Güncelleme Tarihi:
Selen Ebra Efe (16) ve Tulya Efe (15), demircilik sektöründe çalışan babaları Kadir Efe’den sanayi atıklarını, seramik ve camdan heykeller yapan anneleri Arzu Efe’den yaratıcılıklarını alarak yola koyuldular. Beş ay boyunca kendilerini atölyeye kapatıp; hurda demir, bakır, atölye artığı seramik ve cam gibi malzemelerin yanı sıra, evlerinde kullandıkları şişe ve kutularını birer sanat eserine dönüştürdüler. Neticede ortaya geri dönüşümün önemini vurgulayan bir sergi çıktı: ‘Sanayi Atıkları = Sanat’.
Kardeşlerden Selen Ebra Efe, sanayi atıkları ve sanat arasında kurdukları ilişkinin nedenini şöyle açıklıyor: “Çelikhanelerin içinde hurda holleri vardır. İçine girdiğinizde kahve falına bakar gibi yorumlayabileceğiniz, çeşitli şekillerde hayal edebileceğiniz tonlarca hurda arasında yürürsünüz. Makinalar hep birbirine benzer. Bir çocuk olarak en çok hurdalar ilginizi çeker. Biz kendi fabrikamızdaki atıkları sanat eserlerine dönüştürdük. Bir de evimizdeki maden suyu, şarap ve su şişelerini kullandık. Sosyal sorumlulukla sanatı birleştirerek, hem kendimiz eğlendik hem de insanlarda duyarlılık yaratabilecek bir sergi açtık.”
ANNELERİNİN YOLUNDAN GİTTİLER
‘Sanayi Atıkları = Sanat’, genç sanatçıların ilk sergi deneyimi de değil üstelik. Sekiz dokuz yaşlarından beri anneleriyle birlikte atölyeye giren kızlar, küçüklüklerinden bu yana karma sergilere katılıyorlar. Dedelerinin demir fabrikasındaki atıkları toplayıp atölyeye giren annelerinin yolundan giderek, babalarının demir fabrikasındaki atıkları sanat eserlerine dönüştürüyorlar. Çöpe gönderilecek malzemeleri kullanarak oluşturdukları yapıtlarıyla, bir şeyi atmadan evvel tekrar düşünülmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Üretim sürecinde annelerinin ne kadar katkısı olduğunu sorduğumuzda, tasarımların kendilerine ait olduğunu söyleyen gençler, angarya işleri annelerine yıktıklarını eklemekten de geri durmuyorlar. Ancak haziran ayında başladıkları sergi hazırlıkları kimi zaman sekteye uğramış. Çünkü kerdeşlerin ikisi de binicilikle ilgileniyor. Aynı zamanda Türk Binicilik Milli Takımı’nda yer alan ve olimpiyatlara hazırlanmayı planlayan Selen Ebra, kendini binicilik alanında geliştirip, ileride sanatla yalnızca hobi olarak ilgileneceğini söylüyor. Üniversitede sanat tarihi öğrenimi görmek isteyen Tulya’nın ise, gözleri ışıldayarak anlattığı bir hayali var: “Bir atölye açmak istiyorum. İmkanı olmayan sanatçılara fırın, boya gibi malzemeler vereceğim orada. Herkesin kendi anahtarı olacak, istediği zaman girip çalışabilecek, atölyeleri kullanabilecekler. Sergilerini özgürce açabilecekler. Bunu yapmayı çok istiyorum.”
SERGİ GELİRLERİYLE VAN’DA DÖRT ÇOCUK EVİ
Sergi, birbiriyle çok iyi geçinemeyen hatta, röportaj sırasında ‘yan yana bulunmalarının bile bir mucize’ olduğunu söyleyen iki kız kardeşi bir araya getirmiyor sadece. Minik Kalpler Derneği’nin Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleştirdiği ‘Çocuk Evleri’ projesinde de gönüllü olarak çalışan kardeşlerin sergisinin gelirinin tümü, Van bölgesinde inşa edilecek çocuk evlerinin yapımında kullanılacak. Her evin maliyetinin 25 bin lira olarak belirlendiği projeye katkı sağlamak isteyen ve hedeflerini dört ev olarak belirleyen gençler, sizlerin de desteğini bekliyor.
Tulya Efe
ÖNCE ÇÖPLERDİ ŞİMDİ DEPREMZEDELER İÇİN EV OLACAKLAR
Aslında yaptığımız şey, çok değersiz görülen bir şeye değer biçmek. Çöpe gönderdiğimiz atıkların üzerine emek koyarak maddi ve manevi bir değer kazandırdık. Şimdi Van’daki depremzedelerin ev ihtiyaçlarını karşılamaya katkıları olacak.
Selen Ebra Efe
KAFALARA BİR SORU YERLEŞTİRİYORUZ
Bu sergide, siz de böyle yapın, demiyoruz. Atıklarımızı başka ne yapabileceğimiz üzerine düşünüyoruz. Biz kendimize göre bir cevap bulduk. Ama serginin asıl meselesi insanların kafasına bu soruyu yerleştiriyor ve onları çözüm arayışına itiyor olmak. Şu ana kadar bulunan her şey bir sorunun cevabı olarak ortaya çıktı. Biz insanlara soru sordurabilirsek cevaplar da, çözümler de gelecektir.
Sanat Danışmanı Yalçın Denizyılmaz
YAPTIKLARI İŞ UYDURUK DEĞİL
30 senedir sanat hayatının içindeyim. Müzayedelerde çocuk ressamlara yer vermiştim zamanında eski bir müzayedeci olarak. Bu kızlar kendi gayretleri ile çıktı. Kimsenin zorlaması olmadan, annelerini örnek almışlar bir yerde. Bu yaşta sosyal sorumluluk projelerinde yer almak istemeleri bizi heyecanlandırdı. Hurda diye atılan malzemeleri sanat eserine dönüştürüyorlar. Yaptıkları iş uyduruk değil, farklı çocuklar. Sergi açmak için kendileri geldi. Sergi salonları büyük isimlerin peşindedirler. Masrafları yaptıktan sonra kendi sanatçımı yetiltireyim fikrinde olanlar pek yoktur. Ama bu gençlere fırsat verilmeyecek de kime verilecek.