Çok heveslendim iki çocuk daha isterim

Foto galeri - Sinem Güven fotoğrafları için tıklayınız...

- Hamile kaldığınızı öğrendiğinizde duygularınız ne oldu?
Bebek sahibi olmak için kendimizi rahat bırakmıştık, hemen de oldu. Allah’a şükür bizi hiç uğraştırmadı. Hamile kaldığımı tahmin ediyordum ama üzülmeyeyim diye, kan testinde pozitif çıkana kadar kendimi adapte etmek istemiyordum. Pozitif çıkınca tabii ki çok sevindim. Geçen yıl ortada daha bir şey yokken ‘ya hamileysem’ diyordum, eşim de benimle dalga geçiyordu. Ama sonradan ultrasonda bebeği görünce çok şaşırdı.

- O andaki sevincinizi bizimle paylaşır mısınız?
O, dünyanın en tarif edilmez duygusu. Hele ki bebeğin kalp atışını duymak! Doktor bana şöyle tarif etmişti: ‘Gördüğünüz şekil, bir yüzük ve yüzüğün ucunda da bir tek taş. İşte o tek taş bebek.’ O küçücük şeyden öyle bir ses çıkıyordu ki o an kimse göz yaşını tutamadı. Dünyanın en olağanüstü şeyi. Böyle bir şey gördükten sonra Allah’a inanmayan kimse yoktur diye düşünüyorum. Bebek bir mucize. Şimdi altı ay üç haftalık, kocaman bir kız oldu. En son 22 cm'di.

- Anne olmaya hazır mıydınız?
Çok arzu ediyordum. Çocukları çok severim. Vaktin geldiğini düşünüyordum. İnsan yine de ilk başta ne olursa olsun, ‘acaba mı?’, ‘hayatım değişecek’ diye aklından geçiriyor. Tamamen sana muhtaç olan bir varlığın mesuliyetini almak, onu eğitmek, beslemek, büyütmek… Zaman geçtikçe bu duyguya da alışıyorsun. İlk başta hormonlar delirdiği için daha değişik durumlara bürünüyorsun ama biz şimdi bebeğimizi çok büyük keyifle ve heyecanla bekliyoruz.

- Hamilelik dönemi nasıl geçiyor?
Benim çok rahat geçti. Mide bulantım hiç olmadı. Hatta o kadar rahat geçti ki iki çocuk daha doğurmam gerektiğine inanıyorum. Mümkünse iki kız, bir erkek olsun diye arzu ediyorum. İnşallah diğer hamileliklerim de böyle geçer. Üç çocuklu bir aile oluruz umarım.

- İki - üç çocuklu kalabalık bir aile olmak istiyorsunuz. Siz ve eşiniz kaç kardeşsiniz?
Murat tek çocuk. Benim ise benden beş yaş büyük bir ağabeyim var. Birbirimize çok düşkünüz. Ama maalesef 13 yıldır ayrı şehirlerde yaşadığımızdan istediğimiz sıklıkta beraber olamıyoruz.

- Kız mı istiyordunuz ilk bebeği?
Benim ve eşimin içine hep erkek bebek olacağı doğuyordu. Yakın çevrem de erkek olacağını düşünüyordu. Aktif, erkek hobileri olan, erkek sporlarıyla uğraşan bir kadın olduğum için bana hep erkek çocuk yakıştırıldı. Erkek çocukla daha iyi anlaşırım diye düşünüyordum. Cinsiyetin belli olmasına iki hafta kala bir tekne seyahatindeydik. İki arkadaşım daha vardı, ikisinin de kızları yanındaydı. Hamileliğim boyunca iki şeyi canım çekti; biri lokum, ikincisi de onların kızlarını. Kızlarıyla olan ilişkilerini görünce ‘Allah’ım inşallah bana da bir kız evlat verirsin’ diye içimden geçirdim ve Allah kız evlat nasip etti. Karnımın şeklini gören herkes hala erkek olduğunu düşünüyordu.

