Kaybolurlarsa ne yapacaklar? Kendi adını-soyadını ve anne-babasının adını ezberlesin

Güncelleme Tarihi:

Kaybolurlarsa ne yapacaklar Kendi adını-soyadını ve  anne-babasının adını ezberlesin
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2024 07:00

Ebeveynler ne kadar dikkatli olsa da çocuklar bazen kaşla göz arasında kaybolabiliyor. Yapılacaklar belli ama en önemlisi, öncesinde çocukları böyle bir duruma karşı hazırlamak...

Haberin Devamı

Gizem: Gülay, başımıza ne geldi inanamazsın.

Gülay: Hayırdır inşallah Gizem...

Gizem: Lorin’i geçenlerde bir çocuk festivaline götürdüm, kayboldu! Daha doğrusu ben kaybolduğunu anlamadan buldum filan, saçma sapan.

Gülay: İnanamıyorum! Hep en korktuğum şey. Ne oldu, nasıl oldu?

Gizem: Bir anlık meseleymiş gerçekten. Alan o kadar kalabalıktı ki ben olabileceğini düşündüm bunun. Bir sürü ebeveyn, bir sürü çocuk,
bir sürü farklı parkur filan var içeride. E malum, yaşı büyüdü, parkura kendi başına giriyor artık. O yüzden Lorin’e şöyle söyledim: “Girdiğin parkurdan çıktığında kapıda beni bulamazsan, önce oturduğumuz yere gel, oradada yoksak hemen görevlilerden yardım iste. Adımı, soyadımı anons ettir, ben seni bulurum. Korkulacak bir şey yok, burası çok kalabalık, bu olası bir durum.” Oldu da. Ne ara çıktı parkurdan dışarı anlamadım, oysa devamlı onu takip ediyordum uzaktan. Ben kaybolduğunu anlamadan parkurun kapısında onu beklerken bir baktım adımı anons ediyorlar (gülüyor). Güvenli bir alanda olduğumuz için ikimiz de hiç endişe etmedik ama eğer tembihlememiş olsaydım eminim çok çok korkar, panik olurdu.

Haberin Devamı

Gülay: Lorinciğim ya, cesur ve seni anlayan bir çocuk olduğu için çok şanslısın. Gerçekten büyük geçmiş olsun.

Gizem: Sağ ol canım, geçti gitti. Şimdi ev adresimizi ezberlettim, kendi adı-soyadı, babasınınki, benim çalıştığım yer filan, kayda aldı. “Bir daha herhangi bir yerde böyle bir durum yaşarsak etrafında ilk olarak varsa bir polisten yoksa çocuklu bir kadın/anne görürsen ondan yardım iste, sakın panik olma, ben seni mutlaka bulurum” diye tembihliyorum.
Az daha büyüse de telefon numaralarımızı ezberleyebilse…

Gülay: Biz bu durumu hiç yaşamadık ama hep diken üstünde olduğum bir konuydu. Bugün teknoloji artık daha iyi, Bilge küçükken çocuk saatleri nokta olarak yerini göstermekte başarısızdı. Ancak belli bir alanı gösteriyordu. Ona rağmen bir tane almıştık. Ayrıca tembih mekanizması iyi, her zaman işe yarıyor.

Gizem: Evet, bu sene ben de bir saat almayı düşünüyorum artık. Bizimkisi çok da büyük bir kaybolma olayı değildi, sıfır endişeyle atlattık, asıl hikâyenin devamı endişe verici…

Haberin Devamı

Gülay: Hadi canım, daha ne oldu?

Gizem: Ben Lorin’i aldıktan sonra masamıza döndük. Tam yanımızda 2,5-3 yaş civarı bir çocuk içli içli anne diye ağlayarak dolanıyordu. Yakaladım hemen, “Anneni mi arıyorsun” dedim. Nasıl ağlıyor görmen lazım, cevap veremiyor. Yaşı da küçük, belki biliyordur diye “Annenin adını biliyor musun” diye sordum. “Evet” dedi. Oh çektim içimden, gerisi çok basit çünkü. “Tamam ağlama, hadi söyle bakalım neymiş ismi, ben hemen bulayım anneni” dedim, gelen cevap “Anne” oldu (gülüyor).

