LGS bitti, tercih stresi başladı

Gizem: Gülaycığım geçmiş olsun, iki yılın stresi geçen hafta sonu bitti. Nasıl hissediyorsun?

Gülay: Üzerimden TIR geçmiş gibi... Tıpkı 50 kiloluk bir çuvalı
iki yıldır sırtımda gezdirdim de şimdi indirince tüm o iki yılın yorgunluğu çöktü sanki. Bunun büyük kısmı son dönemde yaşadığımız stresi Bilge’ye yansıtmayacağız diye ekstradan yüklendi.

Gizem: Bu LGS sizi bitirdi. Aynı şeyleri yaşayabilir miyim emin değilim... Peki, nasıl geçti sınavı, herkes sormuştur, ben eksik kalmayayım...

Gülay: Ay Gizem... Bilge, Lorin’in yaşlarındayken ben de “Aman canım, girmesin o yarışa, mutlu olsun bize yeter” diyordum. Ama sistemi yakından tanıdığında kaçacak yolunun olmadığını görüyorsun. İyi üniversite için iyi lise şart. İyi lise için de amansız bir yarış var. Bu yıl çocuklara ters köşe yaptılar, yine soru tiplerini değiştirdiler. Planladığımız okul için sınav sonucu belirleyici değil. Farklı bir eleme yapılıyor. Ayrıca B ve C planlarımızı da yaptık, bütün aileler gibi.

Gizem: Evet haklısın, belki de zamanı gelince ben de o hislere kapılacağım ama o güne kadar kalmaz artık bu sınav sistemleri diye düşünüyorum. Yapay zekâ bir güzellik yapar bu konuda (gülüyor). Ayrıca sevindim Bilge için. Peki, neresi A planınız?

Gülay: Yapay zekâ konusunda çok iyimsersin Gizem ama iyimserliğini de koru çünkü Bilge henüz
3 yaşındayken ben lisesini kafamda seçmiştim. Ütopik görünse de bugün gerçekleşmesi için sadece birkaç adımımız kaldı. Yatılı bir okula başvurduk, süreç başladı.

Gizem: Şimdiden hayırlı olsun ama yatılı okul olması sana neler hissettiriyor kim bilir?

Gülay: Telaffuz etmesi bile içimi ağrıtıyor ama evet, yatılı. Ancak okulun konsepti bu. Geçen sömestir Bilge’yi götürdük kampüse. Bir öğretmenle gezdik. Her adımda daha çok gözleri parladı çocuğun. Orman içinde derslikler. Görsel sanatlar binası modern bir müze gibi, Güher-Süher Pekinel Konservatuvarı var okulun. Yani bir müzik aleti çalmak istese, lise bittiğinde konservatuvardan da mezun oluyor. Öğrenciler için villa tipi binalar var ve her birinde öğretmen de kalıyor. Bir de üst sınıflarla kardeşlik sistemleri var. Sahip çıkıyorlar yeni gelene.

Gizem: Zaten senin kötü bir tercih yapmayacağından eminim. Ne güzel, Bilge de beğenmiş ama nasıl dayanacaksın yokluğuna Gülay?

Gülay: Her hafta sonu buluşacağız Gizem, çocuğun iyiliği için olduğunu sık sık aklımıza getireceğiz artık. Dünya vatandaşı olsun, iyi bir eğitim alsın diye bağrıma taş basmayı da öğrenirim, ne diyeyim... Ayrıca yatılı okumanın getirdiği vedalar ve ayrılık acısı, mücadele, başkaldırı, özgürleşme, kendini keşfetme, dayanışma Bilge için iyi olacak, eminim.

Gizem: Anlıyorum seni ama ben öğrenemem sanmıyorum. Üniversitede ancak gönderebilirim diye düşünüyorum (gülüyor). Hiç uzmanla görüştün mü? Kaç yaş için uygun diyorlar mesela...

Gülay: 14 yaştan itibaren yatılılık çocuğun kişilik yapısına bağlı olarak uygun diyorlar. Biz Bilge için gerekli görüşmeleri yaptık, okulda da kayıt öncesi değerlendirmeler yapılıyor. Benim gibi lisede yatılılık düşünen ebeveynler için uzman görüşü almalarını öneririm çünkü her çocuğun psikolojik gelişimi farklı. Ben de okurlarımız için uzman psikolojik danışman Mehmet Hilmi Eren’den görüşlerini aldım.

‘Yatılılık akademik başarıyı arttırıyor’
Uzman psikolojik danışman Mehmet Hilmi Eren

◊ Lisede yatılılık süreci, çocuğun bağımsız yaşam becerilerini kazanması, temizlik, yemek gibi ihtiyaçlarını halledip özbakım sorumluluğunu almasını sağlar. Ayrıca etüt saatlerinde ders çalışma, planlı ve disiplinli bir yatılılık hayatının akademik olarak başarı getirdiği de birçok araştırmayla ortaya konmuştur.

◊ Çocuğu yatılı okula gönderirken bunu bir ceza olarak kullanmak; ‘Bizi üzdün, çalışmadın, seni yatılı vereceğiz’ gibi bir tutum çocuğa büyük zarar verir.

◊ Çocuğun yatılı okuma konusundaki görüş ve fikirlerini sorun. Bunu isteyip istememe kararını verecek yaştalar. Ebeveyn buradaki faydayı anlatıp kararı çocukla birlikte vermeli. Bazı çocuklar bunu istemeyebilir.

◊ Çocuk ilk adımlarını atıp yürürken ebeveyninin onu desteklemesini bekler. Biraz daha yürümesi hızlandığında ebeveyninin elini bırakmasını ister çünkü bağımsız hareket etmeyi de öğrenmelidir. Ancak 8-10 adım sonra arkasına bakar ki annem-babam orada mı? Güvenli alanda mıyım? Aynı şey ergenlikte de yaşanır. Ergen bağımsızlığını göstermek ister ancak güvenli ortamı da hissetmeli. Yatılılığın başında gerek ziyaret dönemlerinde gerek telefon görüşmeleriyle yanında olduğunuzu göstermelisiniz. Çocuk okulda bireysel yönünü güçlendirecek; ebeveynler de tatillerde, izin dönemlerinde birlikte geçirilecek zamanı iyi planlayarak güvenli alanın sıcaklığını
hep hissettirmeli.