Çocuk Bayramı’nı kutlarken düÅŸünülecek konular

Güncelleme Tarihi:

Çocuk Bayramı’nı kutlarken düşünülecek konular
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 23, 2005 00:00

CUMARTESÄ° günleri yazmıyorum. Ama, günün ve konun önemi dolayısıyla sizleri bu cumartesi günü ekonomi dışı, ama ekonomiyle ilgili bir yazıyla rahatsız ediyorum.Bugün Çocuk Bayramı. Bu bayramı coÅŸkuyla kutlamak için çocuk ya da büyük herkesin bir nedeni var. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının kutlanmasını çocuklara armaÄŸan etmeyi düşünen Cumhuriyetin kurucuları herhalde ülkenin çocukları için çok büyük idealler besliyorlardı. Acaba bu ideallere 82 yıl sonra ulaÅŸtık mı ya da yaklaÅŸtık mı?Son yıllarda okullaÅŸma ile okuma-yazma konusunda küçümsenmeyecek mesafeler alındı. Ama, bazı illerimizde hála okul olmadığı için okula gidemeyen çocuklarımız var. Okula gitme yaşında geldiÄŸi halde hála okula gönderilmeyen kız çocuklarımız var. Bu bayram onların da bayramı. Ama, bayramlarının farkında oldukları bile şüpheli. ÇOK GERÄ°YÄ°ZÇocuk eÄŸitiminin en önemli parçası okul öncesi eÄŸitim denen 4-6 yaÅŸ arası verilen eÄŸitimdir. Dünya çapında yapılan çalışmalar 4-6 yaÅŸ arası eÄŸitim görüp daha sonra normal eÄŸitimlerine devam eden çocukların diÄŸerlerine göre çok daha baÅŸarılı ve verimli olduÄŸunu ortaya koymaktadır. Erken çocuk eÄŸitiminde Türkiye her açıdan son derece geri bir noktadadır. 2003 yılında yalnızca 360 bin çocuÄŸumuz erken çocuk eÄŸitim programlarına kayıtlıydı (yüzde 10’un biraz üzerinde). Bunların yüzde 20’si kreÅŸlere gidiyor. Halbuki, dünyada bu gruptaki çocukların ortalama yüzde 40’ı erken çocuk eÄŸitimi almaktadır. Bu oran yüksek gelirli ülkelerde yüzde 90 iken, orta-düşük gelirli ülkelerde yüzde 36’dır. Orta gelirli olarak niteleyebileceÄŸimiz ülkemizde erken çocuk eÄŸitimi yok denecek kadar azdır. Bu yıl için erken çocuk eÄŸitiminde okullaÅŸmanın ülkemizde yüzde 25 olması hedeflenmektedir. Hedef dahi dünya ortalamasının altındadır.2001 yılı verilerine göre, 4-6 yaÅŸ grubu çocukların okullaÅŸma oranı Fas’ta yüzde 34, Gürcistan’da yüzde 22, Meksika’da yüzde 70, Ãœrdün’de yüzde 27 ve Yunanistan’da yüzde 73 olmuÅŸtur. Bu konuda ne kadar geri olduÄŸumuz çok açıktır.Erken çocuk eÄŸitimi bugüne kadar ülkemizde hep ek yük olarak görülmüştür. Aileler çocuklarını anaokullarına gönderseler dahi, anaokullarını çoÄŸunlukla bir eÄŸitim sürecinin baÅŸlangıcı olarak deÄŸil, çocuklara gündüz bakacak kurumlar olarak görmektedirler. Bu ÅŸekilde, annelerin çalışması kolaylaÅŸmaktadır.ZORUNLU EĞİTÄ°MErken çocuk eÄŸitimi ucuz bir proje deÄŸildir. Konuya gerekli önemi veren ve anaokulu olan birçok okulda en maliyetli bölüm anaokulu bölümleridir. Bu bölümlerde öğretmen başına düşen çocuk sayısı azdır. Ä°ÅŸletme giderleri fazladır. Yatırım harcamaları oransal olarak yüksektir. Ama, erken çocuk eÄŸitiminin çocuÄŸa ve topluma getirisi üstlenilen maliyetlerin çok üzerindedir.ÖrneÄŸin, dünya çapında yapılan araÅŸtırmalar erken çocuk eÄŸitiminin çocukların eÄŸitimlerini yarıda bırakma olasılıklarını ciddi oranda azalttığını göstermektedir. DiÄŸer ÅŸartlar aynı kaldığı halde, erken çocuk eÄŸitimi gören kiÅŸilerin gelirlerinin de diÄŸerlerine göre daha fazla olduÄŸu bilinmektedir.Türkiye erken çocuk eÄŸitimi konusunda dünya ortalamalarını tutturmak için çok büyük bir atılım yapmak zorundadır. Bu amaçla önce anne ve babalar eÄŸitilmelidir. Erken çocuk eÄŸitim kurumları, kreÅŸ ve gündüz bakım evleri olarak deÄŸil, eÄŸitimin ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir. Hatta, Milli EÄŸitim Bakanlığı’na gerekli mali kaynaklar verilip erken çocuk eÄŸitimi zorunlu eÄŸitimin bir parçası yapılmalıdır.BaÅŸardığımızda, Çocuk Bayramı’nı daha coÅŸkulu kutlamaya hak kazanacağız.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!