Bu hafta sonu en çok kim eğlendi?

Güncelleme Tarihi:

Bu hafta sonu en çok kim eğlendi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2024 07:00

Sonbaharın gelmesiyle birlikte anne-babalar hafta sonları kapalı mekânların kapısını çalmaya başladı. Gülay ve Gizem İstanbul’da gidilebilecek eğlence mekânlarını ve müzeleri konuştu...

Haberin Devamı

Gizem: Gülaycığım, sonbahar geldi, havalar bozmaya başladı. Çocuklarla  park-bahçe sefalarımızın son zamanları… Geçen hafta sonu kapalı eğlence alanına gitmek zorunda kalınca hatırladım, kışa hazır mıyız?

Gülay: Yok, hiç değilim ben. Montlarımızı giyelim, biraz daha gezelim dışarıda. Ama küçükken hava soğurken dışarıda uzun süre kalmak daha zor, biliyorum. Mutlaka koşturup terlerler, sonra üşütmeler, nezleler… Neyse ki küçüklere kapalı alanda seçenek çok. Neredeydiniz geçen hafta?

Gizem: Bu anlamda İstanbul’u özlemişim Gülay. Bodrum’da bir yer hariç (o da küçücük) çocukla gidilecek yerler hep açık havadaydı. Burada seçenek çok fazla. Biz Lorin’in uzun zamandır istediği Legoland Discovery Centre’a gittik. Ama tabii bil bakalım kim daha çok eğlendi?

Haberin Devamı

Gülay: Bilge’yi de babası götürür, otomobil yapıp yarıştıkları rampadan ayrılmazlardı. Ve evet, en çok o eğlenirdi. Siz ne yaptınız en çok?

Gizem: Biz 4 yetişkin, 2 çocuk gittik. Dediğin gibi babalar yarış pistindeydi biz de arkadaşım Merve’yle oturup kocaman bir ev yaptık. Çocuklar da yazık, bize lego parçası toplayıp getirdiler (gülüyor). Tabii en çok özel gözlüklerle üç boyutlu izlenen ‘Lego Friends’ filmine bayıldılar. Çocukları bilmem ama bizim için güzel bir hafta sonuydu.

SİNEMA KURTARICIMIZ

Gülay: Fotoğrafı gördüm; ev değil, malikane yapmışsınız. Bravo.

Gizem: Evet orada diğer ebeveynler tarafından da takdire layık görüldük. Bu hafta sonu da planımız Kidzania’ya gitmek. 4 yaşından beri her yeni yaşında 1 kere götürme sözüm var. Meslekleri deneyimliyorlar orada biliyorsun. Şimdi 6 yaşına yaklaştığından bu defa daha çok zevk alacak gibi geliyor. Yeni bölüm olarak mini bir Elite World otel eklenmiş konsepte; restoran, servis ya da kat görevlisi olarak çalışıyorlarmış. Evde bir bardak suyunu almayan Lorin için güzel bir deneyim olabilir açıkçası.

Gülay: Bilge de gazete ve radyo bölümlerinde çok vakit geçirirdi. Bir de itfaiyede çok sıra beklerdik. Su fışkırtmak ve arabayla tur atmak zevkliydi sanırım.

Gizem: İçerde kendi başına takılabildiği her alan benim için aşırı zevkli Gülaycığım. Bir de çay kahve satan bir yer varsa yakınında değmeyin keyfime. Bu anlamda en çok HupaLupa’da rahat ediyorum. Hem içeride çok sayıda oyun ablası var hem de dışında çocuğunu bir şeyler içerken, takip edebileceğin güzel bir alanı var.

Haberin Devamı

Gülay: Sinema da çocuklarla iyi bir kurtarıcı oluyor kışın. Bugün ve yarın Ankara’da 20. Çocuk Filmleri Festivali var. Ankaralı okurlarımız kaçırmasın.

Gizem: Evet, çok haklısın ve tiyatro oyunları. Sezon da başladı sayılır. Geçen yıl oyuncak almak yerine bu etkinliklere gitmek üzere anlaştık Lorin’le. Onun da çok hoşuna gidiyor.

Gülay: Müzeleri de ben önereyim ama tabii her yaşa uygun olmuyor klasik olanlar. Kesinlikle her çocuğun çok zevk alacağı tek müze sanırım Hasköy’deki Rahmi Koç Müzesi. Bahçesindeki uçakla, denizaltıyla, içerideki makinelerle inanılmaz hareketli ve farklı. Oyuncak Müzesi de güzel ama burası alan genişliği ve çocuklara tanıdığı hareket özgürlüğüyle ve sürprizlerinin çokluğuyla hepsini daha mutlu ediyor.

Haberin Devamı

Gizem: Bir de Mall Of İstanbul’un içinde çok güzel bir illüzyon müzesi var, adı WOX Türkiye, bu kış oraya da gitmeyi planlıyorum. Bir benzeri de Beyoğlu’nda; İstanbul İllüzyon Müzesi. Çocuklar bu tarz eğlenceli ve interaktif alanları epey seviyor. İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne de
ne zaman gitsek, Lorin dokunmatik ekranda Antikçağdan kalan sikkeleri kazarak, bulmaya çalışılan ünitenin başından ayrılmıyor. Anadolu Yakalılar için güzel bir alan da Müze Gazhane’nin içindeki Çocuk Bilim Merkezi. Hem ücretsiz hem de epey büyük. Arkadaşım Merve hafta sonu tavsiye etti, çok güzelmiş.

Gülay: Şimdi böyle bakınca haklısın, İstanbul bu anlamda çocuklar için bir cennet. Müzelerin çoğunun çocuk sanat etkinlikleri oluyor kış boyu. O programları takip etmek de iyi olabilir. Çocuklar ilgili sergiyi gezdikten sonra sanatçılarla beraber serginin akışına uyan bir programda resim, heykel gibi atölye çalışmalarına katılıyor. Bu tarz etkinliklerin çocuklara katkısı okuldaki öğrenmeden bile güçlü bence. Deneyimleyip üzerine konuşup bir de bununla ilgili bir üretim yapmak, hele sanatçıyla ya da küratörle konuşmak minicik zihinlerini öyle güzel açıyor ki. Algılarına ve bakış açılarına büyük bir zenginlik katıyor. Her ebeveyne içtenlikle öneriyorum, müzelerin internet sitelerini takip ederek, çoğu ücretsiz ya da sembolik ücretli etkinliklere katılabilirler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!