Çok sömürüldüm

Kimseye bir şey belli etmeden gizli gizli hazırlanıp bir albüm çıkardınız. Nereden aklınıza geldi müzik dünyasına girmek?   �

- Ortaokul, lise ve üniversitede hep okul orkestrasındaydım. Müzikle zaten küçüklükten beri iç içeydim. Çocukluğumdan beri şiir de yazıyorum. O şiirler üzerinde çalışılınca, bestelenebiliyormuş da... Şu anda beste formatında yazmaya başladım ama çok fazla şiirim vardı. Aslında ben Yılmaz Erdoğan’ın şiir albümünden çok etkilenmiştim. Sonra 2008 yılında şan eğitimi almaya başladım. Hem düzgün konuşabilmek için, hem de diyafram hakimiyetim olsun diye. Şan, nota, solfej eğitimi alınca, kendi sözlerimi bestelemeye başladım. Sonra dedim ki; “Mankenlik nereye kadar?” Mutlaka bir sektöre geçmem gerekiyordu. Sesimin de duyanı dinlendiren hoş bir tınısı olduğunu söylüyordu insanlar. “O zaman kendim söyleyeyim” dedim. 2009 yılının ağustos ayında stüdyoya girdim. İsmail Tunçbilek’e albüm yönetmenliğini verdim ve başladık. 2010 senesinde tamamlandı. Yaklaşık 1,5 yıl kadar sürdü çalışmalar; hem İstanbul’da hem de Katar’da.
�
Amerika ve Avrupa’da yapılan albümlere alışmışız. Neden Katar?

- Beş şarkımın aranjörlüğünü Zafer Haznedaroğlu yaptı. Orada yaşadığı için onun yanına gittim. 1,5 ay orada kalıp çalışmalarımızı sürdürdük. Zaten albüm komple canlı kayıtlardan oluşuyor. Sesimin üstünde hiçbir oynama yok. Back vokal de kullanmadım.

YAPIM ŞİRKETLERİ BANA ALBÜM YAPMAK İSTEMEDİ     �
  �
Neden?

- Çünkü vokallere mâl etmelerini istemedim bazı şeyleri. Mankenlikten şarkıcılığa geçtiğim için sesimi kabul etmeyip “Vokaller okudu şarkıyı” diyebilirlerdi. Bir detone programı vardır. Onu koyduğunuzda, bütün detone sesler düzelir. Sen “Aaa” dersin, sesin bir anda bülbül olur. O programı istemedim. Albümde ne dinliyorlarsa, sahneye çıktığım yere gelip beni dinlediklerinde daha da iyi bir ses duymalarını istedim. Detone de olsam, sesimle oynatmadım. Çok zorlu şartlarda hazırlandı bu albüm. Manken olduğum için hiçbir yapım şirketi bana albüm yapmak istemedi. Tamamen kendim finanse ettim. O da beni çok yıprattı. Albümüm altı-yedi ay önce bitti ama ancak klip çekebildim. Çünkü kendi birikimlerimle ve ailemin desteğiyle bu albümü çıkardım.

Yapım şirketleri niye sıcak bakmadı?

- Dinlemiyorlar bile! “Albümü yap getir” diyorlar, “Sesini dinleyeyim, sana albüm yapayım”. Unkapanı zamanlarında kalmış! Birkaç şarkımı dinlettiğimde herkes atlayacak, “Süper ses, besteler” diyecek zannediyordum, meğer öyle değilmiş.

MÜZİK DÜNYASINDA DA DÜŞMANLARIM OLACAK

Yılların müzisyenleri “Albümler satmıyor” diye ağlarken, sizinki ne cesaret peki?

- Ben işime çok güvendim. Kendimi çok eğittim. Harcadığımı bir şekilde geri kazanacağım için bu albümü çıkardım. Ama çok zor oldu. Stüdyo, kirası, müzisyenler, aranjmanlar inanılmaz bir masrafmış. Ben bu kadar masraflı olduğunu bilmiyordum.

İyi ki bu kadar birikiminiz varmış o zaman...

Ben zaten ailemle yaşadığım için ekstra giderim yok. İşletme fakültesi mezunuyum, parayı kontrol etmeyi bilirim.

Maddi-manevi sizi bu kadar zorlamış bu iş. İnsanlar belki de dinlemeden sizi eleştirecekler. Kırılır mısınız çok?

- Sinirleniyorum biraz. Önce dinle, doğru yönde eleştir. Eleştiren insanların benden daha üstün bir şey ortaya sunmuş olması lazım. Çok fazla da kaale almıyorum eleştirenleri. Model camiasında zaten yeterince düşmanım vardı, müzik camiasında eminim daha da katlanacak.

Neden düşmanınız var?

