Çocuk olsun diye tavÅŸan kuyruÄŸu yağı kullanan var

Güncelleme Tarihi:

Çocuk olsun diye tavşan kuyruğu yağı kullanan var
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 06, 2004 00:00

Çocuk sahibi olmak isteyen çift her söylenene inanıyor, hiçbir ÅŸeyi eksik bırakmak istemiyor. Doktora gitmeden önce tavÅŸan kuyruÄŸu yağı kullanalım, dul kadın alalım, yok sıcak suya oturtalım derken, zaman kaybettiklerinin farkına bile varmıyorlar.Kofti çıktıkÅžu kadın milleti, hayatımda tanıdığım en zeki, uyanık ama bir o kadar da velveleci. Bu durumda erkek milleti dediÄŸimiz erkekler meÄŸer ne zorluklardan geçerlermiÅŸ de haberimiz yok!Anladığım kadarıyla bizim hanımlar da koltuk sevdasında, yerlerini kaybedecekler diye ödleri kopuyor. Geçen haftaki sohbet konusuna iliÅŸik bir baÅŸkanlık sisteminden söz etmiÅŸtim. Zor ama kesin çözüm olduÄŸunu düşündüğüm ve görüyorum ki, kimseden ufacık bir kıpırdama yok, hiçbirisinin iÅŸine gelmedi çünkü. BaÅŸkanın elemanları olmak henüz akıllarına yatmadı çünkü. Niyet o niyet deÄŸil. Niyet, ortalığı velveleye vermek, ‘kadın’ için çalışıyor gibi görünmek ama bunu yaparken de kendilerini ÅŸahıs olarak gösterebilmek. Ama baÅŸkanlık sistemi olursa eÄŸer, kim kalkıp da derneÄŸe gidip bir saat kafa ütüleyecek, kim saÄŸa sola koÅŸturacak. Ãœstelik kimse onun ne yaptığını bilmeyecek veee o zaman bana mı kaldı memleketi kurtarmak canım, ne halleri varsa görsünler, ben yine eski gün toplantılarına döneyim, nasıl olsa baÅŸkan ve yardımcıları var dediÄŸi ortadadır. Bana göre, biz kadın haklarını korumak amaçlı yola çıkan kadınlar ‘kofti’ çıktık. Bizden bir ÅŸey olmaz. Hani ‘şu koltuk davası’ bugüne kadar gelmiÅŸ geçmiÅŸ tüm baÅŸbakanlarımızdan, koltuk heveslileri olduklarını düşündüğüm için özürlerimi sunuyorum. Ayrıca bundan sora kadın haklarını savunur gibi görünüp sadece provakatörlük sınırında kalan, kadın grubundan mutlak uzak kalacağım ve bu iÅŸin ucunu bırakmayacağım. Çünkü sonuca varılmayan sohbetleri de hiç sevmem. Bu sayfada sadece sohbet yapmakla kalmayıp muhakkak bir sonuca ulaşılacaktır.Bilginize sunuyorum ki;Cumhuriyet kurulduÄŸundan beri 300 tane kadın derneÄŸi kurulmuÅŸ ve tarih 2004 hala sonuç yok. Åžimdi tekrar söylüyorum; Biz TÄ°KAD (Türk Ä°ÅŸkadınları DerneÄŸi) olarak hedefimiz sadece kadın olmamasına raÄŸmen, merkez dernek birleÅŸme noktası olarak yardımcı olmaya hazırız.Sevgilerimle...Hülya AVÅžARDr. M. Hakan Özörnek (Euro Fertil Medikal Direktör)Hülya AVÅžAR: Doktor bey, psikolojik sebepler hamile kalıp kalmamakta ne kadar etkilidir?Dr. M.Hakan Özörnek: Psikolojik nedenler hem sebeptir, hem de sonuçtur. Kısırlık, baÅŸlı başına bir stres faktörüdür. Tedavi yüzde 100 baÅŸarılı sonuç verecek diye bir ÅŸey yoktur. Bizlerin de hekim olarak görevi, bu stresi mümkün olduÄŸunda aza indirmektir. Ben hastalarıma ÅŸunu söylüyorum, ‘Tedaviyi ben yapacağım, siz hiç strese girmeyin. Mümkün olduÄŸunca hayatınızı normal sürdürün. Ne kadar az stres yaparsanız, gebe kalma ÅŸansınız o kadar yüksek olur.’Hülya AVÅžAR: Peki, tecrübeli doktor mu tercih edilmeli, yoksa geliÅŸmeleri yakından takip eden genç doktor mu?Dr. M.Hakan Özörnek: Ä°kisi de tercih edilmemelidir. Böyle bir kalıba sokulmamalıdır olay. Ãœreme tıbbı, son derece hızlı ilerleyen bir alandır. 