Şermin TERZİ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2006 00:00
Sonsuz yeşillik, mis kokulu çam ağaçları, Karadeniz’in alabildiğine deli mavi denizi ve Doğu Karadeniz’in tek mavi bayraklı plajı. Burası Trabzon’un Çamburnu beldesi. Yakında sahip olduğu sıfatların yanına bir de "çöplük" eklenecek. Trabzon ve Rize’nin çöp sorunu böyle çözülecek. Çamburnu’nda greyderler yeşilliklere çoktan daldı, bin sarıçam ağacı şimdiden kesildi.
Halk "Çamburnu, Çöpburnu olmasın" diye haykırıyor. Tepkilerine bayraktarlık yapan ise ünlü hemşerileri yönetmen Fatih Akın (33). Hani şu bakınca hip-hop şarkıcısına benzeyen ama Madonna’nın, Salma Hayek’in "Birlikte çalışmak için can atıyoruz" dedikleri, Berlin’de "Duvara Karşı" filmiyle Altın Ayı’yı kucaklayan, geçen yıl Cannes
Film Festivali’nde jüri üyeliği yapan Fatih Akın. "Çamburnu’ndan başka çöplük yapacak yer göster desinler, komite kurayım, yer göstereyim. Para bul desinler, bulayım. Burayı çöplük yaparlarsa bir belgesel çekerim, tüm dünyaya gösteririm. Bu benim intikamım olur" diyor. Amerikan Başkanı George Bush’un "S"sinin gamalı haçla yazıldığı "Bush" yazılı tişört giymesiyle dikkat çeken Fatih Akın, şimdi de Türkiye’nin Bono’su olma yolunda Çamburnu çöplük olmasın diye protestota.
Çamburnu’na adımınızı attığınızda, cennete düşmüş gibi hissediyorsunuz. Güzelliğe öylece bakakalıyorsunuz. Ağzınızdan cılız bir "Vay be" bile çıkamıyor. Fatih Akın da burayı boş yere yeni filminin seti olarak seçmemiş zaten: "Çamburnu’nu gördüğümde, evet işte burası ölümden sonraki bir sembol dedim. Filmin adı Yaşamın Kıyısında. Bence yaşamın kıyısı Çamburnu’ydu."
Peki niçin böylesine efsunlu bir yere çöplük kuruluyor? Çamburnu’nda 10 yıl öncesine kadar bir bakır madeni varmış. Maden bitirilince, ortada kocaman bir çukur kalmış. İşte Trabzonlu yöneticilerin avuçlarını ovuşturmasına sebep bu çukur. İstekleri, günde 600 ton çöpü bu çukura dökmek.
Fatih Akın’ın dedesi, Trabzon’un meşhur Dursunlar’ından sadece biri. Çamburnu’nda doğup büyüyen Dursun Akın, köyünden kız kaçırınca, orada daha fazla kalamayacaklarını anlayıp maaile Zonguldak’a göçmüş. Akın’ın yolu ise bu hikayeden yıllar sonra, ilk kez geçen yıl Trabzon’a düşmüş:
"Senaryo araştırırken geldim. Babama gönül borcum vardı. 1996’da Montreal’de kısa film festivaline davetliydim. Oradan New York’a gitmek istiyordum. Babam da gelmek istedi, onu ektim. Hip hop falan takılacağım, babamla olmazdı. O zamandan beri bozuk çalıyor. Geçen yıl, Trabzon’a gideceğimi duyunca, ben de geleyim, dedi. Bu kez ekemedim. Yeni senaryo arıyordum. Her yerden teklif geliyordu, hiçbirini beğenmiyordum. Kendi senaryom yoktu. Belki Trabzon’dan bir şey çıkabilirdi. O sırada Bob Dylan’ın güncesini okuyordum. Onun da Trabzonlu olduğunu öğrenince buraya geldim."
Fatih Akın, Çamburnu’na yapılmak isteneni satranç örneğiyle açıklıyor: "Adalet duygum isyan etti. Aslında işim dışında tembelimdir ama bu konuyu mesele yaptım. Parazitler gibi dünyayı bozuyoruz. Dünyayı değiştiremeyeceğimi bildiğim için, kendi dünyamı değiştirmeye çalışıyorum. Bu köy 1500 yıldan beri var. Fatih Sultan Mehmet, Trabzon’u aldığında ilk camiyi buraya yapmış. Ama bir kurban lazım ve burayı seçiyorlar. Tıpkı satrançta en öndeki piyonların kurban edilmesi gibi."
