Çocuk kanserlerine karşı uluslararası Nejat kardeşliği

Güncelleme Tarihi:

Çocuk kanserlerine karşı uluslararası Nejat kardeşliği
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2010 00:00

Baba Türk, anne Amerikalı bir ailenin üç çocuğundan biri olarak ABD’De doğdu Nejat. Hayali, Kaptan Cousteau gibi bir deniz bilimcisi olmaktı ama 13 yaşında yakalandığı kas ve kemik kanserinden hayatını kaybetti. Ailesi Nejat’ın adına bir vakıf kurdu. Nejat Foundation bugün çocuk kanseri konusunda çalışmalarıyla tanınıyor ve ilk yurtdışı programına da Türkiye’den başladı.

Kaptan Jacques Cousteau gibi olmaktı özlemi. Okulun bahçesinde oynarken vücudunda çıkan yarayı görene kadar da Cousteau’nun sıkı bir izleyicisiydi. O yarayla birlikte hayatı altüst olacak, Cousteau gibi deniz bilimci olmak uzak bir hayale dönüşecekti Nejat Munisoğlu için.

Vücudundaki o yaranın oluştuğu gün, sadece 13 yıl görmüştü dünyayı. Çılgınca oradan oraya koşturan enerjisi bir türlü bitmeyen bir oğlan çocuğuydu henüz. Yarayı ilk gördüğünde anlamadı ne olduğunu. Ama kızdı yaraya, arkadaşlarıyla rahatça oynamasını engellediği için. Günlerce iyileşmediğini gördükçe endişesi arttı. Sadece onun değil, annesiyle babasının da.

BABASI HİÇ YALNIZ BIRAKMADI
/images/100/0x0/55ea1bb7f018fbb8f86bbc98


Daha fazla bu endişeyi kaldaramayan ailesi, Nejat’ı kaptığı gibi hastanede aldı soluğu. Test üstüne test yapıldı o küçücük bedenine. Ve sonunda hiç mi hiç akıllarına gelmeyen başlarına geldi. Doktorların tek kelimelik teşhisi ailenin tüm hayat değiştiriverdi. Teşhis kanserdi...

Tıp dünyasında bir tür kas ve kemik kanseri olarak bilinen rhabdomyorsarcoma teşhisin ardından ailesi Nejat’ı hemen UCLA (Kaliforniya, Los Angeles Üniversitesi) Hastanesi’ne yatırdı. Zorlu bir süreç başlamıştı. Süreci aralarındaki işbölümüyle kolaylaştırdılar. Nejat’ın kendisiyle aynı ismi taşıyan babası Nejat Munisoğlu hastanede oğlunu bir an olsun yalnız bırakmadı. Amerikalı annesi Elizabeth Munisoğlu bir yandan çalışıp evi geçindirdi, diğer yandan Nejat’ın iki kardeşiyle ilgilendi.

COUSTEAU’NUN ŞAPKALARINI TAKTI

Hastalık ilerledikçe, çektiği ağrıların yanısıra Nejat’ın kıvırcık saçları da dökülmeye başladı. Onu en çok kahreden de saçlarını kaybetmekti. İşte o günlerde Nejat’ın çocukluk kahramanı yeniden girdi hayatına. Nejat, Cousteau’ya bir mektup yazarak denizde taktığı örgü şapkalarından birini istedi. Bir ay sonra Cousteau, Nejat’a iki tane gönderdi. Nejat saçları uzayana kadar bu şapkaları başından hiç çıkarmadı.

Zor geçen günlerin yanısıra baba-oğulun deli dolu günleri de oldu. Bunlardan biri de ABD Başkanı Nixon tarafından davet edildikleri gündü. Baba oğul eski başkan Nixon’la daha sonra “unutulmayacak” diye nitelendirdikleri bir saat geçirdi. Hastalığı boyunca Nejat’ı arkadaşları da hiç yalnız bırakmadı. Özellikle en yakın arkadaşı, Marlon Brando’nun da oğlu olan Miko Brando onu en sık ziyaret edendi.

15. YAŞ GÜNÜNDE GÖZLERİNİ KAPADI

Nejat’ın durumu günden güne ağırlaşıyordu. Uzmanlar ümitlerini yitirmese de, artık çok geç kalınmıştı. Kanser hızla yayılıyordu. Nejat, 22 ay boyunca en iyi çocuk kanseri uzmanları tarafından tedavi edildikten sonra 1976 yılında güçsüz vücudu ağır tedaviyi daha fazla kaldıramadı. Nejat, 15. yaşına adım attığı günlerde günlerde hayatını kaybetti.

