Çocukları kanserden korumanın 10 yolu

Güncelleme Tarihi:

Çocukları kanserden korumanın 10 yolu
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2008 00:00

Kanser sadece büyüklerin hastalığı değil. Maalesef çocukları da buluyor. Her bir milyon çocuktan 120-140’ı kanser oluyor. Türkiye’de her yıl 2 bin 500 çocuk kanserli hastalara katılıyor. Etkin ve doğru tedaviye çocuk kanserleri iyi yanıt veriyor, iyileşme oranı yüzde 70-80’lere çıkabiliyor. Asıl yapılması gereken çocukları olabildiğince kanserden korumak.

Kanser gelişmesinde genetik faktörlerin rolü inkar edilmiyor. Ancak çevresel faktörler de kansere yol açabiliyor. Bu çevresel etkenlerden çocukları uzak tutmaya çalışmak, yetişkin yaşta çıkabilecek kanserlerden de koruyabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, çocukları kanser eden 10 çevresel faktörü şöyle sıralıyor:

Radyasyon

Radyasyon kirlenmesi Türkiye açısından önemli. 22 yıl önceki Çernobil faciasından sonra bulutlarla radyasyon partikülleri buraya da taşındı. Sezyum, amerikum ve platonyum adlı radyoaktif maddelerin zararları büyük. Sezyumun zararlarından kurtulmak için en az 30 yıl geçmesi gerekiyor. Amerikum ve platonyum ise binlerce yıl ülkemizde zararlarını gösterebilecek. Bunlarla kirlendiğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Ayrıca güneşli bir ülkeyiz. Çocukları güneşin zararlı ışınlarından korumak da önemli.

Kirli topraklar

Toprakların kirlendiğini kabul etmemiz ve kirli toprakları arındırmamız gerekiyor. Kimyasallarla kirletilen topraklarda besin üretilmesinin önüne geçilmesi sağlık politikası olarak benimsenmeli.

Gereksiz tetkikler

Radyasyonu bazı bilinçsiz kullanımlarla da alabiliyoruz. Lüzumsuz tanı tetkikleri yapılıyor. Her öksürükte akciğer filmi, her başını çarpışında MR çekilebiliyor. Bu incelemeler gereksiz yere yapılmamalı. Röntgen, bilgisayarlı tomografi konusunda da dikkatli olunmalı.

Manyetik kirlenme

Teknolojik gelişmenin hayatımızı kolaylaştırmak adına kazandırdığı aletler maalesef manyetik kirlenmeye yol açıyor. İlkokul çocuklarının bile elinde olan, bazen birden fazla kullanılan cep telefonları günümüzün yaygın kirleticilerden. Günlük hayatın önemli aletlerinden televizyon da öyle. Çocuklara televizyon karşısında yemek yedirilmesi doğru değil. Televizyon izlenmediğinde mutlaka kapatılmalı. Plazma televizyonların daha az manyetik kirletici olduğu belirtiliyor. Elektrikli hemen hemen bütün cihazlar kirletici. Elektrikle çalışan aletlerin kullanılmadığında kapalı tutulması alınabilecek basit önlemlerden. Çalıştırıldığı ortamlarda çocukların tutulması da doğru değil. Çocuk günde 1-2 saatten fazla bilgisayar başında kalmamalı.

Zararlı kimyasallar

Teknolojinin gelişmesi ve insan yaşamının kolaylaştırılmasına yönelik birçok ürün zararlı kimyasallar içeriyor. Çocukların doğrudan kullandığı yalancı meme, plastik biberon ve kaplar bunlardan birkaçı. Plastik biberon ve kaplar yerine cam olanlar tercih edilebilir. Plastik kaplar sulu ve ıslak gıdaların ambalaj maddesi olarak tercih edilmemeli.

Hazır gıdalar

Anne bebeğini emzirmeye yüreklendirilmeli. Doğal koşullar zorlanmalı. Suni meme başlarıyla emzirmekten kaçınılmalı. Bisküvi, çikolata, gofret ve cipslerin hazırlanışı sırasında kullanılan katkı maddeleri, ambalaj ürünleri önemli zararlara neden oluyor.

Saklama koşulları

Alüminyum folyo, sulu ve sıcak besinlere ağır metaller bırakıyor. Ağır metallerse vücutta beyinsel hastalıklara ve kanserlere neden olabiliyor.

Alkol ve kimyasaliçeren ıslak mendiller

Gerek taşıdıkları elyaflar gerekse kullanılan alkol ya da kimyasal madde nedeniyle bazıları büyük zararlar verebilir. Bebeklerin altını bunlarla silmek yerine, akan suda bebeğin altını yıkamak, ardından pamuklu bezlerle kurulamak en doğru yöntem.

Kozmetik ürünler

Bozuk genler ve hücrelerle doğan çocukta kanser daha kolay, daha dirençli ve daha erken yaşta çıkıyor. Kozmetik nemlendiriciler, saç boyaları, vücut incelten selülit ve zayıflama kremleri, bebek sabunları, şampuanlar, bebekte kullanılan pişik önleyicilerin içinde o tüpe ait kullanımda zararlı doz olmasa da uzun süreli kullanım zararlı etkiler yaratıyor. Gerekli değilse çocuklara nemlendirici sürmeyin. Doğal sabunlarla banyosunu yaptırın. Kokulu, katkılı maddeli ürünlere rağbet etmeyin.

Saç boyaları

Gençler çok erken yaşlarda saçlarını boyamaya başlıyor. Boyaların birçoğu inorganik boya maddeleri içeriyor. İnorganik maddelerin genler üzerinde zararlı etkileri var. Dokularda (özellikle yağlı dokularda) hormon hücrelerinde kimyasal zararlar birikiyor. Sonraki nesillere de aktarılabiliyor. Dolayısıyla inorganik boyalardan uzak durun.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!