Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2006 00:00
Çocuğunuzun kendine güvenmesi, başarılı olması ve çevresiyle sağlıklı iletişim kurabilmesi açısından şart... Bunu oluşturmada ise ebeveynlere büyük görevler düşüyor.
Kendilerine güvenen çocuklar, kendileriyle ilgili olumlu hisler içindedirler. Hayatı başa çıkılabilir görürler ve kendilerine inanırlar. Yapıcı eleştirileri kaldırabilirler ve olumsuz davranışlar içinde olma olasılıkları daha düşüktür.
Güvensiz çocuklar ise dünyayı korkulacak bir yer olarak görürler ve kaygılıdırlar. Kendilerine güvenleri az olduğundan, yapacakları işin başarıya ulaşacağına olan inançları da düşüktür. Kendine güveni olmayan bir çocuk için başarısızlıktan ve utançtan uzak durmanın en iyi yolu katılımda bulunmamaktır. Deneyip de başarısız olmaktansa, hiç denememek onlar için daha iyidir. Bu çocuklar "Çok çalıştım ama yine başarısız oldum" demektense "Denemedim bile" demeyi tercih eder.
Ebeveyn olarak çocuğunuzun ileride sağlıklı ve sorumlu bir yetişkin olabilmesi konusunda üstünüze düşen görevlerden biri de onun kendine güvenini oluşturmaktır. Bunun için öncelikle siz çocuğunuza güvenmelisiniz.
Çocuğunuzu cesaretlendirin
Yaptığı işte başarısız olan çocuğa en iyi yaklaşım şekli, onu bir sonraki adım için cesaretlendirmektir. Böyle bir durumda ona "Sana bunu kaç defa gösterdim, hálá yapamıyorsun. Bak son kez gösteriyorum" demek yerine, onu cesaretlendirecek ve destekleyecek bir tutum içinde bulunmanız onun kendine olan saygısını güçlendirecek ve bir dahaki sefere başarısını arttıracaktır.
Olumlu davranışların çocuğunuz tarafından benimsenmesi için, öncelikle kendi hayatıyla ilgili bazı durumları bağımsız bir şekilde ele alabilmesi gerekir. Sabah evden nasıl çıkması gerektiğini bilen, ödevlerini anne-babadan bağımsız olarak yapabilen, yatağına yatmayı kendi başına halledebilen bir çocuk, doğal olarak kendini yeterli ve iyi hisseder. Bağımsızlık onu gururlandırır.
İlişki kalitesi önemli
Çocuğunuzla ilişkinizin kalitesi de onun kendine güveninin oluşmasına etki eder. Sizin iyi ilişkiniz onun kendine güveninin büyük bir parçasını oluşturur. Sizinle kurdukları ilişki, yapılması ve yapılmaması gerekenlerle ilgili referans noktalarını oluşturur. Bunların üzerine başkalarıyla ilişkilerini kurarlar.
Durmadan tartışan, şikayet eden, dalga geçen, bağıran hiçbir yetişkin ya da çocuk, etrafındakilerle doğru iletişim kuramaz. Bu tutum içinde olan insanların ilişkileri sağlıklı olmaz ve karşısındakiyle ilişki kurmakta zorluk yaşarlar. Kendini kontrol etmeyi öğrenmek ve neyin yapılmaması gerektiğini bilmek, kendine güvenin oluşması için en önemli adımdır.
Konuşmasına izin verin
Çocuğunuzun kendine güvenini oluştururken, neler hissettiğini anlayabilmeniz de önemlidir. Bunun için onun konuşmasına ve kendini ifade etmesine izin vermelisiniz. Çocuğa "kendine güven" kazandırmak önemli bir süreçtir. Ancak genellikle algılanıldığı gibi çocuğu her aktivitesinin sonunda ne pahasına olursa olsun mutlu etmek, hoş kılmak değildir bu... Kendine güven gerçekler üzerine kurulmalıdır. Çocuğunuzun gerçekten başaramadığı bir konuda, ona başardığı hissini vererek onu yanlış yönlendirmiş olursunuz.
Ebeveyne düşen görevler
Çocuğunuz bir konuda yanlış yaptığında ya da başarısız olduğunda onu azarlamak yerine, durumu düzeltmesinde yardımcı olun ve bir dahaki sefere başarılı olacağı konusunda onu destekleyin.
Çocuğunuza çabalamanın, başarının temelinde yer aldığını, ısrarın ve tutarlılığın karşılığını alacağını öğretin. Vereceğiniz cesaret çocuğunuzun karşılaşacağı sorunlarla başa çıkabilmesinde yardımcı olacaktır.
Aşırı korumacı olmanız çocuğunuzun kendine olan güveninin azalmasına ve kendilerini tembel hissetmesine neden olur. Ayrıca her işinde size güvenmeyi ve size bağımlı olmayı öğrenir. Bu kendisine olan güveninin gelişmesinde büyük bir engeldir.
Çocuğunuza güçlü yanları yanında zayıf yanlarını da kabullenmesini öğretin. Kendine saygısı az olan çocuk, sadece zayıf yönlerine odaklanacaktır. Kendinizi örnek göstererek insanların güçlü yanları olabileceği gibi güçsüz yanları da olabileceğini ona anlatın.
Çocuğunuza hayal kırıklıklarının hayatın bir parçası olduğunu, bunlarla herkesin karşılaştığını anlatın. Hayal kırıklıklarıyla nasıl başa çıkacağını ona gösterin.
Sabırsız olmayın
Gün içinde yaşanan karmaşa içinde anne-babalar, daha çabuk sonuca ulaştıran bir çözüm olduğundan çocukları adına onların ne giyecekleri, ne yiyecekleri gibi konularda kararlar verebilirler. Ancak bu şekilde çocuğunuzun kendi hatalarından öğrenmesinin önüne geçmiş olursunuz. Gelişimin önemli taşlarından biri olan tecrübenin eksikliği, ileriki yaşamında çocuğunuz için büyük sorunlar doğurabilir. Kendi başına halledebileceği bir sorununun çözümünü ona bırakmanız ve dışarıdan izlemeniz iyi bir başlangıç olacaktır.
"Hayır" demenin daha ılımlı yolları varÇocuğunuzu korumak adına kullanacağınız "hayır"ların miktarı da çocuğunuzun kendine olan güveninin oluşmasında etkilidir. Her isteğine açıklama yapmadan "hayır" demeniz, aranızdaki ilişkinin gerginleşmesine neden olabilir. Bunu önlemek için;
"Hayır" demek yerine neden isteğini gerçekleştiremeyeceğinizle ilgili çocuğunuzu bilgilendirin. Sorunu ona anlatın.
Çocuğunuzun isteğinin nedenini anlamaya çalışın. Onun duygularını kabul edin. Bazen karşı tarafın sizi anladığını hissettiğinizde, ısrardan vazgeçmek daha kolay olur.
"Hayır" yerine yedek "evet"leri kullanın. Çocuğa "
Yemek yiyeceğimiz için olmaz" demek yerine "Yemekten sonra olur" demek daha etkili bir yaklaşımdır.
Bir problem ya da bir istek karşısında kendinize düşünmek ve en doğru kararı verebilmek için zaman tanıyın.