İpek DURKAL
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2011 00:00
10 yıldır senarist, yapımcı ve yönetmen Gani Müjde ile evli. Biri kız diğeri erkek iki çocuk annesi. Ve o bir oyuncu... Oyunculukta kendi soyadını kullanma sebebini babasına verdiği sözüne bağlıyor. Çoğunlukla eşinin projelerinde rol almasınıysa şansa
Sizi ‘Ayrılsak da Beraberiz’ dizisiyle tanıdık değil mi?
- Evet ama onun öncesinde ‘Böyle mi Olacaktı’ dizisinde bir Alman kadını oynuyordum. Caroline’den önce ben vardım kötü yabancı kadın kontenjanından. Şimdi gerçekten yabancıları oynatıyorlar ve çok da doğru yapıyorlar çünkü doğallığını kaybediyorsun.
Son birkaç aydır, Yahşi Cazibe’de ‘Makbule Geçer’ karakterini oynuyorsunuz. İlk haftalarda Muazzez Ersoy’u canlandırdığınızı düşündüm. Ama sonra değişti sanki biraz?
- Muazzez Ersoy, Bülent Ersoy, Ebru Gündeş ve Seda Sayan karışımı bir şey çıkarmayı istedim ortaya ama çok karışık oldu. Zorlandım yani, çünkü hem naif hem de cadı bir kadın olması lazımdı. Baktım ki, öyle ortaya karışık olmayacak kendi karakterimi kendim yarattım.
Senaryo yazarının eşi olarak, “Benim için şöyle bir karakter yaz” deme lüksüne sahip değil misiniz?
- Yok canım, nerede! Biz o konuda son derece mesafeliyiz. Gani bana profesyonelce teklifte bulundu, ben de kabul ettim çünkü zaten bir şarkıcıyı oynamak istiyordum. Çekimlerden iki gün önce senaryo elime geldi. Ben kadının kıyafetini mi, kişiliğini mi, tarzını mı düşüneyim; mümkün değil yetişmez dedim ama Gani hiç taviz vermedi: “İki günde değil, iki saatte de rolüne hazırlanabilirsin!” dedi. İlk birkaç hafta kendimi çok da role oturmuş bulmadım. Sonra sonra canlandırdım rolümü kafamda. Şimdi kendi yarattığım Makbule’mi oynuyorum.
EŞİNİN OYUNCUSU OLARAK KALIYORSUN
Evlendikten sonra hep eşinizin projelerinde rol aldığınız için soruyorum, kim kime torpil yapıyor?
- Tabii ki ben! Böylece para dışarı çıkmıyor. Şaka bir yana, bugüne kadar gelen teklifler içinde Gani’ninkiler kendimle özdeşleştirebileceğim roller oldu. Belki beni çok iyi tanıdığı için, belki de öyle denk düştü. Ama bundan mutlu musunuz derseniz, hayır. Çünkü ne yaparsan yap, ‘Eşinin oyuncusu’ kalıyorsun. Bir de eşim komedi yazıyor oysa bir dramada oynamayı çok isterim. Ama ona da “Kocacığım hadi benim için bir drama yaz” diyemem ki! Dolayısıyla eğer öyle bir teklif gelse Gani de beni destekler. Yani, “Çocuklarımın anası, dizilerimin oyuncusu olacaksın” durumumuz yok.
Gani Müjde ile evli olmak mesleki anlamda avantaj mı, dezavantaj mı?
- Dezavantaj tabii ki. Baksanıza, yine onu konuşuyoruz. Eşim çok başarılı, çok iyi bir yazar ancak ben de fena oyuncu değilim. Konservatuvarlıyım, üstelik de tiyatro oyunculuğu mezunuyum. Soyadım Müjde olmadan önce de oyuncuydum.
Fragmanlarda soyadınız Müjde değil; Canciğer. “Eşimin soyadının altında ezilmem” başkaldırısı mı bu?
- Tamamen ailesel bir mevzu. Rahmetli babacığım benim, yani ikinci çocuğunun erkek olmasını çok istemiş ve “Soyadımız devam etmeyecek” diye çok üzülmüş. İşte bu yüzden onun soyadını sürdürmeye ant içtim. Cennetten bana gülümsesin diye...
FİZİĞİMİ GENLERİME BORÇLUYUM
İki çocuk annesi olup da fiziğinizi nasıl bu kadar iyi koruyabildiniz?
- Genlerime borçluyum. Özel bir çaba sarf etmiyorum. Haftada üç gün pilates, günde 35 dakika koşu bandı. Bir de yediklerime dikkat ediyorum. Köpeğim Google ile uzun sahil yürüyüşlerimiz var...
HİÇ KIVANÇ TATLITUĞ YAZMADI YANIMA
Kaç yıllık evlisiniz?
-10. Aşk mı adı bilmiyorum ama müthiş bir bağ var aramızda. Bazen cümleye ben başlarım, o tamamlar. Bir bakışla her şeyi anlatabiliriz. Evliliğimizin çimentosu da iki dünya tatlısı yavrumuz.
Eşinizden kıskandığınız oyuncu oluyor mu?
- Yoo...
Eşiniz sizi kıskanıyor mu?
- Kimden kıskanacak? Dizide bana uygun gördüğü partner altı yaşında! Hiçbir projede yanıma bir Burak Özçivit, bir Kıvanç Tatlıtuğ olsun yazmadı ki!