Çocuklara dişçi koltuğunu sevdiren yöntemler
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2007 00:00
Çocukların dişçi fobisini ortadan kaldırmaya yönelik birçok yenilik devreye giriyor. Artık bazı diş sağlık merkezlerinde çocuklar, dişçi koltuğunda çizgi film izleyebiliyor, bekleme odasında playstation oynayabiliyor. Diş doktoru Yasemin Yasin’in yeni açtığı "Beşonbeş" de bu tür yenilikler sunan çocuk diş sağlık merkezlerinden biri.
n Yasemin Hanım, kaç yıldır diş hekimliği yapıyorsunuz?
- 27 yıl oldu.
n Peki çocuklar için bir merkez açmak nereden aklınıza geldi?
- Çocukları çok seviyorum çünkü... Ortağım Uğur Bey’le birlikte oturup konuştuk, "Amerika ve Almanya’da çocuk diş sağlığı merkezleri var da Türkiye’de neden yok" dedik ve bu merkezi açtık. Şu an çok mutluyum. İyi ki böyle bir şey yaptık diye düşünüyoruz.
n Fikir sizden mi çıktı?
- Açıkçası fikri ortaya atan Uğur Bey’di... Yani kendisi için bu projenin fikir babasıdır diyebilirim.
n Bu merkeze hangi yaş grupları geliyor?
- 5 yaşından 15 yaşına kadar olan çocukların bütün tedavilerini yapıyoruz. İlk başta koruyucu diş hekimliği geliyor. Çocuk bize 5 yaşında geldiyse ve bütün diş bakımını düzenli olarak biz yapıyorsak, ona 50 yaşına geldiğinde de çürük diş sorunu yaşamayacağının garantisini veriyoruz. Koruma altına aldığımız zaman dişin çürüme riski ortadan kalkıyor çünkü...
n Merkezde hastaları ne gibi yenilikler bekliyor?
- Ozon tedavisini getirdik Türkiye’ye... Röntgen çekmeden çürüğü teşhis edebiliyoruz. Çürüğün boyutunu değil de bakterilerin oranını görebiliyoruz.
n Bir çocuk kaç yaşından itibaren size gelmeli? Anne-babalar nelere dikkat etmeli?
- En azından 6 yaşında bize başvurması çok önemli... İlk başlarda çocukların arkada azı dişleri çıkıyor. Anne-babalar bu dişlerin ne kadar önemli olduğunun farkında değiller maalesef. Bize 9-10 yaşlarında geldikleri zaman, o dişleri çürük olarak buluyoruz.
n Çocuklarla bir arada olmak nasıl? Sizi zorladığı olmuyor mu?
- Hayır, zorlanmıyorum. Aksine çok keyifli... Bizim merkezimize geldikleri zaman onları hemen tedaviye almıyoruz. Başta oyun ortamına alıyoruz. Playstation oynuyorlar, boyama yapıyorlar, bahçeye çıkıp çocuk parkında oyunlar oynuyorlar.
n Onları streslerinden arındırıyorsunuz yani...
- Evet. Bu aktivitelerden çok keyif alıyor çocuklar. Muayene odasına geçtikleri zaman da ortam pek farklı olmuyor. Oturdukları ünite üzerinde monitörler var ve dişleri yapılırken çizgi film izliyorlar. Onun için çocuklar buradan kaçmaya çalışmıyor. Tedavisi biten çocuklar biraz daha kalmak bile istiyor.
n Genelde çocuklar dişçiden ve diş tedavisinden çok korkarlar. Bu korku tarih mi oluyor yani?
- Aslında yaklaşım çok önemli. Diş yapılmadan önce tedavinin nasıl yapılacağını anlatmanız lazım. Biz her aleti tek tek anlatıyoruz. Her aleti eline veriyoruz. Alıştıktan sonra gerisi kolay... Ozon tedavisine bayılıyorlar mesela...
n Anne-babalar da büyük bir stresten kurtulacak. Çünkü onlar açısından çocuğu bir diş hekimine götürmek de pek kolay değil...
- Zaten ilk önce anne-babaların bilinçlenmesi lazım. Çünkü dişçiyi en son nokta olarak görüyorlar. Diş ağrımadan ya da apse yapmadan kapımızı çalmıyor, iş işten geçmeden kontrolden geçmiyorlar. Avrupa’da altı ayda bir diş hekimine giderler. Türkiye’de de mutlaka böyle bir sistem olması lazım... Annenin çocuğunun yanında diş fırçalaması, bu alışkanlığı çocuğuna da aşılaması şart mesela...
Bu ihmal edilecek bir konu değil
n Bize diş tedavisindeki son teknolojilere dair bilgi verebilir misiniz?
- Teknoloji çok ilerledi. En son ozon dediğimiz alet kullanılmaya başlandı. Dolgu malzemeleri de çok iyi. İstediğiniz kadar dolgu malzemesi var.
n Bir çürük diş ileriki yaşlarda hangi sorunlara yol açar?
