Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2006 00:00
Çocuğunuz gece sık sık uyanıyor, yeniden uykuya dalmakta güçlük mü çekiyor? Sürekli sizinle birlikte mi uyumak istiyor? O halde bir yerlerde yanlış yapıyorsunuz demektir. İşte çocukların uyku sorunları ve bu sorunlardan kurtulmanın yolları...
UYKU BOZUKLUĞU NEDİR
6’ncı aydan itibaren bebeklerde ve daha büyük çocuklarda uyku sorunlarından söz edilebilir. Olası sorun yaratan uyku alışkanlıkları; gece uykuya dalarken zorluklar, sabah çok erken ya da çok geç kalkmak, akşam çok erken veya çok geç yatmak, gece çok sık uyanmak ve tekrar uykuya geçmede zorluklar, gün içinde uykulu olmak olarak sıralanabilir.
Bir çocuğun nasıl uyuduğu sadece onun davranışlarını değil ebeveynin de ona karşı davranışlarını etkileyecektir. Eğer çocuk iyi uyumuyorsa, bu durum ebeveynin hayatına da huzursuzluk getiriyor olabilir. Bu nedenle çocuğun problemi tam olarak belirlenmeli ve çözmeye başlanmalıdır.
UYKU BECERİSİ DEĞİŞİR
Çocuklar uyku becerilerinde farklılık gösterirler. Bazı çocuklar doğuştan çok iyi uyuyabilirken, bazı çocuklarsa uyku düzenlerinin bozulmasına doğuştan duyarlıdırlar. Yatma zamanının değişmesi, hastalık, hastaneye yatmak veya evdeki bir misafir, uyku düzenlerinin bozulmasına sebep olabilir.
Bu çocuklar her zaman uykusuz olarak adlandırılmalarına rağmen; rutinlerinde, programlarında, çevrelerinde veya aileyle ilişkilerinde uygun değişiklikler yapıldığında onların da iyi uyudukları gözlemlenmiştir. Böyle çocuklar bazı geceler az uyusa da, yeni rutinler düzenli olarak takip edildiğinde normal uyku düzenine kısa sürede dönerler.
ÇOCUĞUN UYKU DÖNGÜSÜ
Çocukluktaki uyku problemlerini anlamak ve çözmek için biyolojik döngülerine dikkat etmek gerekir. Bebeğin uyanık olduğu, aktivitede bulunduğu, beslendiği ve uyuduğu zamanlar gözlemlenerek, ihtiyaçları sezilebilir ve ne zaman onunla oynanacağı, besleneceği veya yatırılacağı bilinebilir. Çocuğun programını oluşturmaya başladığı fark edildiğinde, onu gün içinde mantıklı ve tutarlı saatlerde yemeğe ve uyumaya özendirmek önemlidir. Çocukluk boyunca ve ergenlikte çocuğun tutarlı bir program sürdürmesine yardımcı olmak çok önemlidir. Yani 2 veya 3 yaşındaki bir çocuğun ne zaman yatacağına karar vermesine izin verilmemelidir.
YATMA VAKTİ RUTİNLERİNİN ÖNEMİ
Uykudan önce anne-baba ile kısa teması da içeren 20-30 dakikalık uyku öncesi rutinler, çocuğun daha iyi uyku düzeni geliştirmesi açısından avantajlıdır. Yatma vakti rutinleriyle anlatılmak istenen, çocuğun yatağa girmeye hazırlanırken yaptığı aktivitelerdir.
Çocuk büyüdükçe yatma vakti rutinleri önemini korumaya devam eder. Eğer yatma vakti çocuk için güzel bir zaman dilimiyse, zorluk çıkartmak yerine bu anın gelmesini dört gözle bekleyecektir. Çocuk büyüdüğünde bile yatmadan önce ebeveyniyle vakit geçirmekten hoşlanacaktır, çünkü yakın, sıcak ve kişisel zamana ihtiyacı vardır. Örneğin, yan yana oturulsa bile televizyon izlemek kişisel bir ilişki içermediği için bunu karşılamaz. Bu zaman konuşarak değerlendirilmelidir.
