Güncelleme Tarihi:
Geçen yılın En İyi Yabancı Film Oscar adayları arasında olan film Giovanna’ya Venedik’te En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getirmişti.
İnsan dünyayı bazen kendi yaşadıklarından ibaret sayabiliyor.
Oysa kim bilir her evde, kapalı kapılar ardında yaşanan ne acılar, ne dramlar, ne felaketler var.
Yüreğimdeki Canavar, bunlardan birini, bir aile dramını aktarıyor beyazperdeye. Oldukça Freudyen bir tavır takınarak, çocuklukta yaşanan travmaların ileride insanları nasıl etkilediğini göstermeye soyunuyor.
LA BESTIA NEL CUORE
YÜREĞİMDEKİ CANAVAR
Yön: Cristina Comencini
Oyn: Giovanna Mezzogiorno, Alessio Boni, Stefania Rocca
Tür: Dram
Süre: 120 dk.
SIRLAR KARDEŞE SÖYLENİR
Filmin ana karakteri oyunculukta başarılı olamamış ve hayatını seslendirme yaparak devam ettiren Sabina.
Bir süredir işsiz olan ve çareyi kendisine gelen dizi teklifini kabul etmekte bulan erkek arkadaşı Franco’yla (Alessio Boni) birlikte yaşıyor. Genç kadın, hamile olduğunu öğrendiği günlerde kabuslarla uyanmaya başlıyor. Çocukluk günlerine ait korkunç bir olayla ilgili bu kabusu ne erkek arkadaşına ne de yakın dostları Emilia (Stefania Rocca) ve Maria’ya anlatabiliyor.
Çareyi bir süreliğine uzaklaşmakta, Amerika’da yaşayan erkek kardeşinin yanına gitmekte buluyor Sabina. İçini dökebileceği kişinin kardeşi olduğunu düşünüyor.
ÇOK KATMANLI BİR FİLMKarşı Pencere’nin güzel yıldızı Giovanna Mezzogiorno’ya pek çok ödül getiren filmin bugüne dek aldığı ödüller şöyle:
2006 En İyi Yabancı Film Oscar Adayı
2005 Venedik Film Festivali En İyi Kadın Oyuncu Ödülü
2005 Venedik Film Festivali ‘Award of the City of Rome’ En İyi Film Ödülü
2005 Venedik Film Festivali UNICEF Ödülü
2005 Venedik Film Festivali Volpi Cup En İyi Kadın Oyuncu Ödülü
2005 Venedik Film Festivali Wella Prize Ödülü
2005 Venedik Film Festivali ‘Young Cinema Award’ En İyi İtalyan Filmi Ödülü
2005 Venedik Film Festivali Altın Aslan Adayı
Karşımızda, ana konusunun etrafında pek çok yan hikayeyi de işleyen çok katmanlı bir film var.
Yan hikayelerdeki çeşitlilik ve komedi unsurları, ana konunun ağırlığını, hüznünü dengelemeyi başarıyor.
Kızı yaşındaki biriyle beraber olup, kendisini terk eden kocasının ardından, alışık olmadığı türde, farklı bir ilişkiye giren Maria’nın hikayesi başlı başına bir film olabilecek cinsten.
Film tüm bu ilişkiler yumağında yönetmen ve oyuncuların dünyasına da bakış atmayı ihmal etmiyor. Televizyon dizisi yapmaktan hoşnut olmayan iki sinema aşığı adamın diyalogları ilginç ve çarpıcı. Sektörün zorluklarının ve dertlerinin her ülkede aynı olduğunu gözler önüne sermesi açısından da önem taşımakta.
Filmin en çarpıcı ve şok etkisi yaratan sahneleri, Sabina’nın çocukluğuna yapılan geri dönüşler. Genç kadının beyninin derinliklerinde yatan canavar bu geri dönüşlerde farklı şekiller alarak perdeye yansıyor.
