Çocuk kitapları sayesinde renk ve teknik öğrendim

Güncelleme Tarihi:

Çocuk kitapları sayesinde renk ve teknik öğrendim
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2012 01:58

Dünyanın sayılı gazete ve dergilerine çizdiği desenleriyle, açtığı sergiler ve hazırladığı albümleriyle tanıyoruz Selçuk Demirel’i. Halen, 1979’da gidip yerleştiği Paris’te yaşayan Demirel’in çocuk kitapları da art arda yayımlanıyor Yapı Kredi Yayınları tarafından.

Haberin Devamı

Son olarak kendi dünyasını yazıp çizen küçük kalem ‘Kalemiti’nin maceraları çıktı. Paris’e gittiği ilk yıllarda iş için başvurduğu bir yayıncı tarafından keşfedilmiş ‘çocukça’ çizerliği Demirel’in. Ve o zaman hazırladığı Kalemiti, tam 30 yıl sonra hiç yaşlanmadan okurla buluştu geçen haftalarda.  “Aslında hiçbir kitabımı büyük-küçük ayrımı yapmadan çizip boyadım” diyen Demirel’le Kalemiti’yi konuştum.

Daha çok politik ve toplumsal içerikli desenlerle, yaptığı afişleriyle bilinen bir sanatçıyken çocuklar için çizmeye nasıl başladınız?
- Paris’e gittiğim ilk yıllarda (1978) birçok yayınevi, gazete ve dergilerle iş bulmak için görüşmeler yapıyordum. Bunlardan birinde Christiane Lapp ile tanıştım. Christiane bir ayağı Paris’te bir ayağa Brüksel’de olan bir Belçika yayınevinin çocuk kitapları bölümünü yönetiyordu. Götürdüğüm dosyalarda Türkiye’de çizdiğim siyah-beyaz politik çizgilerden başka bir şey yoktu. Aslında yanlış bir adrese gelmiştim. Yine de büyük bir ilgiyle dosyalarıma baktı. Bu desenler arasına sıkışmış küçük bir deseni bulup çıkardı. Bu çizdiğim küçük bir kız çocuğu deseniydi. Yuvarlak yüzlü iki taraftan sarkan siyah saçlar, kömür gibi iki nokta gözler ve yüzündeki tebessümle. Christiane yakalamıştı. “Bana kahramanı bu kız çocuğu olan bir kitap yazıp çizer misin?” dedi. Paris’teki aldığım ilk ciddi iş teklifiydi bu. Hemen çalışmaya koyuldum. Böylelikle üç ‘Mumuk’ kitabı ortaya çıktı. İkincisi 1981 yılında, üçüncü kitap Japonya’da Gökken yayınevinden çıktı. 1980-1984 yılları arasında birçok kitap projesi yaptım. Bunların büyük bir kısmı o yıllarda Fransa, Belçika ve Almanya’da yayınlandı. Bir kısmı 10-15 yıl sonra yayınevi bulabildi.

Haberin Devamı

 Kalemiti 30 yıl bekledi ama değil mi?
- Evet, yine bu yıllarda tasarlanmış ama değişik nedenlerden yayınlanamamış iki kitap projesinden. LaFontaine’nin ünlü iki Fable’ını ters-düz edip yeniden yazıp çizdiğim Karga ile Tilki ve Cırcır Böceği ile Karınca Ekim 2011’de, Kalemiti Ocak 2012’de YKY tarafından yayınlanarak tam 30 yıl sonra gün ışığına çıkmış oldular. 1985’ten bu yana yeni bir çocuk kitabı projesi yapmadım. Bu yıldan itibaren tamamıyla basına dönük çalışmalarıma ağırlık verdim. Bu yoğun 4-5 yıllık sürede çocuk kitapları sayesinde renk öğrendim. Kendi tekniğimi geliştirdim, yaptığım işi öğrenmeye başladığım yıllar olması açısından da çok önemsiyorum bu yıllarda yaptığım çalışmalarımı.

