Çocuk istiyoruz dizi engelliyor

Güncelleme Tarihi:

Çocuk istiyoruz dizi engelliyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2013 01:25

Gizem Soysaldı, bu sezon “Arka Sokaklar” ekibine katıldı. Dizide Muzo karakterini canlandıran oyuncu, şimdi de “Sürgün” filmindeki rolüyle sinemaseverlerin karşısında.

Haberin Devamı

* Bu sezon “Arka Sokaklar”a dahil oldunuz, nasıl gidiyor çekimler?

- Çok iyi. Kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü sekiz sezondur çok izlenen, çok başarılı bir işteyim. Ekip de çok iyi.

* Uyum sağlayabildiniz mi ekibe?


- Gülcan Arslan’la ben sonradan dahil olduk diziye, ekip sayesinde ikimizin de uyum sağlaması çok kolay oldu.

* Rol arkadaşlarınız size destek oluyor o zaman...


- Evet, silah tutuşumuzdan kıyafetimize kadar her konuda yardımcı oluyorlar. Bizi hiç yabancı görmediler sağ olsunlar.

* Dizi için bir hazırlık süreciniz olmuş muydu?

- Evet ama benim için biraz zor bir dönem oldu. Çünkü yeni vizyona giren, benim de rol aldığım “Sürgün” filminin çekimleri ile dizinin çekimleri aynı gün başladı. Dizide polisim, filmde dönem kadını. O yüzden dizideki karaktere çok çalışamadım ama düşe kalka öğrendim. Önemli olan silah kullanmamdı, onun için de poligonda bir süre eğitim aldım.

BARUTLAR KAFAMA KAFAMA GELİNCE “BEN NEREYE DÜŞTÜM” DEDİM

Haberin Devamı

* Silahı elinize ilk aldığınızda neler düşündünüz?

- Çok zordu... Poligonda çalıştık ama o çok teknik bir şeydi. İlk çatışma sahnemde çok zorlandım. Silahtan çıkan barutlar kafama kafama gelmeye başlayınca kendi kendime “Ben nereye düştüm böyle” diye söylendim. (Gülüyor) Orhan Hoca devreye girdi orada, “Yavaş yavaş alışacaksın, kendini koruman gerekiyor” filan dedi.

* Muzo, erkeksi bir karakter değil mi? Kendinize yakın buluyor musunuz bu rolü?


- Sence benim erkeksi bir tarafım var mı? (Gülüyor) Daha dişi bir kadınım ben ama bu karakter benim çok hoşuma gidiyor. Şimdiye kadar hep birbirinden farklı karakterler oynadım. Zaten bütün hayalim buydu. Hepsi birbirinden farklı olsun diyordum. Öyle de oldu.
* Muzo’nun aşk yaşadığını görecek miyiz dizide?

- Üç bölümde bir aşk hikâyesi oldu ama kötü sonuçlandı. Bunlara şu an kapalı ama ileride ne olur, bilmiyorum.

ÇALIŞMA ŞARTLARI BAZEN CANIMA TAK EDİYOR

* Oyunculuk eğitimi almış mıydınız?

- Ben çok küçük yaşta başladım oyunculuğa. 14 yaşındayım henüz. O dönem en iyi yapabildiğim işin bu olduğunu düşünüyordum. Başka bir şey yapabileceğimi aklıma bile getirmedim. Bir sanat merkezinde tiyatroya başladım, uzun süre devam ettim. Daha sonra Ankara Siyasal’da Uluslararası İlişkiler okudum.

* Neden bu bölümü tercih ettiniz?

- Tarihe ve politikaya çok meraklıydım. Siyasal bir ekol zaten. Okul bittikten sonra İstanbul’a geldim, Şahika Tekand’da tiyatro okumaya başladım. Orada okurken Oyun Atölyesi’ne dahil oldum. Oyunculuğu çok seviyorum ama bazen öyle bir şey oluyor ki, her şeyi bırakasım geliyor.

* Nasıl bir şey oluyor da oyunculuğu bırakmak istiyorsunuz?


- Sektörün zorlukları, çalışma şartları bazen canıma tak ediyor. İyi yaptığım ve çok sevdiğim bir meslek bu ama beni birebir ifade etmiyor. Oyunculuk, benim hayatımın merkezi ve tutkusu değil.

* Hayatınızın merkezine koyabileceğiniz başka bir tutkunuz var mı?

- Daha bulamadım onu. Belki hikâye yazacağım, belki sinemanın başka alanlarıyla ilgileneceğim... Şubatta 30’uma giriyorum. Bu konuda geç mi kaldım, yoksa daha çok mu erken, bilmiyorum.

* Oyunculuğa devam edecek misiniz peki?


- Dizi oyunculuğunu çok uzun süre yapacağımı düşünmüyorum. Maddi ve manevi anlamda tatmin olacağım başka bir alan bulursam, tamamen bırakabilirim televizyon işini.

* “Hikâye yazabilirim” dediniz, var mı çalışmalarınız?

- Yavaş yavaş başladım.

“KÜL KADIN” MARTTA SAHNEDE

* “Sürgün”den bahsedelim biraz da. Nasıl bir hikâyesi var filmin?


- Büyükadalı, zengin bir Rum ailenin kızı Eleni ile adalı bir faytoncunun oğlu Sedat’ın çocukluk yıllarında başlayan imkansız aşklarını anlatıyor film. Onların gözünden, Bakanlar Kurulu’nun 16 Mart 1964 tarihli sürgün kararıyla yaşanan trajediyi izliyoruz. Ben de sürpriz bir karakteri canlandırıyorum.

* Nasıl bir karakter bu?

- Bir avukat. Filmin sonralarına doğru devreye giriyor. Film için önemli bir karakter, o yüzden daha fazla açıklama yapamıyorum.

* 1960’lı yılları araştırdınız mı rolünüz için?


- Araştırdım. Zaten okuldan da tarihe aşinayım, o dönem neler yaşandığını biliyorum ama tabii tekrar üstünden geçtim.

* Tiyatro çalışmalarınız var mı?


- Hareket Atölyesi devam ediyor. Birkaç senedir üzerinde çalıştığımız “Kül Kadın” oyunu var. Onun ön gösterimini yapmıştık geçen sene. Haftada birkaç gün üzerinde çalışarak devam ediyoruz. Martta sahneleyeceğiz.

Haberin Devamı

HAYALİM ÇALIŞIRKEN, MUTLU VE HUZURLU OLMAK

* Şu an hayal ettiğiniz yerde misiniz?

- Bilmem... Benim hayalim, çalışırken mutlu ve huzurlu olmak. Genel olarak ona ulaşmaya çalışıyorum. Benimle gerçekten samimi olan insanlarla beraber olmak istiyorum.

ÇOCUK İSTİYORUZ DİZİ ENGELLİYOR

* Evlilik nasıl gidiyor?

- Çok güzel. Eşimle hayatı paylaşıyoruz... (Gülüyor)

* Bu, sizin ikinci evliliğiniz. Yeniden evlenirken tedirginlik yaşadınız mı?

- Bırakın evliliği, insan bir ilişkiden çıktıktan sonra bile “Tekrar bir ilişki yaşamayacağım” der. Boşanınca da “Bir daha asla olmaz” diyebiliyorsun tabii. Ama yaralarını sarınca, karşına çıkan birine aşık oluyorsun ve o kaygıların kaybolup gidiyor...

* Sizin için de öyle oldu anlaşılan...

- Evet. İkinci evlilikte daha mutlu oluyormuş insan.

* Çocuk düşünüyor musunuz?


- Evet, istiyoruz ama şu an dizi engelliyor...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!