Güncelleme Tarihi:
‘‘Aşk tartışılmaz yaşanır’’mış! Tam 200 çocuk aşkı tartıştı ve aşklarını anlattı. Ortak kararlarıysa hemen hemen aynı: ‘‘Çocuklar aşık olmaz!’’
Tempo Dergisi’nden Simin Hacıosmanoğlu, ‘‘5 Yaşında Aşk’’ kitabının yazarı Hacı Harmancı ile konuştu.
‘Krallar yönetim kuralları koyar; ama aşkı bozan kurallar koyamaz.’’ Aşkı böyle anlatıyor altı yaşındaki U.K., ‘‘5 Yaşında Aşk’’ adlı kitapta. 04-12 yaş arasındaki çocukların aşk üzerine yaptıkları yorumlar insanı şaşkına çeviriyor. Şeker pembesi kitabın içinde sadece aşkı anlatmakla kalmamış çocuklar. İsimleri gizli tutulan büyümüş de küçülmüşler, kendi dünyalarında kıskançlığın ve arkadaşlığın da ne demek olduğunu anlatmışlar. ‘‘İyi bir arkadaş oyun oynamalı; kardeşler kıskanılmalı’’. Onlar çocuk... Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, ırkları, dinleri, dilleri ne olursa olsun fark etmiyor. Onların ortak dili, sevgiyi de aşkı da büyüklerden daha iyi biliyor, daha dolu yaşıyor.
‘‘5 Yaşında Aşk’’, insanı sürükleyen, güldüren, düşündüren bir kitap. Çocuk aklına akıl sır ermez diyebileceğiniz sözlerle dolu. Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde çocuklar aşkı anlatmışlar. İkinci bölüm arkadaşlık üzerine. Üçüncü bölümse aşkta ve arkadaşlıkta büyük rol oynayan kıskançlık üstüne. Ayrıca kitabın içi yine çocukların yaptığı konulu resimlerle süslü. ‘‘5 Yaşında Aşk’’ adlı kitabın yazarı Hacı Harmancı bir psikolog. İlke Çocuk Kulübü'nün sahibi olan Harmancı dokuz yıl boyunca yuvadaki çocuklarla korku, şiddet, aşk, arkadaşlık, kıskançlık gibi konular üzerine, bire bir görüşmüş. Kimi utanmış ‘‘aşk’’ sözcüğünden, kimi ‘‘ayıp’’ demiş, konuşmamış. Dokuz yıllık çalışmanın ardından ortaya hoş bir kitap çıkmış. Çocukların dünyasındaki aşkı yine çocukların diliyle anlatan bu kitaba, yazar hiçbir yorum katmadığını söylüyor:
KİTAPTAN
Çocukların ‘‘aşk’’ tanımları
‘‘Bazı yabancılar bana aşık olurlar. İçlerinden, bu ne kadar güzel kız derler. Ben de onların yakışıklılarına, çok yakışıklı derim.’’
(İ.E. 5 yaş. K)
‘‘Birine sevgili olmaktır. Bir erkek bir kadına bir gül getiriyor. Kadın da ona aşık oluyor. Dudaktan öpüşürler. Evlenirler. Aynı odada yatarlar. Bir çocuk ya da iki çocuk doğururlar.’’
(A.K. 6 yaş. E)
‘‘Öpüşmek ve sevişmektir. Birbirine aşık olunarak başlar. Boşanarak biter.’’
(K.Ö. İlköğretim 1.sınıf. E)
‘‘G. diye bir kız var. Ona aşığım ama aşık olduğumu söylemek istemiyorum. O da bana aşık ama o da söylemek istemiyor. Bu durum geçen yıldan beri duruyor. İlk önce ben ona aşık değildim. Onun bana aşık olduğunu duyunca ben de ona aşık oldum. Bazıları birbirine aşkını söyler; gezintiye çıkarlar. Bazıları da öpüşür, sevişirler. Bizim aşkımız normal gidiyor. Normal evlilik gibi...’’
(T.G. İlköğretim 2.sınıf E)
‘‘Aşkı filmlerden biliyorum. Birine ya da bir şeye karşı duyulan güçlü sevgi. Bizim sınıfta O.Ü. diye biri var. Hep kızların eteğini açıyor. Eteğini açıp bakıyor. Bu da aşk gibi bir şey...’’
(D.H. İlköğretim 2.sınıf E)
‘‘Yuvada, çocuklar için Türkçeye ilişkin dil çalışması yapıyorum. Sözcük dağarcığını, kavram düzeyini geliştirmek ve daha işlek konuşmalarını sağlamak için çeşitli çalışmalarımız var. Hemen hemen bire bir iletişim içindeyiz. Bu kitabın oluşumunda Körfez Savaşı çok etkili oldu. Çocuklar korkuyu yaşadı. Değişik kavramlar denedim o sıra. Konuşurdum onlarla, tartışırdım. İşte kitabın konusunu oluşturan iyi arkadaşlık, aşk ve kıskançlık o günlerde ortaya çıktı. Dokuz yıllık çalışma çok keyifli geçti. Çocuklar kendi dünyalarında yarattıkları korkularını, sevgilerini dile getirdiler. Onlarla iyi bir iletişim içinde olmak gerek. Aileler de artık daha özgür düşünceden yana.’