Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2004 00:18
Her 100 kişiden 10’u aşırı çekingenlik, utangaçlık sorunuyla karşı karşıya. Aşırı derecede çekingenlik ve utangaçlık, psikolojik bozukluk olarak görülüyor. ‘Çekingen- kaçıngan kişilik bozukluğu’ ve ‘sosyal fobik bozukluk’ diye başlıca iki ayrı başlıkta inceleniyor.
l Çekingenliğin kaynağı nedir?
Çekingenlik, utangaçlık ve sıkılganlık genellikle genetik yapı, aile ve çevden kaynaklanır. Anne ve babanın da rolü büyük. Silik anne- baba modeli, otoriter ebeveynler, aşırı koruyucu kollayıcı ya da hep eleştiren anne-babalar da bu sorunlara zemin hazırlar.
l Anne-babanın davranışları çocukları nasıl etkiliyor?
Anne- babanın her ikisi veya birinin aşırı evhamlı, titiz, koruyucu- kollayıcı ise sürekli çocuğunu kollamaya, göz önünden ayırmamaya çalışır. Bir de çocuğun yaptığı işleri beğenmeyen, hep eleştiren, küçümseyen, çocuklarla kıyaslayan, dayak atan anne-babalar, çocuklarında çekingen olma riskini artırıyorlar.
l Günlük yaşamda hangi sorunlarla karşılaşırlar?
Öğrenci ise tahtaya kalkamaz, soruların yanıtlarını bildiği halde parmak kaldırmaz, öğretmen kaldırıp soru sorarsa aşırı heyecanlanır, yüzü kızarır, kekelemeye başlar ve dili dolanır. Arkadaşlarına ve öğretmenine karşı rezil olduğunu düşünür, bazen okula bile gitmek istemez. Bu çocuklar arkadaş edinemezler, hep yalnızdırlar veya çok azının bir- iki arkadaşı vardır. Karşı cinsle iletişim kuramazlar. Yüzleri kızarır, elleri titrer çok heyecanlanırlar. Kalabalık bir ortamda kendilerini izleniyor gibi hissedip, bakışların üzerinde olduğunu zannederler. Bazen bulundukları ortamların en kuytu yerinde gizlenmeye çalışırlar. Bazı çekingen çocuklar sürekli eve kapanırlar. Bilgisayar, internet başında sanal alem bağımlısı olabilirler.
l Bu konuda doğru yaklaşım nedir?
Çocuğun kendine güvenli, girişimci olabilmesi için önce teşvik ve iltifat edilmesi gerekir. Çocuğun sırtını sıvazlamak, ‘aferin’ demek onu motive eder. Çocuğun uygun tercihlerine saygı gösterilmeli. Çocuğun yeteneklerinin gelişmesi için özgür ve öz denetime dayalı bir disiplin anlayışı geliştirmeliler. Çocukla hem oynamalı ve eğlenmeli hem de ciddi konularda ilgilenilmeli.
l Çocuklardaki çekingenlik ileri yaşlarda da sürer mi?
Aşırı derecede çekingen ve utangaç olan çocuklar, gençlik, yetişkinlik dönemlerinde de bu sorunla içiçeler. Bu gençlerin önemli bir oranı zamanla depresyon geçirebilirler. Yüzde 10-15’i alkol bağımlısı olabilirler. Yaşamları boyu evlenmeyenlerin sayısı da az değil. Çalışma yaşamlarında genelde masa başı, geride kalacakları, insanlarla iletişim kurmaları gerekmeyen işleri tercih ederler. Hak ve hukuklarını arayamazlar. ‘Hayır’ diyemezler. Marjinal, ideolojik, tarikat ideolojilerine kapılabilirler. Tanınmayacakları bir şehre ya da ülkeye göç etmeyi tercih edebilirler.
l Böyle çocuklara nasıl yardımcı olabiliriz?
Sürekli eleştirmekten kaçınmalı, sosyal olmaya zorlanmamalılar. Çocuğu- genci anlamaya yönelik yaklaşmalı. Onun açılmasına yardımcı olunmalı. Eğer hatalar varsa süratle düzeltilmeli. Çocukla diyalog artırılmalı. Küçük sorumluluklar verilmeli. Başarı için yüreklendirilmeli. Teşvik edilmeliler.
l Tıbbi yardım ne zaman gerekir?
Tüm bunlara rağmen sonuç alınmaması halinde ailece bir uzmana gidip yardım alınmalı. Tedavi iyi sonuç veriyor.