Çocukluk aşkı

ÜNLÜLER BU EVLERDE YAŞIYOR - Foto - galeri

Derya Baykal, yoğun iş temposunda biraz soluklanmak istedi ve Ev Bahçe ekibiyle birlikte kısa bir çiçek molası verdi. Ortaköy’deki Yüce Prenses Fidanlığı’nı ziyaret eden Baykal, renk renk bitkilerle çevrili bu küçük dünyada çiçeklere olan aşkının nasıl başladığını anlattı.

Fidanlıkta gezintiye çıkan Derya Baykal, sanıldığından da fazla aşık çiçeklere. Bu sevginin kendisine annesinden yadigar kaldığını söylüyor: “Kendisi bitkilere çok düşkündü ve yetiştirilmeleri, bakımları konusunda çok bilgiliydi. Evimizde her zaman çiçekler yetişirdi. Çok severim bahçeyi.” Sevgisi o kadar büyük ki, “Beni bir bahçenin ortasına bırak ve bir daha da dokunma” diyor gülerek.

ÇOCUKLUK AŞKI

Böylesine derinden bir bağlılık, yıllar öncesine dayanıyor. Küçükken oturdukları altı daireli evden bahsediyor gözleri uzaklara dalarak. Ve o evin meyve ağaçlarıyla dolu bahçesinden. “Çok çocuklu bir apartmanda, meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçede, kiraz ağacının tepesinden inmezdim” diyor ve başlıyor anılarını hatırlatan meyve ağaçlarını saymaya: “Üvez, kiraz, kayısı, elma...”

15 YILLIK ORKİDELER

Baykal, ev içi bitkilerine de çok meraklı. “Benim olduğum yer, asla çiçeksiz olamaz” diyecek kadar fanatik.
“Evimde anormal sayıda orkide yetiştiriyorum. Hepsinin de hatırası var. Dostlarımın hediye ettiği orkideler bunlar. Yıllar içinde sayıları arttı ve şu anda bir orkide koleksiyonum oldu. Hatta bir tanesini bir arkadaşımın bana yaklaşık 15 yıl önce hediye etmişti. Bunca yıldır ona bakıyorum, hiç bozulmadı” diyor.

‘NERİMAN’ ÇİÇEĞİ

Söz, evinde yetiştirdiği yılbaşı çiçeğine geliyor ve her yılbaşı nasıl coştuğunu, güzelleştiğini anlatıyor. “Ona annemin adı olan Neriman ismini verdim” diyor. Bitkilere düşkünlüğünü annesinden alan ve adını evindeki çiçekte bile yaşatan Baykal, kızlarının da en az kendisi kadar meraklı olduğunu söylüyor çiçeklere.

BİTMEYEN HEYECAN

Doğadan, çiçeklerden bahsederken çok heyecanlanıyor Baykal. Hayalindeki bahçeyi müdahale edilmemiş, doğal ve her köşesinden çiçeklerin, ağaçların fışkırdığı bir bahçe olarak tanımlıyor...