KOMİTE KURAYIM PARA BULAYIM
Çamburnu’ndan başka çöplük yapacak yer göster desinler, komite kurayım yer göstereyim. Para bul desinler, bulayım. Ama bu güzelliğin katili olmasınlar. Biraz zaman alsa da, başka yerler de bulunur mutlaka. Çevre Bakanlığı "Orayı bulduk ya tamam" diye düşünüyor, tembellik ediyor. Ayrıca çöp toplamada tek yöntem, getir çöpü boşalt değil ki. Neden modern yöntem kullanılmıyor?
CLAUDIA ROTH BAŞBAKAN ERDOĞAN’A MEKTUP YAZDI
Claudia Roth uzun zamandır, "Şurada bir gösterim yapacağız gelir misiniz" gibilerinden mailler gönderiyordu. Bir partinin adamı değilim ama çevre hassasiyetim olduğu için, Yeşiller Partisi’ni anlıyorum. Avukatım, "Claudia Roth’la buluşalım, belki yardımcı olur" dedi. "Tanıyorum onu, bana mail gönderiyor" dedim. Ofisine gittik, meseleyi anlattık. Türkiye’ye o kadar yakın olduğunu bilmiyordum. Tayyip Erdoğan’a Çamburnu ile ilgili bir mektup yazdı, yardım istedi.
BUSH TİŞÖRTÜ PLANLI PROVOKASYONDU
Bush tişörtünü giydiğiniz gün Almanya’nın en büyük dergilerinden Der Spigel, sizinle röportaja gelecekti. Planlı bir provakasyon muydu yaptığınız?
- Evet, ama Alman TV’sinde ana haberlere çıkmayı beklemiyordum. Tepkiselim. Haksızlığa tahammül edemiyorum. Bush’un yaptığı haksızlıkları bütün dünya görüyor. Adam kafasına göre takılıyor. Ben de, "Pardon, siz istediğiniz gibi takılıyorsunuz, ben de istediğim gibi takılırım" diyorum. Alman polisi gamalı haç yüzünden, faşistim diye dava açmaya kalktı. Araştırınca üç yıl anti Nazi yürüyüşe katıldığımı gördüler.
KAZIM KOYUNCU’YLA BELKİ ÇAMBURNU’NDA BULUŞURUZ
Çektiğim Yaşamın Kıyısında’nın, bütün motifi açıklık, geniş bakış ve alan. Bunların hepsi Çamburnu’nda. Filmin ana konularından biri ölüm. Batı felsefesinde bugünlerde kimse ölümü konuşmuyor. Oysa, ülkemizde çok hayatın içinde. Ölümden sonra ne gelir? Cennet, cehennem ya da hiçbir şey. Çamburnu’nu görünce "Evet, burası ölümden sonraki bir sembol işte" dedim. Filmde Kazım Koyuncu’nun, Çernobil etkisiyle kanserden öldüğünü söylüyorum. Müziğini de kullandım. Aslında benzeşen çok tarafımız varmış ama ne yazık ki onu ve müziğini öldükten sonra keşfettim. Diğer tarafta belki tanışırız; Çöplük yapmazlarsa, belki de Çamburnu’nda...
HÜSEYİN ALİOĞLU (Çamburnu Belediye Başkanı)
Dava açtık, yine durduramadık
Gözlerine kestirdikleri yer birkaç yılda kolayca dolabilecek bir çukur. Yurtdışında çöpleri tuğla, parkeye dönüştürüp park ve bahçelerde kullanıyorlar. Hatta biyodizele dönüştürerek yakıt yapıyorlar. Burada çöpü döküp, bırakacaklar. Ne ayrıştırma var ne de geri dönüşüm. 1999’dan beri, Çevre Bakanlığı ve Trabzon Valiliği aleyhine açtığımız davalar devam ediyor. Geçen yıl buranın ihalesini kazanan İSTAÇ (İstanbul Çevre Koruma ve Atık Maddeleri Değerlendirme Sanayi ve Ticaret A.Ş) devam eden davalara rağmen inşaata başladı. Burası küçük bir belde, sesleri çıkmaz diye düşünüyorlar.