yatağından kalkıp geldi. Cenazesi 13 gün burada bekledi. Sonra da İsrail’e götürüp gömdülüler. Ama o hep İzmir’in kucağında olmak istediğini söylerdi.
BENDEN İZİNSİZ CD ÇIKARDILARYeteri kadar değerinin bilinmediğini düşünüyor musunuz?- Sağolsun Sancar Maruflu Bey, her sene Asansör’de, evinin orada anıyor. Ben bunu unutamayacağım. Belediye de Asansör’e bakıyor. Konak Belediyesi etrafı düzenledi, törene destek oluyor. Heykelleri konuldu. Ama Erkan Özerman onun menajeriydi. Her zaman geliyordu buraya. Bizim haberimiz olmadan benden izin almadan CD’sini çıkardılar. Erkan Bey’e sorduğumda, ‘Kardeşlerinden izin alınmıştır’ deniyor. Ama kardeşleri öldü. O zaman da ‘Üvey kardeşlerden izin almışlar’ diyor. İzin aldılarsa niye Dario öldüğünde hemen çakırmadılar da 39 yıl beklediler? Zaten diğer kardeşleri de 10 yıl önce öldü. Ama CD daha geçen sene çıktı. Söyledim de, ‘Korsanlık olmasın. Ben izin verdikten sonra bu çıksın.’ Ama herkesten duydum ki CD çıkmış. Erkan Bey dedi ki, ‘Sana da göndereceğim’ ama göndermedi. Bari gönderseydi, bu jesti yapsaydı. Onu da görmedik. Aileden bir ben kaldım.