1978’de ilk tüp bebeÄŸin doÄŸuÅŸu, 1992 ilk mikroenjeksiyonun yapılışı... Yani aÅŸağı yukarı, son 10 senede korkunç bir geliÅŸme var. Bu geliÅŸmeyi çok süratle takip etmemiz lazım. Bir hocamız, 60 yaşında olabilir, ama konuyla ilgili bütün geliÅŸmeleri takip edebilir. Genç bir meslekdaÅŸtır, tecrübesi azdır ama konuyu yakından takip ediyordur. Hülya AVÅžAR: Tüp bebekte sperm sayısının önemi ne?Dr. M.Hakan Özörnek: Hiçbir önemi yok, bir tane bile olsa, hatta testis dokusunda bir tane dahi sperm hücresi bulunabilirse, erkeÄŸin baba olma ÅŸansı var. Erkekleri biraz kayırıyor bu bilim dünyası.Hülya AVÅžAR: Peki, mikroenjeksiyonun baÅŸarılı olma olasılığı nedir?Dr. M.Hakan Özörnek: AÅŸağı yukarı yüzde 70-80 arasında baÅŸarı elde ediyoruz. Yani mikroskop altında yaptığımız bu yöntemle 10 tane yumurtadan yedisi dölleniyor. Anadolu’da sıfır sperm çıkınca erkekler tamam ben bittim, intihar edeyim diye düşünüyor. Bunun artık bir çözüm olduÄŸunu insanların bilmesi gerek.Hülya AVÅžAR: Anadolu’da hala tüp bebeÄŸin baÅŸka birinin spermiyle yapıldığı endiÅŸesi vardır. Sperm kaynağının kim olduÄŸu kesin belli midir? Dr. M. Hakan Özörnek: Tüp bebekte mutlaka resmi eÅŸin spermleri kullanılır. Bir DNA testi yaptırırsınız, ortaya çıkar her ÅŸey. Babalık testiyle o spermin kaynağı hemen tespit edilir. Bu yüzden kimse endiÅŸelenmesin, buna kimsenin cesaret edeceÄŸini de zannetmiyorum. Kanunen de yasaktır Türkiye’de. Mutlaka eÅŸinin spermi kullanılır.Hülya AVÅžAR:Gözümle gördüm, çocuÄŸu olmayan bir kadını sıcak suya oturtuyordu kayınvalidesi. Kısırlık tedavisi diye neler yapılıyor halk arasında... Dr. M. Hakan Özörnek: 44 yaşında bir hasta geldi. Kan testlerini yaptık, kadında artık yumurta üretimi durmuÅŸ. Herhangi bir tedavi yapamayacağımızı söyledik, çift üzgün bir ÅŸekilde evlerine döndü. Yaklaşık dört ay sonra aynı çift yine geldi. Adam muayenehaneye girdi ve dedi ki, ‘Şimdi o testi bir daha yap bakalım. Tam dört aydır tavÅŸan kuyruÄŸu yağı kullandık. Ä°liÅŸkide rahmi yumuÅŸak hale geldi. Mutlaka yumurta üretilir artık!’ Ben bunu ilk kez duymuÅŸtum. 55 yaşındaki bir baÅŸka hasta geldi. Yanlarında 27-28 yaÅŸlarında bir hanım. ‘EÅŸimle yaklaşık 10 sene çok uÄŸraÅŸtık, gebe kalamadı. Kahveden arkadaÅŸlar, genç biriyle evlen, bu sefer olur dediler. 