Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2004 01:32
Yaşlılıkla özdeşleşen damar sertliği sorununun aslında anne karnında başladığı ortaya çıktı. Sorunun tedavisine çocuk yaşta başlanabileceği ileri sürüldü.
Damar sertliğiyle ilgili bugüne kadar yapılmış araştırmaları tarayan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüveyda Başağa ile doktora öğrencisi Dr. Özgür Kütük, bilim dünyasında ilgiyle karşılanan bir tez geliştirdi. Trends In Moleculer Medicine dergisinin aralık sayısında yayımlanan makalede damar sertliğinin gelişim sürecini inceleyen iki akademisyen, NF-kappa B adlı proteinin rolüne dikkat çekti. Yazıda kandaki yağların kimyasal değişime uğramasıyla damarlardaki iltihaplanmanın birbirine bağlı geliştiği, söz konusu proteinin bu süreçte kilit rol oynadığı vurgulandı.
Prof. Başağa, kan yağlarındaki değişim ile damar iltihaplanmasının tıp dünyasında çoğunlukla birbirinden farklı süreçler gibi algılandığını anlattı ve ‘‘Oysa bunlar birbirini tetikleyen gelişmeler ve NF-kappa B proteiniyle bağlantısı var. Konuya bu açıdan bakıp önleyici tedavide önemli adımlar atılabilir’’ dedi.
Dr. Özgür Kütük ise damar sertliğinin sadece yaşlılık hastalığı olmadığını anne rahmindeki fetusta bile başlangıç aşamasında görüldüğünü söyledi. Her bireyin damar sertliği hastalığının altyapısıyla dünyaya geldiğini hatırlattı. Dr. Kütük bütün hücrelerde bulunan, çeşitli uyarılar karşısında genetik yanıtlar veren NP-kappa B'ye yönelik tıbbi çözümlerin hastalığı erken yaşta önleyebileceği görüşünü savundu.