Damga gibi taşıdığım o üç kurşunun izini silmek istiyorum

Güncelleme Tarihi:

Damga gibi taşıdığım o üç kurşunun izini silmek istiyorum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2009 00:00

Anlaşırlarsa evlensinler diye bir akrabasının tanıştırdığı Cem, reddedilmeyi bir türlü hazmedememişti. Arıyor, mesaj atıyor, küfür ve tehditler savuruyordu. Sonunda işyerini bastı ve Ayla’ya yedi kurşun sıktı. Biri hapse girdi, diğeri hastaneye... Kurşunlardan üçü akciğere isabet etmişti. Ayla 2 gün yoğum bakımda ölümle pençeleşti, günlerce hastanede kaldıktan sonra hayata tutunabildi. Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden birine geçen yıl konu oldu 28 yaşındaki Ayla. Şimdi hayatını kabusa çeviren o kötü günü hatırlatan 3 kurşun yarasını, sırtı ve karnındaki ameliyat izlerini silmeye çalışıyor.

Ayla Cem’le bir akrabası aracılığıyla "anlaşırlarsa evlenmeleri" için tanıştırıldı. 15 günde sadece iki kez yüzyüze görüştüler. İlk görüşme, tanıştıran akrabanın evinde, diğeri dışarıda oldu. Birlikte yemek yediler. Birkaç telefon mesajlaşması, konuşması şeklinde sürdü arkadaşlıkları. Flört bile denilemezdi yaşadıklarına. El ele dahi tutuşmadılar. Ayla Cem’e bir yakınlık duyamadı. Bu nedenle de uzatmak istemedi, kesti görüşmeyi.

Ancak Cem bunu bir türlü kabul edemedi. Haber gönderip durdu. "Taş kalpli, vicdansız" diye suçluyordu üstelik. Ayla ne kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunun farkında değildi. Hatta önceleri "Demek gerçekten çok seviyor beni, değer veriyor" diye bir düşünceye bile kapıldı, belki biraz vicdan azabı bile duydu.

Ama gün geçtikçe Cem’in telefonuna gönderdiği mesajlar sertleşmeye başladı. Sadece kendisine değil, ailesine de ağır küfürler ediyordu. Görüşmeyi kesmekte ne kadar haklı olduğunu kısa zamanda anladı Ayla. Ama Cem peşini bırakmıyordu bir türlü. Ayla’nın işyerine kadar gitmekten çekinmedi, "Bu iş olacak, benimle evleneceksin" diye tehdit etti.

VURULACAĞIM AKLIMA GELMEDİ, KAÇIRILMAKTAN KORKUYORDUM

Ayla ciddi olarak korkmaya başlamıştı. Sonunda bütün olup bitenleri annesine anlattı. Yine de aklına silahlı bir saldırıya uğrama ihtimali gelmiyordu. En büyük korkusu, kaçırılmaktı. Tedbirli davranmak için, işe gidip eve dönerken yanında hep birinin olmasını sağladı. Ya arkadaşı ya da kardeşi ona eşlik ediyordu: "Kaçırılma düşüncesi benim için yeterince korkunçtu. Sevmediğim, istemediğim bir insanla birlikte olmak, buna mecbur kalmak çok kötü."

Cem’in ısrarları sürdükçe kendini suçlamaya başladı Ayla. Acaba o mu hatalı davranmıştı? Bugün geçmişe baktığında olayları başka gözle görüyor: "Benim bir suçum yoktu. Görücü usulüyle tanıştırılanlar birbirlerini tanımak için konuşurlar. Ya yola devam ederler ya da bakarlar ki olmayacak, ayrılırlar. Bunda ne var ki? Cem, herhalde kesin evleniriz gözüyle baktı, ümitlendi. Belki bağlandı. Çok kısa zaman görüştük aslında. Gezmedik, dolaşmadık, parasını yemedim. Benim hatam yok. Suçluluk hissetmiyorum, vicdanım rahat. Hadi sevdi diyelim. İnsan sevdiğine kıyar mı? Öldürmeye kalkışır mı?"

CEM SİLAHINI 7 KERE ATEŞLEDİ 3 KURŞUN İSABET ETTİ

Ama Cem, kalkıştı. Ayla’nın işyerine yaptığı ikinci ziyarette silah kuşanmıştı. Cem’le konuşmak için önce Ayla’nın patronu dışarı çıktı. O sırada Ayla da fırladı kapıdan, "Bana nasıl o mesajları çekersin?" diye bağırdı. Patronu onu içeriye çekmeye çalıştı ama o anda Cem cebinden çıkardığı silahı Ayla’ya doğrulttu, arka arkaya 7 kez ateş etti. Ayla sırtından aldığı yaralarla yere düştüğünde bile ateş etmeye devam ediyordu. Üçü isabet etti, diğer kurşunların hedefi bulmasını yerdeki bir tabela engelledi. Ayla hastaneye kaldırılırken, Cem silahını bu kez başına dayadı. İntihar etmek istiyordu. Yakınlarından biri geldi, güç bela vazgeçirdi intihar düşüncesinden.

Ayla hastanede acil ameliyata alındı, akciğerlerine saplanan kurşunlar çıkarıldı. İki gün yoğun bakımda kaldı. Uyandığında vücudun her yerinde sondalar, ameliyat dikişleri vardı. "Hastanedeyken bile kendimi güvende hissetmiyor, korkuyordum. Sanki her an odamın kapısından girecek, kafasına koyduğu, yarım kalan işini tamamlayacak!"

Mahkemede iki kez karşılaştılar. Cem hakime ısrarla mağdur olduğunu söyledi durdu. Ama 7 yıl hapse mahkum oldu.

BU BİR MUCİZE BENİM İKİNCİ HAYATIM

Şimdi Ayla için yeni bir mücadele başlıyordu. Beş çocuklu bir ailenin kızıydı. Ailesi ona kol kanat gerdi, tekrar hayata dönmesi için ellerinden geleni yaptılar. Ayla aslında her şeyi unutmak, geleceğe bakmak istiyor. Niyeti, iki hafta süren bu tanışıklığın hem bedeni hem de ruhu üzerindeki tüm izlerini silmek. Fakat kurşun, ameliyat, kolostomi (kalın bağırsak çıkışının karına verilmesi) izleri, unutmasına izin vermiyor. "Yaşadığım mucizenin farkındayım. Ölümden döndüm. Çok şükür hayattayım. Yine de bu izlerle yaşamak istemiyorum. Resmen psikolojimi bozuyor" diyor.

İzlerden kurtulmanın yollarını ararken plastik cerrahi uzmanı Doç. Dr. İbrahim Aşkar’a başvurdu. İzlerin bedeninden tamamen silinmesi mümkün değildi. Ama lazer gibi yöntemlerle en azından daha az görülür, hissedilir olması mümkündü.

Şimdi Ayla’ya kurşun ve ameliyat izlerini silik hale getirmek için iki ayrı lazerle tedavi uygulanıyor. "Bu benim ikimci hayatım" diyor Ayla, "çalışıyorum, ailemin desteği devam ediyor. Bu yeni hayatıma, ilkinde yaşadığım tatsız olayı hatırlatacak hiçbir şeyi taşımak istemiyorum."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!