Çocuk kılığındaki yetişkinler yetişkin bilincindeki çocuklara karşı

Anlam veremediğimiz enstalasyonların, kışkırtıcı instagram fotoğrafların sanat dünyasını sarmaya devam ettiği günümüzde, heykel unutulmaya yüz tutmuş gibi bir alan gibi algılansa da, heykelin muhteşem dönüşünü gerçekleştirebilecek sayılı sanatçı varsa, onların en genci de belki Yaşam şaşmazer.
30 yaşını yeni dolduran şaşmazer gerçek boyutlu çocuk heykelleri yapıyor. Bu çocuklar, ergenlik ve genç yetişkinlikle gelen öfkeli duygu ve saf arzuları dile getiriyor. şaşmazer’in çocukları kimi zaman ebeveynelerini taklit ediyor, kimi zaman pabuç kadar dillerini çıkarıyor, kimi zaman da yüzlerinde arsız bir ifadeyle kan renkli yasak meyveleri yiyorlar.
Artnesia’nın kurucuları ve bu serginin küratörleri Jason Lee ve Carlo Berardi geçen nisan ayında yine Londra’daki Saatchi Gallery’de ‘Confessions of Dangerous Minds’ başlıklı bir Türk çağdaş sanat sergisi yapmıştı. Kutluğ Ataman, Hüseyin Çağlayan ve Erinç Seymen gibi isimlerin yanı sıra Yaşam şaşmazer’in de çalışmalarının yer aldığı bu serginin ardından Jason Lee, “Yaşam, Saatchi Gallery’deki sergide en çok ilgi gören sanatçılardan biriydi. Bu büyük ilgi, yeni serginin yaratılmasında büyük rol oynadı” diyor. Açılışı hem İngiltere’de hem de Türkiye’de yapılan sergide Yaşam’ın bu yaz başından beri üzerinde çalıştığı beş adet özgün ahşap heykel yer aldı.

MASUMİYET VE KORKU

Yaşam şaşmazer’in heykellerinde hem çocukça bir masumiyet hem de karşı konulamayan bir korku var. şaşmazer, çocuk heykellerini yaratırken kendi ve etrafındakilerin çocukluk hikayelerinden ve çocuklardan ilham alıyor.
‘Aydınlatılmış Karanlık’ sergisiyle de insan bilincinde fark etmediğimiz, bazen bir rüya, bir kabus ya da ürkütücü bir gölgeyle ortaya çıkan duygulara değiniyor. Bu gölgeler, insanlar üzerinde egemenlik kurabiliyor. şaşmazer’in dünyasındaki, ahşap çocuk karakterleri de üzerlerine yansıyan ışıklar ve dolayısıyla oluşan gölgeler vasıtasıyla, çocuklara özgü, bilinmeyen, ilkel, kontrol edilemeyen, karanlık ve çözümlenmemiş duyguları uyandırıyor. İşte bu gölgeler, şaşmazer’e göre hepimizin ruhunda saklı olan karanlığı, kişiliğimizin en ürkütücü yanını temsil ediyor.
şaşmazer’e Türk çağdaş sanatında heykelin yerinin halen çok kısıtlı olduğunu söylediğimde, “Evet, heykelin yeri maalesef çok dar. Ama zamanla daha iyiye doğru gideceğini düşünüyorum. Heykelin zorluğu, yapımı, satışı, bazen de sergilenmesi anlamında oluyor. Çalışmak için illa bir atölyeye ihtiyacınız oluyor ki bu durum; özellikle başlangıçta büyük bir problem. Yaptığınız heykelleri sergileyeceğiniz bir mekan ya da galeri bulmak bile çoğu zaman bir sorun. Ama bütün bunlara rağmen, 3 boyutlu bir sanat eseri yaratmanın bambaşka bir hazzı olduğunu düşünüyorum” diyor.

1980 yılında İstanbul’da doğan Yaşam şaşmazer Türkiye, Avrupa ve Amerika’da neredeyse 60 farklı sergi ve fuarda yer aldı. ‘Kanlı Meyve’ adlı çalışması Thames & Hudson yayınevinin ‘Unleashed: Contemporary Art from Turkey’ adlı kitabına kapak oldu.