Güncelleme Tarihi:
*Sizi inanılmaz yorgun gördüm...
- Son bir haftadır hep stüdyoda sabahlıyorum. Albüm hazırlama süreci gerçekten çok yorucu oluyor. Bir de yaşlılık da var tabii yavaş yavaş gelen. 39 yaşındayım.
* Üniversitedeyken belli bir hayat planınız var mıydı?
- Ben üniversiteye babamın yanından kaçmak için girdim.
* Niye?
- Çünkü çalışmak istemiyordum. Babam sanayiciydi. Torna tesviye tezgâhına veriyordu beni. Ağır sanayi işleri ile uğraşmak istemiyordum. O yüzden üniversiteye gitmem tek çareydi. Hatta babam meslek lisesinde okuttu beni. O yüzden özellikle Bilkent’i istedim. İstanbul dışında okumak istiyordum. ıyi de oldu. Üniversiteden atıldıktan, İstanbul’a döndüm.
* Bir Serdarizm sözü dolaşıyor bugünlerde. “Serdar benim filozofum” diyenlere rastlıyorum. Nasıl atıldı bunun temeli?
- Okuldan ayrılıp radyoya başladım. Bir gün bir taksici, Boğaziçi Köprüsü’nde beni dinliyor. Arkadaki müşteri de “Kim bu çocuk?” diye soruyor. Taksici “Ya bayılıyorum ben ona, işte şöyledir, böyledir” diyor. Müşteri Raks Plak Firması’nın yönetim kurulu başkanı. Film gibi işte... “Sür arabayı, Serdar’ı bulmaya gidiyoruz” diyor müşteri ve geliyorlar radyoya. Bir anda çıktılar karşıma ve “Sana albüm yapmamız lazım” dediler. Giriş o giriş...
HAYATIN İÇNDE NEFES ALMAYA ÇALIŞIYORUM
* Geç mi anlaşıldınız size göre?
- Bir müziğin basit veya kaliteli olduğuna karar verebilecek bilirkişi yok. Çünkü müzik bir toz parçası, havada uçar, kimi sever kimi sevmez. Kalitesine karar verebilecek bir merci yok ki. O anlamda çok mücadele ettim.
* Bunu çok hissettirmediniz...
- Ben hediye ediyorum şarkılarımı. Bütün sır Allah’ın verdiği yetenek, o kadar.
* Yine de belli bir birikiminiz olmalı, insan yeri geliyor iki satır fikrini dahi yazamayabiliyor.
- Çok okurum, çok araştırırım. Meraklıyım. Saatlerce internette araştırma yapabilirim. Bir kelime kafama takılır, günlerce sözlüklerde onun izini sürerim. Sayısız şiir antolojisi bitirdim. Bir de tecrübe! Artık yaş 40’a geldi. şimdi aşk acısı beni 1,5 saniye kadar düşündürür. 10 yıl önce 1,5 yılımı alırdı.
* Çok üzüldünüz mü aşkta?
- Gençliğinde herkes üzülür. 14 yaşında aşık olmaktır hedef, 24 yaşında bir gencin isteği bütün kadınlara sahip olmaktır, 44 yaşındaki bir adamın ise tek isteği işinde başarılı olmaktır.
* Peki ya gözlem?
- Türkiye’de bir zamanlar star olmanın belli kuralları, kriterleri vardı. Bir kere çok fazla gezmeyeceksiniz. ınsanlardan uzak duracaksınız. Ben öyle davranmadım. Öyle davranmayarak starlığın üstünde bir yere çıktım. Çıkıp karşıdaki mağazadan telefonumu kendim de satın alabilirim. Yok mu yardımcılarım! Bin tane arabam, 50 tane de yardımcım var ama hayatın içinde nefes almaya çalışan biriyim. Bu da beni doğal olarak gözlemci kılıyor.
BENCE AŞK BİRAZ DA ÇARESİZLERİN İŞİ
* Hayatınızda aşkın yeri daha mı az artık?
- Aşk biraz da çaresizlerin işi bana göre. Yani hayatta tek başına yürüme kuvveti kalmamış insanların işi. Hayat sıralamasında daha önemli öncelikleri olan insanlar da var. Mesela benimki iş, başarı, sağlık, aile olarak geliyor. Annem ile babamınki gibi bir aşk bulursam evleneceğim.
* Çocuk istemiyor musunuz?
- Trenim kaçtı. 50 yaşıma geldiğimde 11-12 yaşında bir çocukla ne kadar ilgilenebilirim. Pişman mıyım? Evet! Keşke 25 yaşında doğanın kanunlarına aykırı gitmeseydim de olsaydı.
TÜRK ERKEĞİ DE KADINI DA YORUCU
* Sadece aşk adamı olsaydınız, aşkın her halini yazamazdınız. Tek tip olurdunuz.
- Eğer sevgilim kol saatim gibi olacaksa, onu yanımda bir mücevher gibi gezdireceksem olmasın! Çoğu kadın öyle... Benim kadınım güzel olacak, benim erkeğim çekici olacak! Eğer hayat birbirine hava atmak üzerine kurulacaksa istemem o hayatı.
* Terk edildiniz mi çok?
- Biri benden ayrılırsa çok çabuk unutuyorum. Aşkın bitmesi beni hiç yormuyor.
* Dost kalabiliyor musunuz?
- Çok isterim ama bizim kadınlarımız bunu annelerinden görmemişler ki yapsınlar. Bana soruyorlar “Neden hep yabancı kadınlar ile birlikte oluyorsun?” diye. Yabancılar biraz daha güçlü sanırım.
* Türk kadını yorucu mu?
- Türk erkeği de, kadını da yorucu...
60'ımda bile genç yaşayacağım
* 60 yaşınızı nasıl hayal ediyorsunuz?
- 60 yaşımda yine Reina’da içki içeceğim, yine Bostancı Gösteri Merkezi’nde konser vereceğim. Ben 60 yaşında bile genç yaşayacağım.
* Şu anda sizi alemin kralı olarak görenler, bunca parayı neye harcadığınızı merak etmiyorlar mı?
- Çok kazanıyor gibi düşünmemeleri lazım. Çok kazansam çok başka yerlerde evlerim olurdu. Konser giderleri, personelin aylık masrafları, baktığım insanların masrafları derken zaten paramı bölüşüyorum. Her şeyi eşit bölen, fazlası bana kalsın diye kurnazlıklar, pintilikler yapmayan biriyim. Vefalıyımdır.