Sanem Çelik’e benzetiliyor | |
Ülkemizde Ferzan Özpetek’in yönettiği Karşı Pencere filmiyle tanınan Giovanna Mezzogiorno, 1974’te Roma doğumlu. İlk çıkışını Sergio Rubini’nin yönettiği The Bride’s Journey ile yapan oyuncunun önemli filmleri arasında Gerard Depardieu ve John Malkovich ile birlikte oynadığı Sefiller, Son Öpücük ve Karşı Pencere var. Sadece tipiyle değil, hareketleri ve mimikleriyle de Sanem Çelik’e benzetilen Mezzogiorno, haylaz, olgun, seksi, hüzünlü, entelektüel, çocuk, genç kız, kadın farketmeksizin her rolün yetenekli oyuncusu olarak kabul ediliyor. |
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
THE BREAK UP
AYRILIK
Yön: Peyton Reed
Oyn: Vince Vaughn, Jennifer Aniston, Joey Lauren Adams, Jon Favreau
Tür: Romantik-Komedi
Gözde çift ayrılığı anlatıyor
İki korku filminin ve bir dramın vizyona girdiği haftanın romantiği başrollerini Jennifer Aniston ve Vince Vaughn’ın paylaştığı Ayrılık.
İzleyiciye, “siz kimin tarafını tutardınız?” sorusunu soran film vurdumduymaz, maç ve play station düşkünü bir erkek ve her şeyi fazlasıyla ciddiye alan, karşı tarafa vermek istediği mesajları doğrudan söylemek yerine, ima etmeyi tercih eden bir kadının inişe geçen ilişkilerini perdeye aktarıyor.
Kimi zaman tekrara düşerek temposunu yavaşlatan filmin en büyük artısı bizleri komedi filmlerinin başarılı isimleri Jennifer Aniston ve Vince Vaughn’la buluşturuyor olması.
Gerçek hayatta birlikte olan ikili komedi ve dramı harmanlayan bu filmde ayrılığı anlatıyorlar. Birbirini seven iki kişi nasıl ayrı düşer, aşkın ömrü nasıl kısaltılır merak ediyorsanız, Ayrılık'ı kaçırmayın.
SEE NO EVIL
ÖLÜM ÇIKMAZI
Yön: Gregory Dark
Oyn: Glen Jacobs, Christina Vidal, Michael J. Pagan
Tür: Korku
Süre: 85 dk.
Katilimiz dev bir güreşçi
Sinemada vahşet, kan arayanlar ve midesi sağlam olanlar için haftanın filmi hiç kuşkusuz Ölüm Çıkmazı.
Islahevindeki cezalarının hafifletilmesi karşılığında harabe bir oteli tamir etmekle görevlendirilen bir grup genç burada akıl hastası bir katille karşılaşıyorlar.
Kurbanlarını gözlerini oyarak öldüren bu dev adamın gençlere kancayı takması çok sürmüyor.
Başrolünde, Amerika’da Büyük Kırmızı Canavar olarak nam salmış, 2 metre 13 santim boyundaki dev güreşçi Glen Jacobs'un olduğu Ölüm Çıkmazı, senaryosunda zeka pırıltısı ve ani dönüşler olmadığından tüm umudunu kana ve vahşete bağlamış. Testere’yi aratmayan vahşi sahneler, mide bulandıran kanlı ölümler konusunda yer yer başarılı olan filmden fazla bir şey beklememek gerek.
THE DARK
Yön: John Fawcett
Oyn: Sean Bean, Maria Bello, Richard Elfyn
Tür: Korku-Gerilim
Süre: 93 dk.
Galler mitolojisiyle gelen gerilim
Anwn, Galler mitolojisinde ölenlerin ruhlarının gittiği yerin adı. Buraya giden birini geri getirmek ancak bir başkasının intiharıyla mümkün olabiliyor.
The Dark, bu efsaneden yola çıkılarak yazılmış Koyunlar adlı romandan beyazperdeye uyarlanan bir film olarak çıkıyor karşımıza.
Kocası James’den ayrı olan Adele, kızını da alarak James'in Galler’deki çiftliğine gidiyor. İlk günden başlayan tuhaf olaylar, küçük kızın ortadan kaybolmasıyla daha da gizemli bir hal alıyor. Kızıyla bir süredir sorunlar yaşadığını flashback’lerden anladığımız Adele’in, onu geri getirebilmek için her şeye hazır olması gerilimi iyice tırmandırıyor.
Senaryoda sorunlu anne-çocuk ilişkisi ve annenin suçluluk duygusuna yer verilmesi filmin izleyicide yarattığı huzursuzluğun artamasıyla sonuçlanmış.
The Dark, sürekli yön değiştiren konusuyla biraz kafa karıştırsa da, yarattığı tekinsiz atmosfer, kuzeyin müthiş görüntüleri ve Maria Bello ve Sean Bean’in başarılı performanslarıyla doğaüstü gerilim filmlerinden hoşlananlara zevk alacakları bir seyir sunuyor.