Güncelleme Tarihi:
Gülay: Gizem, Lorin seneye anasınıfına başlayacak. Seçtiniz mi okulunu?
Gizem: Ah Gülay, o kadar ne yapacağımı bilmez haldeyim ki... Lorin’in arkadaşlarının anneleri haldır haldır okul gezmeye başladı. Göndermek istediğin ilkokulun içindeki anasınıfına şimdiden yazdırmak birçok konuda avantajlı oluyor. Ama işte ben daha, özel okul konusunda karar veremediğim için arkadaşlarımın gezdiği okullar hakkında yaptıkları yorumları dinlemekle yetiniyorum.
Gülay: Bilmez miyim bu telaşı... Bir de başkaları bunca hazırlanırken karar verememenin bir ağırlığı daha oluyor; ‘ya çocuğum eksik ya da geride kalırsa’ duygusu... Ama su akıyor, yolunu buluyor. En iyisi arkadaşlarının yorumlarını dinleyip aklına yaz, bir gün lazım olacak.
Gizem: Biz Bodrum’a gelirken biraz da bu okul konusunda hevesliydik aslında. Çocuk, mevcudu az bir devlet okuluna gider, dışarıdan yabancı dili destekleriz filan diyorduk. Ama tabii öyle bir okul bulamadık (gülüyor).
Gülay: Devlet okulları kalabalık mı Bodrum’da?
Gizem: Okul sayısı az. Sınıflar da bu yüzden kalabalık. Ama şu demin söylediğin “Su akıyor, yolunu buluyor” konusunda çok haklısın. Geçen sene Bodrum’a ilk geldiğimizde deliler gibi kreş aramıştım Lorin’e, hatırlarsın. Sonunda yine devletin ama yarı özel olan uygulamalı anaokulundan haberdar oldum. Şu anda özel kreşlerin yarı fiyatına 10 kişilik bir sınıfta 2 öğretmen ve 3 stajyer öğretmenle eğitim alıyor Lorin. Ve çok mutlu, su yolunu buldu.
Gülay: Aslında sınıf mevcudu önemli bir kriter değil tecrübemize göre. Bilge ilkokulda 15, bilemedin 20 kişilik sınıflardaydı. Ama bunun bir faydasını gördüğümüzü söyleyemeyeceğim. Çalışan ebeveyn, uzun mesailer derken hep bir mecburiyetle özeli tercih ettik. Fakat benim için iyi okul kriteri tek; iyi okul eve yakın okul.
Gizem: Evet, minicik bir insan yavrusu sabahın 6’sında kör karanlıkta uyanıp okula gitmemeli. Arkadaşımın kızı sabahları annesine “Neden gece kahvaltı ediyoruz anne” diye soruyordu.
Gülay: Hah, tam da bu! Yazık bu çocuklara. Hepsi aynı alfabeyi öğreniyor günün sonunda. İşini iyi yapan özel okulları tenzih ederim ama bir ton özel okul da ebeveyn oyalamaya çalışıyor, çocukları eğitmeye değil.
Gizem: Geçen yıl her fırsatta Lorin için şefkatli bir öğretmen dilemiştim. Onu sarıp sarmalayacak, kendini kötü hissettiğinde yokluğumu aratmayacak biri. Öyle de oldu. Özge Öğretmen şahane biri. Bu yıl da Lorin için tek dileğim, ona okulu ve öğrenmeyi sevdirecek, eğitim hayatı boyunca hevesli olmasını sağlayacak bir öğretmen.
Gülay: En önemlisi bu işte. Böyle bir öğretmenle yola çıktığında okulun kimin olduğu önemini kaybediyor. Devlet okullarının bir şahane yanı daha var; kendine benzeyen ve benzemeyen pek çok çocuk ve aile tanıyor minikler. İstanbul’da bizim gibi çalışan ailelerin çocukları fazla izole oluyor. Okulda da kendine benzeyen 15 çocukla bütün dünyayı aynı sanıyor.
Gizem: Bir de ilkokul gezip neyine bakmak gerektiğine dair şüphelerim var. Sonuç olarak ilkokulda okuma yazma ve temel matematik öğreniyorlar. Sadece yabancı dil faktörü beni tedirgin ediyor. Onu da dışarıdan destekleyeceğiz.
Gülay: Tamamen katılıyorum. Özel okulun ilkokul öğrencisine katacağı tek şey yabancı dil, diğer her şey aileye konfor alanı. Daha uzun saatler okulda kalacak, daha çok etkinlik yaptığını düşüneceksin gibi... Bunların hiçbiri elzem değil. Dil konusunu da sen çözebilirsin, uygulamalar, oyunlar, özel dersler...
Gizem: Tüm velilere çocuğu için en iyi okulu bulma yolunda şimdiden sabır ve başarılar diliyorum. Gelecekte bizi bekleyen veli WhatsApp gruplarında görüşmek üzere.