- Eşinizin size karşı davranışları nasıl şimdi?
İlk başta o benden daha hamileydi. Nazı ve kaprisi inanılmazdı, hamileliğe bayağı bir kaptırdı kendini. Sonra hormonları düzeldi, şimdi çok farklı. İster istemez stres oldu herhalde. Bebeğimiz karnımda hareket etmeye başladıkça, biz de bunu dışarıdan gördükçe her şeyin boyutu tamamen değişti. Bir de ben kaprissiz ve o kadar sorunsuz bir hamileydim ki, galiba ilk başlarda eşim idrak edemedi. Hatta annem bana, ‘kızım arada bir, bir şey istiyormuş gibi yap, kocan da anlasın hamile olduğunu. Yataktan kalkıp gitsin bir yere’ diyordu. Ben hala yapmıyorum. Şimdi onun hamileliği geçti, benim hamileliğimin tadını çıkarıyoruz.

- Aşeriyor musunuz?
Hiç aşermedim. Bir tek lokum istedi canım. Yoksa hiç ekstra bir şey istemedim.

- Çocuğunuz doğduktan sonra çalışmayı düşünüyor musunuz?
İşlerime tabi ki devam edeceğim. Üretmeyen, tamamen çocuğa endeksli bir annenin de çocuğa çok faydası olacağına inanmıyorum açıkçası.

- Evcimen biri olduğunuzu biliyorum. Evinizde neye önem veriyorsunuz? Çok düzenli misinizdir?
Ev halkı kadar dışarıdan gelenlerin de kendilerini evlerindeymiş gibi rahat etmelerini isterim. Düzenli olduğum kadar titizimdir de ama kimseyi rahatsız edecek kadar değil.

- Bebek için bir şey örüyor musunuz?
Örgü örmeyi biliyorum ama şal ve battaniyenin ötesine geçmiyor. Bebek için bir şey örmedim. Odasının hazırlığını yeni bitirdim. Üstü başı için hiçbir şey almadım daha. Sadece bir arkadaşımın getirdiği takım var; dolabında o asılı.

- Onun için ne hayal ediyorsunuz?
Çok sağlıklı olmasını mutlu, huzurlu, güler yüzlü, sevecen bir bebek olmasını arzu ediyorum. Canı ne yaparak mutlu olacaksa onu yapsın. İyi insan olması ise en büyük hayalim.

Altı ayda altı kilo aldım

- Spora devam ediyor musunuz? Bebek yogası vs?
Bugüne kadar yaptığım sporlara devam ediyorum. Yeni bir şey yapmadım. Yoga, pilates, yüzme hepsini yapıyordum. Hamileliğimin dördüncü ayına kadar pilatese devam ettim, baktım hakkını veremiyorum bıraktım. Çünkü çok sert yay çekmemem gerekiyordu. O zamandan beri ya günde bir kilometre yüzüyorum ya da haftada beş gün yürüyorum.

- Kendinize nasıl bakıyorsunuz?
Her zaman baktığım gibi bakıyorum. Günde yedi öğün yemek yerim, ara öğünümü atlamam. Aynı tempoda devam ediyorum. Ekmek dilimlerim, iki dilim daha arttı. Kilo almamak adına istediğim bir şeyi yememezlik de yapmıyorum. İki canlıyım, onun için yemem lazım havasına da hiç girmiyorum. Çok iyi biliyorum ki annenin aldığı kiloyla, bebeğin aldığı kilonun hiçbir alakası yok.

- Kaç kilo aldınız?
Şu ana kadar altı kilo aldım. Doktor, 10 - 11 kilo ile bitireceğimi düşünüyor.

- En sevdiğiniz özellikleriniz, huylarınız hangileri?
Dürüstlüğüm, pozitifliğim, iç güdülerimin aşırı kuvvetli olması, her koşulda mutlu olabilmem, gözü karalığım ve kafama koyduğum her şeyi yapabilmem.

- Hayat felsefeniz ne üzerinedir?
Sevgi ve dürüstlük.

- Hayatta vazgeçemediklerinizin başında neler gelir?
Ailem ve kedimiz Kirpik.

- Son günlerde en etkilendiğiniz olay ne oldu?
Şehit cenazeleri ve uçak kazası.

- En beğendiğiniz meslektaşınız kim?
İsim verirsem ayıp olur.