ÇOCUK EBEVEYNİN YATAĞINDA UYUMALI MI
Birçok ebeveyn gece uyanmalarını ve yatarken çıkabilecek tartışmaları önlemek için çocuklarını kendi yataklarına alırlar. Bu genel olarak iyi bir fikir değildir. Çocuğun yalnız başına uyuması, ebeveyninden kaygı göstermeden ayrılabilmesi, psikolojik gelişimi ve bağımsızlaşması için önemlidir. Bir çocuk, kontrolün ebeveynde olduğundan ve istekleri yerine getirilirken onun için en iyisinin yapılacağından emin olmak ister. Ancak bu gösterilmezse, korkabilir.
UYKUYA DALMAKLA NEYİ İLİŞKİLENDİRİYOR
Bütün çocuklar belirli şartlar ile uykuya dalmak arasında çağrışım kurar. Çoğu çocuk için bu, belli bir odada olmak, belli bir yatakta yatmak ve favori oyuncağını ya da özel battaniyesini yanına almak anlamına gelir. Çocuklar geceleri normal olarak uyandıklarında bu şartlar hálá yerindeyse hemen uykuya dalabilirler.
Eğer bir çocuk gece biberonla ya da göğüsten çok sıvı alan bir çocuksa, uyku ile kurulan bağlantıların dışında pek çok sebepten dolayı uykusu bölünebilir. Bunun yanında bir anda beslenmeyi kesmek hem bebek, hem ebeveyn açısından zor olabilir. Bu yüzden beslenmenin sıklığını yavaş yavaş azaltmak daha iyi bir fikir olacaktır.
Eğer çocuk sadece uykuya dalarken emzik kullanıyorsa, emziksiz uyumayı öğrendiğinde emziği tamamen bırakacaktır. Ama eğer bütün gün ağzında ise sadece geceleri emziği kaldırmak çok zor olacaktır. Bu durumda, ilk yapılması gereken çocuğun gün içinde emzik kullanmasını azaltmaktır.
Çocuk anlayabilecek yaşa geldiğinde artık onunla beraber uyunmayacağını açıklamak gerekir. Fakat uykuya dalmadan onu hoş tutacak alışkanlıklar da oluşturulması önemlidir. Ebeveyn hikaye okumayı bitirdiğinde ya da oyun bittiğinde onu yatağa yatırmalı ve kapıyı aralık bırakmalıdır.
Bazı çocuklar çağırmaya devam edecek ya da ağlayacaklar, bazıları ise yataktan çıkacaklardır. Eğer çocuk ebeveynini çağırmaya devam ediyorsa, ona cevap verene kadar geçen süreyi gittikçe arttırmak yeterlidir. Odaya geri dönülebilir ama yanına yatılmayacaktır.
PROBLEM NASIL ÇÖZÜLÜR1) Çocuk, yatağında tek başına uyumayı ve gece uyandığında tek başına yeniden uykuya dalması gerektiğini öğrenmeli. Kaldırılmamaları, sallanmamaları, radyo, televizyon, biberon veya emzikle sakinleştirilmemeleri gerekir. İyi bir uyku öncesi rutin oluşturmaya dikkat edin.
2) Çocuk yeni düzene adapte olana kadar anlayışlı, sabırlı ve tutarlı olmak gerekir. Biraz ağlama duymadan bu problemi tedavi etmenin yolu yok. Ancak bu minimumda tutulabilir. Çocuğunuzu, ağlamalarına katlanabileceğiniz minimum süre ile odada yalnız bırakmaya başlayın.
3) 15-20 saniye yanına gidip sakin ses tonuyla yalnız olmadığını ona söyleyin.
4) Çocuk uykuya dalmanın yeni yolunu öğrenirken biraz mutsuz olacaktır, fakat kendini terk edilmiş hissetmemelidir. Eğer belirli aralıklarla yanına gidilirse, kendini daha az terk edilmiş hissedecek ve durmadan ağlamalar olmayacaktır.
5) Diğer bir önemli nokta ise, beslenme ve uyku arasındaki bağlantıyı kırmak için çocuğu emzirmeyi bırakmaya gerek olmadığıdır. Çocuk gece emzirilmek yerine akşamüstü veya öğle uykusu öncesi gün içinde emzirilebilir. İlk birkaç gece kolay olmayacaktır ve çocuklar, ne kadar savaştıklarına göre bireysel farklılık göstereceklerdir.