Sık eleştirme, aşağılama, ihmal etme... Toksik ebeveynlik

Güncelleme Tarihi:

Sık eleştirme, aşağılama, ihmal etme... Toksik ebeveynlik
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2023 07:00

Son dönemde oldukça yaygınlaşan ‘toksik’ sözcüğü birçok alanda karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de ‘toksik ebeveynlik’ kavramı. Ebeveynler çocukları için en iyisini isteseler bile bazen fazla kontrolcü olabiliyoruz. İşte o zaman da toksik ebeveyne dönüşüyoruz.

Haberin Devamı

Gizem: Gülaycım, toksik ilişki, toksik iş ortamı derken şimdi de toksik ebeveynlik kavramı çıktı ortaya. Duymuş muydun?

Gülay: En son helikopter ebeveynde kalmıştım. Bu yeni mi çıktı?

Gizem: Evet, nur topu gibi yeni bir tanım ebeveynler için. Helikopterden biraz daha farklı, fazla kontrolcü olmaktan geliyor aslında. Uzmanlar toksik ebeveynliği ailelerin çocuklarına bilinçsizce veya istemeden gösterdiği, zarar veren davranışlar olarak tanımlıyor. Yani aileler çocukları için en iyisini isteseler bile bazen onları fazlaca sıkabiliyor ya da özgür birer birey olmalarını kısıtlayabiliyorlar. Bunun beraberinde de çocuğu sık eleştirme, aşağılama, beğenmeme, ilgisizlik, ihmal etme, küçümseme, reddetme, kıskançlık, rekabet, kontrolcü veya baskıcı davranışlar var.

Haberin Devamı

Gülay: Eh, böyle tanımlayınca tanıdık bir durum olduğunu söyleyebilirim. Fazla ilgili ve kısıtlayıcı, bu yönüyle helikopter ebeveynliğe benziyor ama aynı zamanda eleştiriyle başlayan ve ihmale varan bir ayağı daha var demek ki. Gerçekten toksik ve doğrusunu istersen etrafımda maalesef gözlemlediğim bir tür. Matematikten 95 aldığı yani 100 alamadığı için çocuğuna 1 hafta küsen bir veli tanıdım. Küsmek derken söylediği hiçbir şeye cevap vermemek kadar katı bir küsme...

Gizem: Çocuğun 95 almak için harcadığı çabayı nasıl görmezden gelebiliyor? Ben ne olursa olsun küsmüyorum Lorin’e. Tartışabiliriz, birbirimize kızabiliriz ama “Küsmek yok” diyorum. Hiçbir şartta iletişimi kesmemek gerekiyor bence.

Gülay: Her daim iletişimde kalmak çocuk yetiştirirken en önemli konulardan biri.

Gizem: Benim çevrem çocuğuna sınır koyamayan, yeter ki ağlamasın ve kriz çıkarmasın diye çocuğunun her istediğini yapan ailelerle dolu. Ancak günün sonunda özgür birey olsun düşüncesiyle sınır koymadan yetiştirilen bu çocuklar diğer çocukların alanını işgal ediyor. Bu toksik ebeveynlik durumu bunun tam tersi ama ikisinde de sonuç değişmiyor; zararı hep çocuklar görüyor. Orta kararı yakalamakta zorlanıyoruz demek ki.

Gülay: Sınır koyamamak da istismar, bir gün gelecek ve hayatın sınırlarıyla karşılaşacaklar. O zaman çözüm üretsin birileri diye şaşkın şaşkın bekleyecekler.

Haberin Devamı

Gizem: Evet, ikisi de doğru değil ancak toksik ebeveynlikte aşağılama ve psikolojik istismar olduğundan çocuklarda öfke
nöbeti, saldırganlık gibi tepkilere yol açıyormuş.

Gülay: Hepimiz zaman zaman tepkilerimizi kontrol etmekte zorlanabiliriz. Hiç kimse mükemmel anne-baba değil ama bir noktada onun bir çocuk, benimse bir yetişkin olduğumu hatırlatıyorum kendime. Hele daha küçük yaşlarda bizim sıradan bir öfkemiz onun minik dünyasında nasıl yankılanıyor kim bilir!

Gizem: Pedagoğumuz bana şöyle demişti: “Negatifi sizden görmeli. Çünkü dış dünyada negatif var, bundan kaçamazsınız. Bir gün olumsuz bir duyguyla karşılaşacak, bunu eğer güvendiği, sevdiği sizlerden görürse normal sayabilir. Bir çocuğa mutlaka sinirlendiğiniz anlar olabilir çünkü siz de insansınız. Sesiniz yükselebilir, bu da çok normal ancak sesiniz yükseldiğinde önemli olan ne söylediğiniz. ‘Artık çok yoruldum, dayanamıyorum, böyle yapma’ gibi cümlelerle duygunuzu ifade etmeniz normal ama çocuğu aşağılamak söz konusu değil.”

Haberin Devamı

Gülay: Tahminim şu; aşağılama söylemi toksik bireyin sadece çocuğuna yönelttiği bir şey değildir. Hayata karşı böyle hırslı, kızgın, kendine öfkeli bireyler, toksik ebeveynlere dönüşüyor olabilirler mi?

Gizem: Bu da mümkün, çocuk olduktan sonra bireyler birden toksikleşmiyordur herhalde. Hayatının diğer alanlarında da bence davranışları bu yöndedir. Fakat evlatlarımızın birer çocuk olduğunu, bizi aynaladıklarını unutmamak lazım. Oluşacak travmalar bir ömür onların tüm sosyal ve iş yaşamlarını etkileyecek.

Gülay: O zaman kendimize daha şefkatli davranıp aynada kendimize çekidüzen vermeliyiz (gülüyor).

Gizem: Katılıyorum. Ancak mutlu bireyler mutlu çocuklar yetiştirebilir. Moodist Hastanesi’nden çocuk ve ergen psikoloğu İrem Bengü Yılmazcan’la konuştum bu konuyu, bak neler anlattı...

Haberin Devamı

'Kendini değersiz ve sevgisiz hissedebilir’
Çocuk ve ergen psikoloğu İrem Bengü Yılmazcan

“Toksik ebeveynlik çocuklarda düşük özsaygı, depresyon, anksiyete ve diğer duygusal sorunlara neden olabilir. Çocuklar toksik ebeveynlik yüzünden kendini değersiz ve sevgisiz hissedebilir. Sürekli eleştirilen ve aşağılanan çocukların gelecekteki ilişkileri, iş yaşamları ve kişisel başarıları da olumsuz etkilenir. Aynı zamanda toksik ebeveynlik karşısında çocuklar öfke problemleri, saldırganlık, arkadaş ilişkilerinde zorlanma gibi süreçler yaşayabilirler. Toksik ebeveynliği aşmak ve daha sağlıklı bir ebeveynlik tarzına geçmek için çocuğunuzla empati kurun, ona duygusal sorunları açıkça konuşma fırsatı verin. Kurallar belirleyin ve sağlıklı sınırlar koymayı unutmayın. Çocuğunuza olumlu geri bildirimler yapın, kuralların yanı sıra onun da özgür bir birey olduğunu unutmayın ve rol model olun.”

BAKMADAN GEÇME!