Güncelleme Tarihi:
Gizem: Gülay, bu sıcaklar beni bitirdi. Galon galon su içiyorum desem yeridir. Allah’tan bu yaz arıtma taktırdım da su masrafından kurtuldum (gülüyor). Lorin de neyse ki çok su içen bir çocuk. Sizde durumlar nasıl?
Gülay: Klimadan fazla uzaklaşmadan yaşayıp gidiyoruz Gizem. Sokağa çıkmayı filan unuttuk desem yeri. Bilge yaz tatillerinde bisikletiyle gezmeyi çok severdi,
bu yaz öyle sıcak ki çıkamıyor. Sadece antrenmana gidiyor. Yanında 1,5 litrelik suyuyla...
Gizem: Vallahi termosa koyduğumuz su ısınıyor dışarıda, sürekli marketten su alıyoruz biz de. Masraflı ve can sıkan bir iş de olsa susuz kalmamak çok önemli. Sırf Lorin daha çok içsin diye ona özel kedili çocuk sebili aldım. Bardağını koyup kendisi dolduruyor. Yetişkinlerde de tehlikeli bir durum ama bu sıcaklarda susuz kalmak çocukları mahvedebiliyor. Çok dikkat etmek lazım, değil mi? Yoksa ben mi abartıyorum?
Gülay: Yok, kesinlikle abartmıyorsun, yaş küçüldükçe hayati tehlikeyi arttıran bir durum susuzluk. En çok korktuğum şeydir bu, Bilge’nin bebekliğinden beri... Ne kadar içti, yeterli oldu mu? Suyun hayati önemine o kadar takılmışım ki, yazın meyve suyu, ayran gibi içecekleri de beslenmesinde arttırırdım. Sonuçta susasa da oyuna dalabilir, unutabilir. Zaten daha bebekken de ifade edemez...
Gizem: Ah, o her şeyi unutup oyuna daldıkları halleri yok mu, dünya yansa umurları olmuyor. Bebeklik dönemiyse en fenası, sorumluluk hep anne-babada…
Gülay: Öyle evet, dolayısıyla dikkat etmek gerekiyor. ‘İnsanın yüzde 70’i su’ diye genelgeçer bir ifade vardır ya... Vücudunun önemli bir bileşeni su ve bebeklikte bu oran yüzde 80. Düşünsene, o minik bedenin su oranı bizden daha yüksek, dolayısıyla ihtiyacı daha çok.
Gizem: Evet ve anne sütü aslında tamamını karşılıyor bebeklerin su ihtiyacının. 6’ncı ayda ek gıdaya geçene kadar hiç su içmelerine gerek kalmıyor. Fakat gıdalarla birlikte su ihtiyacı artıyor. Her yaş için hayati önem taşıyan bu konu hakkında çocuk gastroenteroloji ve beslenme uzmanı Prof. Dr. Benal Büyükgebiz çok güzel bilgiler veriyor. Herkesle paylaşmak isterim.
‘Meyve suları taze hazırlanmalı’
Prof. Dr. Benal Büyükgebiz
◊ Bebek dünyaya geldiğinde organ ve sistemlerinin gelişmişliği erişkin özelliklerinde değildir. Bu nedenle bebeğe uygun tek besin anne sütüdür. Hayatın ilk 6 ayında anne sütü bebeğin beslenmesinde gerekli olan her şeyi en uygun miktarda ve bileşimde sağlar. Bebeğin anne sütü dışında ek gıdaya ihtiyacı yok.
◊ Bebeğin yediği ek besinlerin miktarı arttıkça ve kıvamı daha da katılaştıkça sıvı ihtiyacı artıyor. Sağlıklı sıvıların başında su gelir. Kullanılan suyun temizliği de, içerdiği elektrolit yükü de önemli. Ancak ilk aşıları tamamlandığı için artık kaynatılmasına gerek olmayabilir. Bebeğin içeceği su ‘düşük mineralli su’ olmalı, küçük hacimlerde satılan ambalajlar tercih edilmeli. Suyun güneşte kalmaması da önemli.
◊ Bebeğin içebileceği diğer sıvı, meyve sularıdır. Hazır meyve suyu olmamalı. Daima taze meyveden, taze olarak hazırlanmalı. Bekletmeden içirilmeli. Meyve suyu da bir ek besindir. İlk denendiğinde az miktarda içirilmeli, bebekte bir sorun olmadığından emin olunca miktar arttırılmalı.
◊ 1-6 yaş grubunda günlük 120-180 ml, 7-18 yaş grubunda ise günlük meyve suyu tüketimi 240-360 ml ile sınırlandırılmalı. Tüm çocukluk yaş grubunu genellersek sağlıklı içecekler anne sütü, su, taze meyve suyu ve karışımları, ayran ve süttür.
‘Huzursuzluğu fark edersiniz’
Çocuklar değişik nedenlerle sıvı talebini ifade etmekte ve sıvı ihtiyacının giderilmesinde sorunlar yaşayabilir. Susuzluk hissi ilk bulgudur. Dudaklar kurur, dil kurur. İdrar miktarı ve sıklığı azalır. Anneler genellikle alışılmıştan daha seyrek bez değiştirdiklerini fark edebilir. Bezdeki ıslaklık da gittikçe azalır. İdrar rengi koyulaşır. Çok açık sarı-beyaz olması gereken idrar sarılaşmaya başlar. Bebekteki huzursuzluk, mutsuzluk dikkat çekicidir, sürekli ağlama eğilimi gösterir. Tüm ihtiyaçları giderildiği halde bebekteki huzursuzluk, anneye bebeğinin susamış olabileceğini hatırlatmalı.