16 yaşında bir kız aldım. Bir 10 yıl da onunla uÄŸraÅŸtık, yine olmadı. ArkadaÅŸlar yine, evlenmiÅŸ, doÄŸum yapmış dul bir kadın al dediler, iÅŸte bu yanımdaki hanım böyle biri’ dedi. Bir tahlil yaptık, baktık ki, adamda sperm sıfır. Adam yalvarıyor, ne olur bizi tüp bebekle çocuk sahibi yapın diye. Kanunen, resmi nikahlı olmanız lazım diyorum. Düşünün adam 25 sene hiç sperm testi yaptırmadan o yaÅŸa gelmiÅŸ. Tabii ki, zaman çoktan geçmiÅŸ.Hülya AVÅžAR: Ãœstelik çocuk sahibi olma dönemi baÅŸladıktan sonra anneyi ve babayı iÅŸ hayatına karşı daha istekli, daha heyecanlı daha dikkatli hale getiriyor. Yani gençler bunu yapacak paramız yok, nasıl büyüteceÄŸiz diyorlar, yine çok alakasız bir ÅŸey söyleyeceÄŸim ki çocuk kısmetiyle geliyor ve daha çok iÅŸ yapacak ortam arıyorsunuz. Yani bence çok yanlış bir düşünce.Dr. M.Hakan Özörnek: Dünya’da kısırlık artıyor, burada da özellikle erkek kısırlığında bir artış var. Yapılan çok ciddi araÅŸtırmalar var Danimarka’da, Amerika’da mesela 50 yıl önceki sperm kalitesiyle ÅŸu anki sperm kalitesi arasında çok büyük farklar var. Bu da günlük hayatımızdan kaynaklanıyor yediÄŸimiz besinlerdeki ekstra maddelerden kaynaklanıyor, ozon deliÄŸi suçlanıyor, birinin cebinde bir cep telefonu var, bazılarımız bilgisayar başında oturarak çalışıyoruz bütün bunları alt alta topladığımızda sperm kalitesi hatta Dünya SaÄŸlık Örgütü bazı sperm parametrelerini düşürmek zorunda kaldı yoksa normal spermli insan kalmayacaktı. Bu da erkek kısırlığının artmasına neden oluyor artı yine Türkiye’de erkek kısırlığı konuÅŸulmaya baÅŸlandı. Hülya AVÅžAR: Tüp bebek teknolojisi çok geliÅŸtiÄŸine göre, çocuÄŸun erkek ya da kız olmasını da saÄŸlayabiliyor musunuz?Dr. M.Hakan Özörnek: Elbette ki, ayarlanabilir ve bu da teorik olarak mümkündür. Ama tüm dünyada ortak olan yasak da budur: Manevi yasak. Nasıl ki, hastalık ya da problemler anlaşılabiliyorsa, rahime erkek embriyoları koyarsınız, tutarsa erkek olur.Anadolu insanı da tüp bebek yaptırabilsin Özellikle büyük ÅŸehre ilk kez gelen hastalar toplam harcayacakları parayı bilememenin stresini yaşıyorlar. Biz de EuroFertil olarak bir paket hazırladık. Anadolu’dan merkezimize gelecek hastaların uçak + otel + tedavi + ilaç masraflarını bir paket haline getirdik, KDV dahil 5.900.000.000 TL! Ayrıca artık tüp bebek + ilaç tüm tedavi masrafınızı Garanti Bankasından alacağınız kredi ile karşılamanız da mümkün. Tüp bebek kredisinde kefil de istenmiyor. Dr. M.Hakan ÖzörnekDoktorumuz bebek 1 ve bebek 2 yerine FB’li Rüştü, BJK’li Ä°lhan diye yazdıHülya AVÅžAR: Siz neden çocuk sahibi olamıyordunuz?Gür-Mustafa Ökten: Sebep yoktu aslında. Doktorlarımızın dediÄŸi gibi bazen sebep olmadan da çocuk sahibi olamayabiliyorsunuz.Hülya AVÅžAR: Sizin ne kadar süre çocuÄŸunuz olmamıştı. Ne gibi çabalar sarfettiniz, kaç para harcadınız?Gür-Mustafa Ökten: Biz 10 yıldır uÄŸraşıyoruz. Ä°lk üç yıl çocuk sahibi olmak istememiÅŸtik. Ondan sonra da olmadı. Önce bana bakıldı, bende bir ÅŸey olmadığı ortaya çıktı. Daha sonra eÅŸime bakıldı, onda biraz sorun olduÄŸu görüldü. Önce aşılama yöntemiyle çocuk sahibi olmaya uÄŸraÅŸtık. Olmayınca doktorumuz tüp bebek en son çareniz dedi. Biz de bu yöntemi denedik ve çocuklarımız dünyaya geldi.Hülya AVÅžAR: Bir kerede tüp bebek tuttu mu?Gür-Mustafa Ökten: Evet, bir kerede tuttu ve artık iki tane çocuk sahibiyiz.Hülya AVÅžAR: Artık rahatsınız...Gür-Mustafa Ökten: Hayır, rahat