Haberin Devamı

HİÇ BÜYÜK-KÜÇÜK AYRIMI YAPMADIM

Kalemiti’nin macerası nasıl başladı?
- 80’li yılların başlarında bugünkü adıyla Kalemiti kitabını, Innocent adı altında 4 ayrı kitapçık olarak düşünmüştüm. Kare boyutlarında her biri 32 sayfa yazısız ve ‘edebi’ bir dizi olarak tasarlamıştım. Yazıyı tamamıyla ortadan kaldırmamın gerisinde o yıllarda tek kelime Fransızca bilmemenin büyük etkisi olduğu kesin! Bir ‘çocuk kitabı’ olarak düşünmedim ama. Aslında hiçbir kitabımı büyük-küçük ayrımı yapmadan çizip boyadım. Kalemiti (Innocent) kitap projesi ile daha önce Der Rabe (Ayağına Diken Batan Süper Karga) Galgenberg Verlag ilgilendi. Bu yayınevine ayrıca Sevgi Soysal’ın Tante Rosa ve Nâzım Hikmet’in Sevdalı Bulut kitaplarını da bu yıllarda resimlemiştim. Galgenberg Verlag’la hemen kontrat imzaladık. Avans olarak da 10 bin Mark ödediler. Her şey harikaydı! Tek şartım bu 4 kitaplık dizinin başta olmak üzere başka ülkelerde yayınlanmasını istiyordum.

Haberin Devamı

Her şey güzel giderken neden sekteye uğradı proje?
- Yeni çıkan Der Rabe (Karga) kitabı ve 4 kitaplık Innocent projesi ile İtalya Bolonya’daki dünyanın en önemli çocuk kitapları fuarına katıldı yayıncım 1982 yılında. Fuarda bir stand kiraladılar. Bu standın bütün raflarını bu Karga kitabıyla doldurdular. Bu benim ilk enstalasyonum diyebilirim. Hiç unutmuyorum. Ünlü Corto Maltes’in çizeri Hugo Pratt standımıza gelip hayretle “Bu koca standı bir tek kitap için mi tuttunuz” diye sormuştu. “Eee kim çizdi boyadı bu kitabı” diye sorduğunda biraz sıkılarak “C’est moi” diye cevap vermiştim. O da bu kadar deli bir yayınevi bulmanın zorluklarından söz edip “Kıymetini bil” diye öğütlemişti!
Alman yayıncım, bu fuar sürecinde kitap projemizle ilgili 20’ye yakın birçok yayınevi ile ilişki kurdu. Birçoğu hemen Co-edition yapmak için hazırdı. Bazıları ile ilişkiler hemen fuar sonrasında kontrat aşamasına bile gelmişti! 2-3 ay sonra yayınevinin yöneticilerinden Peter özel olarak Paris’e gelerek bu tür resimli kitaplar yayınlamak için henüz hazır olmadıklarını söyledi. Çok üzgündü. Ben de söyleyecek bir söz bulamamıştım doğrusu. Böylelikle rafa kaldırılmış bir proje olarak kaldı.

Haberin Devamı

Yeniden gündeme nasıl geldi?
- Bu kitap projesini geçen yaz arşivimi düzenlerken buldum. Gerçekten unutmuştum. Resimleri tek tek tarayıp bir kitap maketi yaptım. Dört hikâyeye yine o dönemde yapılmış beşinci bir hikâye ekledim. Ve tek kitap olarak düşündüm. Yeniden baktım. Bu kırmızı kalemcikte en ufak bir yaşlılık çizgisi bulamadım. Yayınlanmak üzere YKY’deki editörlerime önerdiğimde onlar da yayınlanmaya değer buldular.

BELKİ DE OTOBİYOGRAFİKTİR

Kalemiti’yi, Selçuk Demirel’in çizgi dünyasının, felsefesinin küçük bir özeti gibi okumak mümkün mü?
- Kalemiti kitabını geçenlerde bir arkadaşıma hediye ettim. Kitaba keyifle baktıktan sonra bu kalemciğin çok ‘fallik’ olduğunu söyledi. Doğrusu hiç düşünmemiştim. Ah! Bilinçaltı ah! Sen nelere kadirsin! Kalemiti otobiyografik bir kitap olabilir mi... Belki! Çizgiyle, benim yaptıklarımı yapmaya çalışıyor. Beceremeyince yeniden, yeniden bıkmadan çiziyor, çiçeklere, kuşlara özeniyor. Özgürlük tutkunu, dayanışmacı, bazen kendinden hoşnut ama yeterince egosantrik değil! Bütün bunları çizip boyarken çok yalnız. Çünkü yalnız yapılabilen işleri yapmasını seviyor! Evet, sesli düşününce benimle benzerlikler bulabiliriz.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!