Gülay: Ne! Olana bak şimdi. İnanamıyorum, ne yaptınız peki?

Gizem: Dünya başıma yıkıldı Gülay. Her şey bir anda o kadar imkânsızlaştı ki, hani nereden bulayım... Sonra başka kadınlar da geldi yanımıza, onlar güvenliğe şu renk tişörtlü, şu yaşlarda bir erkek çocuk bulundu diye anons ettirmeye gittiler, biz de Lorin’le bebeyi sakinleştirmeye çalıştık. Ama
neyse ki o arada çocuğun 8-9 yaşlarında abisi geldi yanımıza. O kaybetmiş meğer kardeşini.

Haberin Devamı

Gülay: Bir daha o etkinliğe gitmeyin Gizem, bu kadar stres bize fazla. Bilge büyüyeli çok oldu ama ben bir kafede ya da sahilde, parkta filan otururken etrafta minik bir birey varsa gözümü üzerinden çekemiyorum. Hâlâ tetikteyim ve hangi çocuk olursa olsun, düşer mi, ebeveyninden fazla uzaklaşır mı diye strese giriyorum.

Gizem: Öyle oluyor, ebeveynler ne kadar dikkat ederse etsin çocuklar bir anda düşebiliyor ya da gözden kaybolabiliyor… Ağlayarak annesini arayan bir çocukla karşılaşmak gerçekten zor bir durum. Öncelikle yaşına göre çocuğu sakinleştirmek ve güvende hissetmesini sağlamak en önemlisi çünkü panikle konuşamaz hale gelip bildiklerini de unutabiliyor küçük çocuklar. Sonrasında etrafta onu arayan birileri olup olmadığına bakmak, yine etraftakilere sormak ve çocuktan gerekli bilgiler alınamıyorsa hemen polisi arayıp onlar gelene kadar çocuğun yanından ayrılmamak en iyisi. Tabii umarım kimse bunların hiçbirine ihtiyaç duymaz.

Haberin Devamı

‘Mutlaka yerinde kalmasını ve onu bulacağınızı söyleyin’
Psikolojik danışman Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu

◊ Çoğunlukla günlük yaşam içerisinde karşılaşabilecekleri durumlar konusunda çocukları pekde hazırlamayız. Oysaki günlük sohbetler içerisinde yaşına uygun olarak çeşitli problem durumları hakkında konuşmak, bu durumlarda nasıl davranacağını öğretmek çocuğun hazırlanmasını sağlayacaktır. Örneğin alışveriş merkezine girdiğinizde çocuğunuzla birbirinizden ayrı kalma durumunda ne yapacağınızı konuşun. Basit öneriler sunun. Burada en önemli nokta çocuğunuza kaybolması durumunda mutlaka yerinde kalmasını ve gelip kendisini bulacağınızı söyleyin.

◊ Evde saklanma oyunları oynayarak dışarıda kaybolduğunda neler yapması gerektiğini deneyimlemesini sağlayın.

Haberin Devamı

◊ Sizi isminizle çağırması gerektiğini öğretin. Kalabalık bir yerde birden fazla “Anne, baba” diye bağıran çocuk olabilir. Sizi isminizle çağırdığında çocuğunuzu diğer çocuklardan ayırt edebilirsiniz.

◊ Başka bir anneden yardım istemesini öğretin. Anne- babaların yaptığı en büyük hata “Yabancılarla konuşma” uyarısıdır. Bunun yerine çocuklarımıza anne-babaya sormadan hiç kimseyle hiçbir yere gidilmemesi gerektiğini öğretmeliyiz.

◊ Küçük çocuklar güvenlik görevlisini tanımakta, ayırt etmekte zorlanabilirler. Bu nedenle yanında çocuğu olan bir anne, güvenlik görevlisine göre çocuğun daha kolay ulaşabileceği biridir. Okul çağındaki çocuklar ise güvenlik görevlisi ya da danışma gibi yerleri tanır ve oradan yardım isteyebilirler.

BAKMADAN GEÇME!