- Çelme takmak isteyen çok insan var. Çünkü seni çok büyük rakip olarak görüyorlar. Yaş avantajı var, sonuçta 28 yaşındasın, modellikte kendini ispat etmişsin, 13 yıldır aynı çizgide yürüyorsun. Üstelik ayağına çelme takıyorlar, olmadık olayların içine sokuyorlar seni, ona rağmen sen dimdik ayakta duruyorsun. O yüzden onları çok rahatsız ediyor bu durum. Manken camiasından iki-üç dostum dışında kimse arayıp tebrik etmedi mesela.

İLİŞKİLERİMDE DOĞRU İNSANI SEÇMİYORUM

Ece Gürsel seksi bir kadın. Ama albüm kapağındaki fotoğraflara bakıyorum; tamamen kapalı, hiçbir dekolte yok. Özellikle mi öyle giyindiniz?

- Bu alternatif müziğin de verdiği bir ağırlık. Sonuçta ben pop müzik yapmıyorum. Hitap ettiğim kesim başka. Beni dinleyenler, Leman Sam, Zuhal Olcay havası alıyorlar. Sanatçı dostlarım benim için “Geleceğin Mazhar Alanson’u” diyorlar. Yıldız Tilbe “Geleceğin Şebnem Ferah’ısın” dedi. Bülent Ersoy inanamadı; “Sen böyle işler yapıyor muydun” dedi. İbrahim Tatlıses “Aynı Yalanlar” şarkısına bayıldı.

Albümdeki bütün şarkıların sözleri size ait. Sizin hayatınızı, yaşadıklarınızı anlatan bir albüm diyebiliriz o zaman değil mi?

- A’dan z’ye bütün şarkılarda bir hikâye var. Albümün adı “Yarı Farkında”; çünkü müziğin şu anda tam anlamıyla farkına varmış değilim. Hayatımda ve aşkta bir şeylerin tam anlamıyla farkına varamadığım zamanlar oldu. Mutluluğu da farkına vararak yaşamadım belki. Hayatı yarı farkında yaşıyoruz aslında. Oradan yola çıkarak bu şarkıyı yazdım. Albümdeki son şarkı “Ben”. O şarkıda kendimi anlatıyorum. Yaşanmış aşklardan, hayatıma girip çıkmış şeylerden söz ediyorum. “Hain Oyunlar” da geçmişte yaşadığım olumsuz olaylardan yola çıkarak yazdığım bir şarkı. “Çoğul Aşk”, hayatıma girmiş yanlış ilişkileri yazdığım bir şarkı.

Hep yanlış adama mı aşık oluyoruz?

- İlişkilerimde doğru insanı seçtiğimi söyleyemem. Genelde yanlış tercihler, yanlış seçimler yaptım ama sonuçta yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim. Hepsi beni besledi, bu şarkılar çıktı ortaya.

HAYATIM BOYUNCA HEP SÖMÜRÜLDÜM

Bir şarkınızda “Hiç sevgilim olmadı benim, ben sevgili oldum onlara” demişsiniz. Öyle mi gerçekten?

- Kesinlikle. Ben genelde fedakârlık yapmasına rağmen yıpratılan, üzülen taraf oldum. Genelde merhametimi çok kullanıyor insanlar. Benim o yumuşak gönüllülüğümü çözdükleri anda sömürüyorlar. Ben hayatım boyunca maddi-manevi sömürüldüm. Dışarıdan bakıldığında mankenler üçlü insanlara yöneliyormuş gibi yansısa da benim bir tane vardır basına yansıyan saçma sapan bir ilişkim. Ama onun dışında hep ben sömürüldüm.

“Gidenlere sararım durmadan, gururum yerlerde” diyorsunuz. Aşkta gurur olmuyor mu?

- Olmuyor. Biten ilişkilerde genelde hep üzüntüsünü yansıtan olmuştum geçmişte. Şimdi Allah’tan öyle değilim. Artık gururluyum. Gururumu sonunda yerden topladım. Önceden yerlerdeydi. Hep duygularımı yansıttığımdan her seferinde geri çevrilen ben oldum. Hayatta ailemin dışında bağımlı olduğum şey aşktır.

ŞARKICI ADAYIYIM

Modelliğe devam edecek misiniz?

- Evet, yurtdışındaki model şarkıcıları örnek aldım. Bir tek Türkiye’ye özgüdür “Modelden şarkıcı mı olur” düşüncesi. Modellik benim asıl mesleğim. Ben bunun için doğdum. Tanrı beni bunun için yaratmış. Bunu elimin tersiyle itip şarkıcı olacağım gibi bir ukalalık asla yapamam. Müzikle de amatörce uğraşıyorum. Şu an sadece bir şarkıcı adayıyım.

ŞEBNEM İÇİN AĞLIYORUM

Şebnem Ferah’ı çok seviyorum ama o kadın vokallere pek destek olmuyor diye biliyorum. Ne Özlem’e ne de Aylin’e destek oldu. Fakat benim yaptığım işi dinlemesini çok isterim. Onun konserlerinde en ön sırada ağlayıp tepiniyorum. Çünkü çok büyük bir Şebnem hayranıyım. Ben ona ağlıyorum, gazeteciler beni çekiyor!