- Birincisi apse, ikincisi erken diş kaybı... Erken diş kaybı olduğu zaman da beslenme ve çene bozuklukları baş gösterir. O yüzden de ihmal edilecek bir konu değil bu...
- 27 yıl oldu.
n Peki çocuklar için bir merkez açmak nereden aklınıza geldi?
- Çocukları çok seviyorum çünkü... Ortağım Uğur Bey’le birlikte oturup konuştuk, "Amerika ve Almanya’da çocuk diş sağlığı merkezleri var da Türkiye’de neden yok" dedik ve bu merkezi açtık. Şu an çok mutluyum. İyi ki böyle bir şey yaptık diye düşünüyoruz.
n Fikir sizden mi çıktı?
- Açıkçası fikri ortaya atan Uğur Bey’di... Yani kendisi için bu projenin fikir babasıdır diyebilirim.
n Bu merkeze hangi yaş grupları geliyor?
- 5 yaşından 15 yaşına kadar olan çocukların bütün tedavilerini yapıyoruz. İlk başta koruyucu diş hekimliği geliyor. Çocuk bize 5 yaşında geldiyse ve bütün diş bakımını düzenli olarak biz yapıyorsak, ona 50 yaşına geldiğinde de çürük diş sorunu yaşamayacağının garantisini veriyoruz. Koruma altına aldığımız zaman dişin çürüme riski ortadan kalkıyor çünkü...
n Merkezde hastaları ne gibi yenilikler bekliyor?
- Ozon tedavisini getirdik Türkiye’ye... Röntgen çekmeden çürüğü teşhis edebiliyoruz. Çürüğün boyutunu değil de bakterilerin oranını görebiliyoruz.
n Bir çocuk kaç yaşından itibaren size gelmeli? Anne-babalar nelere dikkat etmeli?
- En azından 6 yaşında bize başvurması çok önemli... İlk başlarda çocukların arkada azı dişleri çıkıyor. Anne-babalar bu dişlerin ne kadar önemli olduğunun farkında değiller maalesef. Bize 9-10 yaşlarında geldikleri zaman, o dişleri çürük olarak buluyoruz.
n Çocuklarla bir arada olmak nasıl? Sizi zorladığı olmuyor mu?
- Hayır, zorlanmıyorum. Aksine çok keyifli... Bizim merkezimize geldikleri zaman onları hemen tedaviye almıyoruz. Başta oyun ortamına alıyoruz. Playstation oynuyorlar, boyama yapıyorlar, bahçeye çıkıp çocuk parkında oyunlar oynuyorlar.
n Onları streslerinden arındırıyorsunuz yani...
- Evet. Bu aktivitelerden çok keyif alıyor çocuklar. Muayene odasına geçtikleri zaman da ortam pek farklı olmuyor. Oturdukları ünite üzerinde monitörler var ve dişleri yapılırken çizgi film izliyorlar. Onun için çocuklar buradan kaçmaya çalışmıyor. Tedavisi biten çocuklar biraz daha kalmak bile istiyor.
n Genelde çocuklar dişçiden ve diş tedavisinden çok korkarlar. Bu korku tarih mi oluyor yani?
- Aslında yaklaşım çok önemli. Diş yapılmadan önce tedavinin nasıl yapılacağını anlatmanız lazım. Biz her aleti tek tek anlatıyoruz. Her aleti eline veriyoruz. Alıştıktan sonra gerisi kolay... Ozon tedavisine bayılıyorlar mesela...
n Anne-babalar da büyük bir stresten kurtulacak. Çünkü onlar açısından çocuğu bir diş hekimine götürmek de pek kolay değil...
- Zaten ilk önce anne-babaların bilinçlenmesi lazım. Çünkü dişçiyi en son nokta olarak görüyorlar. Diş ağrımadan ya da apse yapmadan kapımızı çalmıyor, iş işten geçmeden kontrolden geçmiyorlar. Avrupa’da altı ayda bir diş hekimine giderler. Türkiye’de de mutlaka böyle bir sistem olması lazım... Annenin çocuğunun yanında diş fırçalaması, bu alışkanlığı çocuğuna da aşılaması şart mesela...
Bu ihmal edilecek bir konu değil
n Bize diş tedavisindeki son teknolojilere dair bilgi verebilir misiniz?
- Teknoloji çok ilerledi. En son ozon dediğimiz alet kullanılmaya başlandı. Dolgu malzemeleri de çok iyi. İstediğiniz kadar dolgu malzemesi var.
n Bir çürük diş ileriki yaşlarda hangi sorunlara yol açar?
- Birincisi apse, ikincisi erken diş kaybı... Erken diş kaybı olduğu zaman da beslenme ve çene bozuklukları baş gösterir. O yüzden de ihmal edilecek bir konu değil bu...