Comandante Flamenco’yu sever miydiniz?

Güncelleme Tarihi:

Comandante Flamenco’yu sever miydiniz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2004 00:00

Türkiye’ye geldiği zaman beraber çektirdiğimiz fotoğrafa bakıyorum. Antonio Gades’in bir elinde viski bardağı, diğerinde sigarası. Gözlerindeki bakış, vahşi hayvanların, ‘Dişimi kimseye kaptırmam, başka avlardan da vazgeçmem’ bakışı.Tatildeyken yıldızlar peş peşe kaydı... Antonio Gades, Serge Reggiani, Sacha Distel. Ayların en zalimi bana göre, şair T.S. Eliot’un dediği gibi nisan değil, bundan tam 10 yıl önce ansızın kızımın babasını da alan temmuz ayı... Hem teni, hem yüreği yakan temmuzun bu yıl fütursuzca çaldığı koreograf, bale ve flamenko dansçısı Antonio Gades kahramanlarımdan belki sonuncusuydu.1980’li yılların sonlarında, başımızda kavak yellerinin estiği o güzel yıllarda ‘kült filmler’ haline gelen Gades’in ‘Carmen’, ‘Kanlı Düğün’ ve ‘Büyülü Aşkı’ını kim unutabilir!Ünlü yönetmen Carlos Saura’nın çektiği, koreografisini Antonio Gades’in yaptığı filmlerin iki yıldızı daha vardı: Cristina Hoyos ve Laura Del Sol.HAYATTAKİ ZAAFLARIAntonio Gades’ın vazgeçemediği 20 yıllık dans partneri Cristina Hoyos, o yıllarda İstanbul’da sahneye çıkmıştı.Hoyos’un ‘Ben dans etmek için doğdum’ posteri yakın bir zamana kadar evimin duvarlarından birindeydi.Antonio Gades de, şimdi hatırlamadığım bir vesileyle İstanbul’a gelmiş, bir davette Dış Haberler Servisi’nin kızları ve merhum Gülçin Telci hep birlikte resim çektirmiştik.Geçen gün bir yerlerden çıkartıp bulduğum resimde, Gades’in bir elinde viski bardağı, diğerinde sigarası.Sigara, kadınlar, komünizm ve Küba başlıca zaaflarıydı.Gözlerindeki bakış, vahşi hayvanların ‘Dişimi kimseye kaptırmam, başka avlardan da vazgeçmem’ bakışıydı.FLAMENKO DEVRİMİSahnede duruşundaki zarafette, yumruklarını sıkışında, kadın partnerine usulca yaklaşıp onu belinden kavrayışında da sanki vahşi bir hayvanı çağrıştıran bir şeyler vardı. ‘Comandante Flamenco’ El Pais Gazetesi’nin Antonio Gades’e taktığı isim.Flamenkoyu modern baleyle birleştirerek İspanya’nın dans tarihinde gerçek bir devrim gerçekleştiren Antonio Gades, politik yaşamında da devrimciydi.İşçi babasının diktatör Franco’nun en ateşli muhaliflerinden biri olması nedeniyle küçük yaşında solculuğu seçmiş, İspanyol Komünist Partisi’yle yollarını ayırdıktan sonra Küba ve Fidel Castro’ya yönelmişti.İspanyol şarkıcı ve oyuncu Marisol ile ikinci evliliğinin töreni Küba’da yapılmış, nikah şahidi de bizzat Castro olmuştu.Son yolculuğunu da Küba’ya yapmıştı.Ölümünden birkaç hafta önce, haziran ayı başlarında kendi teknesiyle Atlantik Okyanusu’nu aşarak Küba’ya varmış ve Fidel Castro’nun elinden Jose Marti ödülünü almıştı.CASTRO VE GADESEl Pais Gazetesi’nde, Castro, Antonio Gades’e nişanı takarken bir fotoğraf var.Gades’in son fotoğraflarından biri.Kansere karşı verdiği savaşta saçları dökülmüş, kendisi de ufalmış gibi.Sahnede devleşen Gades’ten başka biri 2004 Temmuzu’nun çaldığı adam.Hayalinde boğa güreşcisi olmak varken para kazanmak için 16 yaşında dans etmeye başlayan, Milano La Scala’da baş dansçı olarak sahneye çıkan ve İspanya Ulusal Balesi’ni kuran Gades, benim videoda bilmem kaç kere izlediğim Carmen’i tam iki bin kez oynamış.Son yıllarda hayali, şair Federico Garcia Lorca’nın 100. yıldönümünde Don Kişot balesini sahneye koymaktı.Bu kez başaramadı. Zalim temmuz ayı ondan tez davrandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!