Güncelleme Tarihi:
Ekrana iki yıl ara verdiniz. Hayranlarınız sizi özledi. Neden ara verdiniz?
- Ekrana ara vermem çok planlı değildi. Ama durduğunuz zaman fark ediyorsunuz ki, öncelik sıralamanız kariyer planlaması devreye girince karışıyor: Aileniz, arkadaşlarınız, eviniz... 10 senedir hiç ara vermeden çalıştım ve çok yorgundum. Bedenen de, ruhen de... Sevdiklerimle ilgilenme ve dinlenme fırsatıydı bu benim için. En büyük faydası oyunculuğuma oldu. Yenilenmeden, öğrenmeden bir kısır döngüye girer oyunculuk. Yeni insanlar tanımak, yeni yerler görmek gerek. Eklemek gerek üstüne... Ben cebimdekileri tüketmiştim. şimdi yüklendim, döndüm.
Sizi zirveye taşıyan dizi “Fırtına” oldu. Oysa küçük yaşlardan itibaren oyunculuğun içindesiniz. şöhretin biraz geç kaldığını düşünüyor musunuz?
- Şöhret nedir? Kimin doğrusudur? Ben sevdiğim mesleği doğru yapmaya çalışıyorum. Emek ne zaman karşılığını bulur ses getirir bilemem. “Fırtına”, “Kadın isterse” ya da “Ey Aşk Nerdesin?”... Önemli olan, benim her yeni işte daha iyi olabilmem. Zaman gösterge değildir. Ben ölene kadar oyunculuk yapacağım. Gerisi yalan.
BİZİM SETTE HERKESİN İŞİ DE BELLİ EŞİ DE
Dizi setlerinde yaşanan aşkların pek çoğu gerçeğe dönüşüyor. Siz de “Fırtına” dizisinde başrolü paylaştığınız Murat Yıldırım’la evlendiniz. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
- Sette geçen zaman, özel hayatına ayırdığın zamanı çalar. Oradaki insanlarla ailenden daha çok şey paylaşırsın. Çünkü her gün birlikte yer içersiniz. Tanımak ve anlaşmak zorunlu hale dönüşür. Onlarla dertleşip onlarla güler, onlarla ağlarsın. Ve tabii aşk. Aşk olmazsa bunlar da yetmez. Her sette bu olmaz. Mesela bizim dizide herkesin işi de belli, eşi de...
İleride eşinizle aynı projede yer almayı düşünür müsünüz? Sizce eşlerin ya da sevgililerin aynı projede yer alması avantaj mı, dezavantaj mı?
- Zorluğu, kolaylığı kişisel bir durum belki de... Aynı mesleği yapan ve yola devam eden birçok insan var. Birbirinizin özel zamanına, duruşuna, bakış açısına saygı duyduktan sonra sorun olmaz. Benim yer aldığım diziye geçenlerde konuk oyuncu olarak katıldı Murat zaten ve çok eğlendik.
Eşinizle birbirinizi oyunculuk anlamında eleştiriyor musunuz?
- Eleştirileri işine yarar duruma çevirebilmek önemli olan... Her söylenen söz senin daha iyi olabilmen adınaysa sorun yok. Biz de bunun bilincinde iki oyuncuyuz.
MAGAZİN BİZİM YAŞAM ŞEKLİMİZLE ÇAKIŞMIYOR
Eşinizle sizi gece hayatında pek göremiyoruz.
- Biz de yemeğe çıkıyoruz, arkadaş-larımızın özel günleri oluyor, onlara katılıyoruz. Ama evde zaman geçirmeyi daha çok seviyoruz. “Magazinciler görüntüler, o yüzden çıkmayalım” da demiyoruz. Bunun bir yerinde bizi görüntülüyorlarsa bir şey yapamayız. Yaşam şeklimizle magazin çok çakışmıyor. Herkes işini yapıyor, biz de öyle...
“Ey Aşk Nerdesin?” dizisinde evlenmek isteyen bir kadın ile evliliği düşünmeyen bir erkeğin çatışması anlatılıyor. Siz kadınlarla erkeklerin bu çatışması hakkında neler düşünüyorsunuz? “Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten” sözüne inanıyor musunuz?
- Ayrı anne-babadan doğmuş, ayrı kültürler alarak yetişmiş, farklı kalitede eğitimlerle gelişmiş iki ayrı şahsiyet... Bir de buna karakter özelliklerini ekle... Kariyer, ego, görünüş derken, iki ayrı cinsin sadece ihtiyaçtan bir araya gelme durumu söz konusu... Çok zor... Ama sevmek, sevilmek, çocuk yapmak, hayatta destek olacak biri bunlar da hep ihtiyaç. Ve tabii aşk faktörü var bir de... Aşkla başlayan bu sürecin zor tarafı, bunu sonsuz kılmak. Mars ya da Venüs, aynı yıldız sistemi sonuçta. Başka seçenek yok.
SORUNLU ORTAMLARDA DURAMAYAN BİRİYİM
Sette bir gününüz nasıl geçiyor?
- Enerjik ve keyifli geçiyor. Huzurlu bir set. Ben duygularını çabuk belli eden, gizleyemeyen biriyim. Sorunlu ortamlarda, dengesiz insanların yanında duramıyorum.
Yakın vadeli planlarınız arasında ailenize yeni bir üye eklemek var mı?
- Yakın zamanda işlerden dolayı olamaz ama ikimiz de hazırız.
BURÇİN TERZİOĞLU'NUN EN'LERİ
En çok sevdiğiniz şehir: Floransa
En son gittiğiniz film: Soysuzlar Çetesi
En son aldığınız hediye: Cep telefonu
En çok korktuğunuz şey: Sürüngenler
En sevdiğiniz oyuncu: Meryl Streep
En nefret ettiğiniz şey: Hadsizlik