deÄŸiliz, onlar varken rahat olunmuyor...Hülya AVÅžAR: Ne kadar para harcadınız?Gür-Mustafa Ökten: Bir ara uÄŸraÅŸtık, olmayınca ara verdik, sonra bir kez daha deneyelim dedik. Bu yüzden çok para harcamadık. Üç doktora gittik, sonunda Hakan Bey, derdimize çare buldu. Ä°ki yıl önce 3,5 milyar lira harcadık. Ondan öncekiler o kadar önemli deÄŸil. Aşılama yöntemi o kadar çok pahalı deÄŸil. Mikroenjeksiyon gibi deÄŸil yani. Yani 5 milyar kadar bir para harcadık.Hülya AVÅžAR: Yani çok uÄŸraÅŸmadınız...Gür-Mustafa Ökten: Aşılama yönteminde de çok uÄŸraşıyorsunuz, çok yoruluyorsunuz. Onun zamanları var... Psikolojik açıdan çok yıpranıyorsunuz. Hakan Bey’in yaklaşımı da çok önemliydi. Bize arkadaÅŸ gibi yaklaÅŸtı. Maddi olarak yaklaÅŸmadı bize. Sanırım ondan kaynaklanan bir ÅŸey bu. Mesela biz biraz fanatiÄŸiz. Çocuklar iki tane tutunca, ultrasonda bebek 1 ve bebek 2 yazılması lazım normalde. Hakan Bey, birine Fenerbahçeli Rüştü Reçber, öbürüne de BeÅŸiktaÅŸlı Ä°lhan Mansız yazdı. Tabii ben ÅŸaşırdım, ‘Olmaz böyle ÅŸey dedim, ben bunları hiç kimseye gösteremem’ dedim. Yani bize yaklaşımı çok güzeldi.Hülya AVÅžAR: Bizim doktorumuz öyle bir ÅŸey yazsaydı, bilgisayara bir tekme çakardım vallahi. Aman Allah’ım...Türk hekimi hem duygusal hem de dünyayla aynı seviyedeHülya AvÅŸar: Bir de Ä°srail faktörü var. Ä°srail’e giden çocuk sahibi olup geliyor diye bir söylenti var. Prof. Dr. Hasan SerdaroÄŸlu: Bir kere Ä°srail’in gelir düzeyi bize göre çok fazla. Nüfusun artmasını istiyorlar. Bu nedenle bir çiftin çocuÄŸu olmadı mı, hemen tüp bebek tedavisini uyguluyorlar. Ãœstelik masrafları devlet karşılıyor. Tüp bebek pratikleri çok fazla. Hastaya göre ilk düşünülecek tedavi yöntemi tüp bebek deÄŸildir ama onlar hemen tüp bebek istiyorlar. Dr. Hakan Özörnek: Tüm dünyada kullanılan cihazlar ve teknikler aynıdır. Amerika ne kullanıyorsa, biz de onu kullanıyoruz. Doktordan doktora da farketmez ama tecrübenin mutlaka bir katkısı vardır. Tüm dünyada uygulanan teknikler ve cihazlar aynı olduÄŸu için ve tıptaki geliÅŸmeler de her ülkede dikkatli izlendiÄŸi için yabancı doktorla Türk doktor arasında hemen hemen hiçbir fark yoktur.Prof. Dr. Hasan SerdaroÄŸlu: Türkiye, tüm dünyada uygulanan teknikleri uygulamakta ve onlar kadar baÅŸarı saÄŸlamaktadır. Bu yüzden yabancı ülkelere gitmeye gerek yok. Dr. Hakan Özörnek: Teknoloji olarak daha iyiyiz hatta... Bir de biz çocuÄŸun ne demek olduÄŸunu biliyoruz.Prof. Dr. Hasan SerdaroÄŸlu : Yabancı bir hekim, sende kanser var, yaÅŸamazsın der, keser atar. Türk hekimi bunu kolay kolay söylemez. Çünkü o da duygusaldır. Kısırlık için doktora gittiÄŸinizde, sizin çocuÄŸunuz olmaz diye kestirip atmaz. Bunun bizde söyleme adabı vardır. Daha yumuÅŸatarak söyler Türk hekimi. Ayrıca Türk hekimi, bilgi ve teknoloji açısından asla dünyanın gerisinde deÄŸildir. Daha ileridir demek çok iddialı olur ama onlarla aynı seviyededir. Konunun uzmanını bulmak çok önemli. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!