BAŞKA NEJATLAR ÖLMESİN

Acı haberin üstüne Munisoğlu Ailesinin hayatı bir kez daha değişti. Aile, kanserin çocukluk hastalıklarından en tehlikelisi olduğunun yanısıra erken ve doğru teşhis konusunda pek çok eksiklik olduğunu da öğrendi. Eşiyle birlikte, çocuk kanserine yeterince destek verilmediğine inanan baba Munisoğlu oğlu adına bir vakıf kurmaya karar verdi. Munisoğlu’nun tek amacı vardı; o da başka Nejat’lar ölmesin. Kendileriyle aynı kaderi paylaşan insanların gerçek uzmanlarla irtibata geçebilmesi için gerekiyordu bu vakıf. Bunun için büyük maddi kaynaklara ihtiyaç vardı. Munisoğlu Ailesi hemen kolları sıvadı. Amerikan Hükümeti’nden vergi bağışıklığı talep etti. Talepleri kabul edilir edilmez, “Nejat Uluslararası Küçük Yaşta Kanser Araştırma Vakfı”nı kurdular. Vakıf kısa zamanda dünya markası oldu. Vakfın yaşam boyu onur üyelikleri ise ABD eski Başkanı Richard Nixon, Kaptan Jacques Cousteau ve ünlü aktör Marlon Brando’ya verildi.

TÜRK DOKTORLAR AMERİKA’YA GİDECEK

“Nejat Vakfının kurulmasının ardından Munisoğlu Ailesi, oğullarının tedavi gördüğü UCLA Hastanesi ile irtibata geçerek bir erişim programı kurdu. Bu programın uluslararası boyuta taşınarak doktorlar arasında değişim programı düzenlenmesine karar veren yetkililer, programı Munisoğlu’nun kökenini de gözönüne alarak Türkiye’den başlatmaya karar verdiler. Bu kapsamda “Türk Pediyatrik Onkoloji Derneği’yle temasa geçen yetkililer, Türkiye’den olumlu cevap alır almaz soluğu Ankara’da aldı. UCLA Hastanesi Çocuk Kanseri Profesörü Theodore Moore, Ankara ziyareti sırasında Hürriyet’e konuştu. Uluslararası erişim programını anlatırken umutluydu:

KONDON BAĞI ÇAĞRISI

“Amacımız buradaki ve Los Angeles’taki doktorlar arasında bilgi alışverişi ve işbirliği sağlamak. Karşılıklı eğitim ve araştırma programları yürütmek istiyoruz. Çocuklarda kanseri tedavi etmenin en önemli yollarından bir tanesi de uygun kordon kanı bulmak. Amerika’da neredeyse her hastaya uygun bir donör bulabiliyoruz. Uluslararası kayıtlara göre şu anda dünya çapında 14 milyonun üzerinde donör var, kordon kanı bankasında ise 4 binin üzerinde kordon kanı mevcut. Türk anne adaylarına mesajım eğer kordon kanı saklama imkanları varsa saklasınlar. Çünkü pek çok hastalığın tedavisinde önemli rol oynuyor.

ERKEN TEŞHİS TEDAVİNİN YARISI

Türkiye’de ve Amerika’daki lösemi hastalarının sayısı aşağı yukarı birbirine eşit. Lösemi hastası çocukların artık yüzde 80’i doğru tedaviyle kurtulabiliyor. Erken tehişse tedavinin yarısı. Tam bu noktada odaklanmamız gereken iki konu var. Birincisi yüzde 80’in kurtulması 5 çocuktan birinin kurtulamadığı anlamına geliyor ve bu kabul edilemez. İşte bu yüzden daha fazla araştırma yaparak nedenlerini bulmamız gerekiyor. İkinci konuysa kurtulan yüzde 80’e kaliteli bir yaşam sunulması. Çünkü bazılarında uzun süren yan etkiler görülüyor ya da ikinci defa kanser olma ihtimali bulunuyor. Bu riskler erken teşhisle durdurulabilir.

DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK İÇİN ADIM ATTI

Bilim adamları tüm etnik, dini sınırları aşarak insan iyiliği için çalışmalı. Eğer biz birlikte çalışırsak tüm sınırlar ortadan kalkar. Munisoğlu’na böyle bir organizasyonun kurulması için yaptığı katkılardan dolayı minnettarım. Bazı insanlar artık emeklilik vaktim geldi diyerek köşesine çekilirken Munisoğlu bunu yapmadı. Dünyayı değiştirmek için bir adım attı, insanlardan aynı davranışı sergilemelerini bekliyorum.”

KORDON KANINDAKİ KÖK HÜCRELER SAKLANIYOR

Kordon kanı bankacılığı tüm dünyada ve Türkiye’de bireyin kendisinin ihtiyaç duyması halinde ya da ihtiyacı olana temin etmek maksadıyla kuruldu. Bebek doğduktan sonra doktorların göbek kordonundaki ve plasentadaki kök hücreleri toplayıp saklamasıyla oluşuyor. Kordon kanı, kanserin yanısıra kalıtsal hastalığı olan çocuk ve erişkinlerin tedavisinde en önemli unsurlardan birini oluşturuyor.

NEJAT VAKFI NELER YAPIYOR?

* Çocukluk çağında görülen kanserlerin nedenlerinin araştırılmasına destek veriyor.
* Kanser hastalarının uzun dönemde kaliteli hayat standartlarına ulaşabilmesi için gerekli terapilerin geliştirilmesine destekliyor.
* Dünya çapında çocukluk çağında görülen kanserin teşhisi ve tedavisi yönünde çalışmaları teşvik ediyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!