OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 26, 2000 00:00
ÇOCUK YAPMANIN ZAMANE YOLLARI: TÃœP BEBEĞİN ÖYKÃœSÃœ-2 Geçen hafta baÅŸladığımız öykümüze kaldığımız yerden devam ediyoruz. Konumuz bu kez tüp bebeÄŸin son yıllarda geldiÄŸi yer ve ülkemizdeki durumu. Tüp bebeÄŸin en popüler ismi hiç kuÅŸkusuz 1978 yılında doÄŸan ilk bebek Louise Brown'dır. Bu baÅŸarıyı takiben üremeye yardımcı tekniklerdeki geliÅŸmeler çığ gibi büyüdü. Önceleri doÄŸal bir siklusda ve laparoskopi eÅŸliÄŸinde (ameliyatla) tek bir yumurta ile ÅŸans aranırken, ilaçlarla yumurtalıkların uyarılması ve tedavi rejimlerinin düzenlenerek ilaçların yapısındaki geliÅŸmelere paralel olarak hastalara uygulama yapılması hem kalitesi daha iyi hem de sayı olarak daha fazla yumurtanın toplanabilmesini saÄŸlamış, böylelikle gebelik ÅŸansında bariz artış kaydedilmiÅŸtir. Bu geliÅŸmelere paralel olarak hem insan embriyoları hem de laboratuar hayvanlarında yapılan çalışmalar embriyo fizyolojisi ile ilgili bir çok bilgiye ulaÅŸmamızı saÄŸlamış ve embriyoların geliÅŸtirildiÄŸi kültür ortamları da yenilenmiÅŸtir. Yumurtalar vajinal yoldan genel anesteziye bile gerek kalmaksızın ultrason eÅŸliÄŸinde toplanmaya baÅŸlanmış ve iÅŸlem son derece güvenilir ve pratik hale getirilmiÅŸtir. Fazla olan iyi kalitedeki embriyolar da dondurularak saklanmaya baÅŸlanmış ve bunlarla da çözülme sonrası gebelik elde edilmiÅŸtir. BaÅŸlarda erkeÄŸe baÄŸlı problemlerde çok baÅŸarılı olamayan tüp bebek uygulamaları mikroenjeksiyonun (ICSI) devreye girmesinden sonra ivme kazanmıştır.Ancak tüm bu inanılmaz denebilecek geliÅŸmelere raÄŸmen halen anne rahmine yerleÅŸtirilen (embriyo transferi) her bir embriyo için insanda elde edilen tutunma (implantasyon) yüzdesi istenilen seviyeye çıkamamıştır. Bu oran deney hayvanlarında çok yüksekken (%60-80), insanda %10-20 seviyesindedir. Normal ÅŸartlarda döllenen yumurtalar laboratuar ortamında bölünerek çoÄŸalmakta ve geliÅŸen embriyolar genel olarak 2. veya 3. günde anne rahmine tekrar yerleÅŸtirilmektedir. Transfer edilen embriyo sayısı elde edilen embriyoların kalitesine, hasta yaşına, iÅŸleme neden olan rahatsızlık, vb. faktörlere baÄŸlı olmakla birlikte genellikle 3-4 arasındadır ve bazen baÅŸarı ÅŸansını artırmak gebelik oranını yükseltmekle beraber çoÄŸul gebelik riskini de belirgin olarak artırmaktadır. Aileler tek bir çocuk için canını vermeye hazırken bir anda üçüz veya dördüzlerle karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle son yıllarda üretilen embriyo kültür ortamları sayesinde daha önceleri bazı mahzurlar içeren hücre kültür ortamlarının kullanılması ile elde edilen 5.