Güncelleme Tarihi:
Gizem: Başımız sağ olsun Gülay. Kabul edilebilir bir acı değil maalesef. Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında hayatını kaybeden herkese Allah’tan rahmet, yakınlarına da çok büyük sabır diliyorum. Çok zor!
Gülay: Ülkece hepimize sabır diliyorum gerçekten. Anlamak da mümkün değil, kabullenmek de! Ailece birkaç güzel gün geçirmek, çocukların yüzünde fazladan birkaç gülücük görmek isteyen annebabalara mı, tek amacı eğlenmek olan çocuklarına mı, birbirinden sonsuza kadar ayrılmak zorunda kalanlara mı; gidene ayrı, kalana ayrı, hangisine yanalım Gizem? Ağlayarak yazdığımız ilk yazı değil ama bu son olsun lütfen...
Gizem: Maalesef öyle. Alınmayan tedbirleri ve ihmalleri okudukça insan kendini çok güvensiz hissediyor. Biz de biliyorsun kayak tatillerine çok baktık ve vazgeçtik. Hem hayatını kaybedenler için yoğun bir acı hissediyorum hem de aklımda hep aynı soru var: “Ya biz de orada olsaydık?” Böyle olaylar sonrası toplumsal bir travma yaşıyoruz bence ve güvensizlik hissi bizi derinden etkiliyor. Özellikle de çocuklar...
Her şeyden haberdar oluyorlar. Empati kurabildikleri, kendilerini yerlerine koyabildikleri bu olaydan hepsi maalesef çok etkilendi.
Gülay: Olayın ardından Bilge’nin gündemi maalesef sadece bu... Güvensizliğin gencecik yüreğinde açtığı yara daha da büyük olacak. Elimden geldiğince sakinleştirmeye çalışıyorum ama artık bebek değil, 15 olacak, bu yaşlarda gerçekleri çok da saklayamam.
Gizem: Elbette sen artık saklayamazsın yaşananları. Ben bu sefer de uzun bir süre haber saatinde televizyonu açmamayı düşünüyorum. Ama bu tek başına yeterli değil elbette. Klinik çocuk ve ergen psikoloğu Ayşe Topak’la bu konuyu konuştum. Ailelerin böyle vahim bir olay hakkında yapabileceklerini özetledi.
‘DÜRÜST VE AÇIK İLETİŞİM KURMAK GEREKİR’
Klinik çocuk ve ergen psikoloğu Ayşe Topak
◊ Çocuklardan yaşananları saklamak mümkün değil. Hem sosyal medyadan hem de arkadaşlarıyla olan iletişimlerinde birçok şeyden haberdar oluyorlar. Bu vahim olayı onlara nasıl anlatmak gerekir?
Çocuklar yaşadıkları travmatik olayları kendi gelişim düzeylerine göre algılarlar. Dolayısıyla, anlatım tarzımızda yaşlarına uygun bir dil kullanmak çok önemlidir. Küçük yaştaki çocuklara, karmaşık ve fazla detaylı bilgi vermek onları daha fazla korkutabilir. Olayın ne olduğunu basit ve açık bir şekilde açıklamak, fakat aynı zamanda duygusal olarak güvenli hissetmelerini sağlamak gerekir. Anlatırken duygusal yükü düşük, basit ve net cümleler kullanılmalı. Örneğin “Bazı insanlar çok büyük bir kaza geçirdi” şeklinde basit bir açıklama yapılabilir. Gerçekleri saklamak yerine duygusal güvenlik sağlayacak bir dil kullanmak en doğrusu olacaktır. Ayrıca küçük çocukların sosyal medya veya televizyon üzerinden ilgili durumun haberlerine, görsellerine maruz kalmamalarına dikkat etmek gerekir. Ergenlere daha fazla detay verilebilir ancak yine de net ve anlaşılır bir dil kullanılmalı. Ergenlerin duygusal kapasitesi biraz daha gelişmiş olduğu için olayın duygusal etkileri anlayabilecekleri şekilde anlatılabilir. Ancak yaşadıkları korkuyu da göz önünde bulundurarak onları anlayışla dinlemek ve duygusal destek sağlamak önemli.
◊ Korku ve travma geliştirmemeleri, güvensiz hissetmemeleri için ne yapmak gerekiyor?
Çocuklar bu tür olaylardan etkilendiklerinde korkmaları gayet doğal. Bu yüzden güvende hissetmeleri en önemli ihtiyaç. Onların güvenli bir ortamda olduğunu hissettirmek, korkularını yönetmelerine yardımcı olacaktır. Ayrıca onlara olayın etkilerini daha az hissettirerek, günlük yaşamlarında normal rutini sürdürebilecekleri bir ortam oluşturmak önemlidir. Çocuklarla olay hakkında konuşmak gerektiğinde, açık ve dürüst olmak ama korku yaratmamak gerekir. Korkularını anlamak ve onlara “Biz senin yanındayız ve güvendesin” mesajı vermek faydalıdır. Daha yoğun tepkiler veren ve günlük hayatlarında işlevselliklerinde zorlanmalar yaşamaya başlayan çocuklar için uzman desteği gerekir.
◊ Henüz hayatını kaybedenlerin kaçı çocuk bilmiyoruz ancak açıklandığı kadarıyla birçok öğrenci var aralarında. Doğrudan tanımasalar bile gittikleri okulun çatısı altında eğitim gören arkadaşlarının bu yangın faciasında hayatını kaybettiğini öğrenecek çocuklar olacak. Okul yönetimleri ve aileler bu durumda nasıl davranmalı?
Aileler çocuklar için güvenli bir ortam sağlamalı ve onların duygusal tepkilerine saygı göstermeli. Bu süreçte duygusal destek sunmak, onları dinlemek ve gerektiğinde bir uzmandan yardım almak iyi bir yaklaşım olur. Okul yöneticileri, öğretmenleriyle birlikte çocukların güvenliğini ve duygusal sağlığını sağlamak için bir plan yapmalı. Vefat eden sınıf arkadaşları varsa eğer ufak bir anma töreni yapmak, yas süreci adına önemli bir adım olabilir. Ayrıca okullarda çocuklara yönelik psikolojik destek hizmetleri sunulabilir. Çocukların olayı konuşabileceği ve duygularını rahatça ifade edebileceği bir ortam sağlanmalı.