Güncelleme Tarihi:
Aydoğdu, tek tedavisi ömür boyu glutensiz diyet olan hastalara meşe ağacı yaprağı, biyoresonans, hiberbarik oksijenle tedaviler sunulduğunu, bunlara kanıp diyetini bırakanların yaşamlarını bile kaybedebileceklerini belirterek, "2011 Haziran’ında dünya tıbbında çölyaklıların tedavisinde değişen hiçbir şey yok. Bu sahtekarlara kanmayın" dedi.
Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji profesörü Sema Aydoğdu, çölyak hastalığının ömür boyu glutensiz (buğday, arpa, çavdar, yulafta bulunan bir tür protein) beslenmeyi gerektiren bir ince bağırsak hastalığı olduğunu belirtti. Hastalığın 6-12 yaş arasında 110 çocukta bir görüldüğünü saptadıklarını vurgulayan Aydoğdu, şöyle dedi:
"Çölyak, çok ciddi, öldürücü bir hastalık. Eğer tanı konulamaz, tanı gecikirse ölüme yol açabilir. Tek çözüm yolu diyet. Ve bugünkü bilgilerimizle çölyaklıların tek tedavi yöntemi glutensiz diyet ve bu diyetin ömür boyu sürdürülmesi. Ekonomik nedenler, devletin desteğini çekmesi yüzünden hastalar glutensiz ürünlerden yararlanamıyor. Bazı belediyeler glutensiz ekmek üretiyor. Bu ürünlere ulaşmak zor, bizde üretilmediği gibi ithalleri çok pahalı. Diyetteki bu sıkıntılar, hastalık sıklığının yüksek olması, bazı umut tacirlerinin iştahını kabarttı. Diyete alternatif diye gündeme getirdikleri yöntemlerle hastaların sağlığıyla oynuyorlar."
DİYETTEN BAŞKA TEDAVİSİ YOK
Bu yöntemlerin internette, sosyal medyada, görsel medyada yer aldığını, bunları sunan kişilerin hekim olmasına karşın çölyak ya da mide- bağırsak hastalıkları konusunda uzman olmadıklarının altını çizen Prof. Dr. Aydoğdu şunları söyledi:
"Çölyaklıların diyetlerinin yanı sıra diğer sistemlerinin de takip edilmesi gerekiyor. Şimdi bu hastalara biyoresonans, hiperbarik oksijen ya da meşe ağacı yaprağı gibi bitkisel ürünler ve yöntemlerle hastalığın tedavi edildiği, ömür boyu diyete gerek kalmadığı söyleniyor. Bunu polikliniklerimize gelen hastalarımızdan öğreniyoruz. Maalesef yaşamları tehdit altında. Eğer hastalar glutensiz diyeti bırakır, bu makinelere girip umut tacirlerine kapılacak olurlarsa çok ciddi hastalıklar onları bekliyor. Çölyaklı diyet yapmazsa beyinde kireçlenme, havale nöbetleri, nakile kadar giden kalp yetersizliği ve karaciğer hastalığı, yemek borusu, mide ve bağırsaklarda kanserler, deride geçmeyen yaralar, kemik erimesi, kemik kırıkları ve geçmeyen eklem yakınmaları, özellikle doğurganlık çağında erkeklerde kısırlık, kadınlarda adet düzensizliği, erken menopoz, çocuklarda da büyümenin, ergenliğin gecikmesi ya da olmaması gibi pekçok ciddi hastalık riski taşıyorlar. Ayrıca bu durumda çölyak hastalığıyla beraberer bulunan hastalıklar da tetikleniyor. Çölyaklılar bir ömür konforlu, sağlıklı bir ömür sürebilmeleri için mutlaka diyet yapmalı."
MESLEĞE VE HASTALARA İHANET
Prof.Dr. Aydoğdu, bu yöntemlere başvurup "iyileştim" diyen kişilerin yanlışlıkla çölyak tanısı koyulmuş kişiler olduğunu söyledi. Çölyak tanısının konulabilmesi için ince bağırsaktan biyopsi yapılması gerektiğini, ancak bazı geçmeyen ishallerde doktorların endoskopi yapmadan ’Glutensiz diyet’ yolunu seçtiğini vurgulayan Aydoğdu, "Bunlar gerçek çölyak hastası değil. Keşke hastalarımız için yeni bir tedavi yöntemi bulunsa da onları bu diyet işkencesinden kurtarsak. Ama yok. Çölyaklıları umut tacirlerinin oyununa gelmemeleri, diyetlerini bırakmamaları uyarısını yapmaktan başka elimizden birşey gelmiyor. Maalesef bu hekimler hem mesleklerine, hem bu işin uzmanlarına hem de hastalara ihanet ediyorlar" dedi.