-6. gün embriyoları daha kolay elde edilmeye baÅŸlanmıştır. Gerçekte insan embriyosu normal vücut koÅŸullarında anne rahmine tüplerden geçerek 5. günde düşmektedir. Dolayısıyla bu evrede transfer edilen ve vücut dışında döllenmiÅŸ tüp bebek embriyoları daha doÄŸru bir zamanlamayla transfer edilmiÅŸ olmaktadır. EÄŸer embriyolar 5 veya 6. güne kadar bekletilebilir ve sonra transfer edilebilirlerse bunların rahim duvarına tutunma ÅŸansları, dolayısıyla gebelik olasılığı belirgin olarak artmaktadır Bu nedenle de bu aÅŸamadaki embriyolar daha az sayıda verilerek hem gebelik oranı düşürülmemekte hem de çoÄŸul gebelik riskinde bariz düşüş olmaktadır. Ancak bunun için çok iyi laboratuar koÅŸulları gerekmektedir. Tüp bebek organizasyonu eÄŸer hakkı verilerek yapılıyorsa iyi yetiÅŸmiÅŸ bir ekip ve oldukça pahalı bir ekipmanı gerektirir. Kadın-doÄŸum uzmanları, embriyolog, biyolog ve deneyimli hemÅŸireler ekibi oluÅŸturur. Halen klasik tüp bebek yanında mikroenjeksiyon, embriyo zarının inceltilmesi veya delinmesi (assisted hatching), ve blastokist evresi transferi olarak bilinen 6. gün transferi yöntemleri yaygındır. Embriyo dondurma programları ve erkek kısırlığında gerçekleÅŸtirilen testislerden sperm bulma iÅŸlemi de ürologların yardımıyla gerçekleÅŸtirilir. Ãœlkemizde üreme hücrelerinin dondurularak saklanması ve sonradan çözülerek transferi 1996 yılında yasal olarak mümkün olmuÅŸtur. Buna göre ailenin izni ve imzası alınarak 3 yıl süreyle sadece embriyo dondurmak mümkün hale gelmiÅŸtir. Dolayısıyla ülkemizde tüp bebeÄŸe ve hatta mikroenjeksiyon uygulamalarına göre çok daha yeni olan bu yöntem bu zaman zarfında ilk meyvelerini vermeye baÅŸlamıştır. Yine her konuda olduÄŸu gibi ülkemiz insanı altın yumurtlayan tavuÄŸu kesmiÅŸ ve her köşe başında tüp bebek merkezleri kurulmuÅŸtur. Bunların kullandıkları yöntemler, personelin eÄŸitim düzeyi, baÅŸarıları tartışma konusudur. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin karşı karşıya olduÄŸu maraton oldukça zorlu. DoÄŸru merkezi bulmakla yarışma baÅŸlıyor maalesef. Önce kısırlığın nedenleri araÅŸtırılıyor. Uygunsa tüp bebek için giriÅŸimler hızlanıyor. ÇeÅŸitli ilaçlarla yumurtlama uyarılıyor. Sonra uygun yumurtalar seçiliyor ve embriyo transferi için hazırlanıyor. Dizi iÅŸlemler aylar alıyor. Ãœlkemizde bir tüp bebek denemesinin karşılığı iyice bir merkezde 2500 dolardan baÅŸlıyor. Malum, baÅŸarı olasılığı en iyi koÅŸullarda %50 gibi. Tüp bebekteki bu geliÅŸmeler gelecek konusunda ümitleri artırıyor ancak etik, legal, psikososyal, ve tıbbi sınırlar konusunda da yeni açmazlar ve tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bu konunun uzmanları artık kontrolü iyiden iyiye ellerine alarak istedikleri genlerle oynayabiliyor ve zamanlamayı ayarlayabiliyor. Günümüzün bilinçli hastası da doktoru daha ileri teknikleri kullanmaya zorlayarak iÅŸin iyice karmaşıklaÅŸmasına yardımcı oluyor. Yani kısaca geliÅŸmeler bu hızla devam edecekse 'Hipokrat Yemininin' her ay yenilenmesi gerekecek herhalde. Genler üzerinde oynanan oyunların bizi getireceÄŸi noktaları ise daha çok tartışırız…SaÄŸlıklı haftalar…Serdar GÃœNAYDIN - 26 Nisan 2000, ÇarÅŸamba Â
button