Çizim yeteneğim olsun isterdim

Güncelleme Tarihi:

Çizim yeteneğim olsun isterdim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2012 00:00

Yosun Güreli, bir hayalini gerçekleştirdi, www.buryos.com adlı online sanat galerisini açtı. Hedefimiz “genç sanat” diyen Güreli, Buryos meydanını ve sanata ne zaman, nasıl merak sardığını Kelebek’e anlattı.

Haberin Devamı

Buryos.com çok yeni bir site... İlk olarak kuruluş amacınızdan, hangi düşünceyle yola çıktığınızdan biraz söz eder misiniz?

- Türkiye’de başka online galeriler var elbette ama bizim olayımız sadece tablo sergilemek değil. Biz olabildiğince Türkiye’nin dört bir yanındaki gençlere ulaşıp onların eserlerinin görünürlüğünü ve satılmasını, onları hem galeriler hem de sanatseverlerle buluşturmayı arzu ediyoruz. Gençlere ve sanata destek veren platformları da Buryos meydanında buluşturmayı hedefliyoruz.
 
Peki bu oluşum için fikir ilk kimden çıktı?     

- Ortağım Burcu Kılıç’la birlikte düşünüp karar verdik. Sadece para kazandığımız bir iş yapmaktan ziyade yaptığımız iş birilerine ulaşsın, katkı sağlasın istedik.

Bu galeriye nerelerden eserler geliyor ve siz hangi kriterlere göre seçiyorsunuz siteye alınacak olanları?

- Malatya Üniversitesi’nden, Kütahya Üniversitesi’nden, Elazığ’dan pek çok sanatçı var şu an. Sayı yanlış hatırlamıyorsam 50’nin üzerine çıktı. Bunu sürekli büyüyen bir havuz olarak düşünebilirsiniz, çünkü her ay listeye yeni sanatçılar ekleniyor. Bize portfolyolarını gönderiyorlar, aralarından seçim yapıyoruz.

İKİ AY İÇİNDE 60 ESER SATTIK

Sonrasında nasıl bir süreç başlıyor?

- Beğendiğimiz isimlere haber veriyoruz, onlar da eserlerini gönderiyorlar. Bir aylık sözleşme yapıyoruz aramızda. Bir ay süresince eserler bizde duruyor, satılanlar müşteriye gidiyor. Satılmayanları da bir ay sonunda sanatçı gelip bizden alıyor.

Şu ana kadar kaç eser satıldı?

- Buryos.com ekim ayında kuruldu. Bu sürede 60 eser sattık.

Buryos meydanında farklı kategorilerle karşılaşmak mümkün. Mesela bir VIP kategoriniz de mevcut...

- VIP henüz açılmadı aslında. VIP eserler için olacak bir bölüm ve henüz proje aşamasında.

Creme de la Creme bölümünde de solo sergileriniz oluyor. Kimin solo sergi açacağına nasıl karar veriliyor?

- O ismi üyelerimiz belirliyor. Böylelikle kişinin diğer eserlerini de sergileyebilme imkanı doğuyor.

İleride belli bir yerde galeri açmayı, işi biraz da sanal ortamın dışına taşımayı düşünür müsünüz?

- Bunu bana sık sık soruyorlar. Bir tane sembolik olabilir aslında ama asıl arzumuz online olarak devam etmek. Çünkü belli bir yerde, atıyorum Çukurcuma’da bir galeri açsak, kaç kişi gelip bakabilecek ki? Oysa internet üzerinden tüm Türkiye’ye ulaşabiliyoruz. Hatta bugüne kadar hiç sanatla ilgisi olmamış kişilere bile... Biz sadece sanatçıyı teşvik etmiyoruz, insanları da sanatı sevmeye teşvik ediyoruz.

Kuruluduğunuz günden bu yana kaç ziyaretçiniz oldu?

- 40 bin.

SANATLA TEYZEM SAYESİNDE TANIŞTIM

Peki, sizin sanat tutkunuz ne zaman, nasıl başladı?

- Teyzem Azade Köker bir sanatçı. Tabii neredeyse 40 sene Almanya’da yaşadığı için çocukken onu çok fazla görme fırsatım olmadı ama yine de sanatla ilk tanışmam teyzem sayesinde oldu diyebilirim.

Sanat eğitimi almayı, güzel sanatlar fakültesine girmeyi neden düşünmediniz?

- Bilmem... Ben sanat okusam diye değil de keşke yeteneğim olsa diye düşündüm hep. Çizebiliyor olmayı çok isterdim. Diğer hayalim de uçmaktı.

Hiç denediniz mi çizmeyi?

- Annem de sürekli “Kızım hiç denedin mi? Neden böyle umutsuz konuşuyorsun?” diyor. Denemedim ama çıkmayacağını düşünüyorum nedense.
Yapamayacağıma inandırmışım kendimi işte...

Eğer öyle bir yeteneğiniz olsaydı, neler çizmek isterdiniz?

- Kafamdakileri çizmek isterdim. İnsanlar hep bir şeyler düşünür, onları kelimelerle anlatırlar. Oysa kelimeler o kadar kısıtlı, o kadar yetersiz ki...

BUGÜNKÜ AKLIM OLSA İŞLETME OKUMAZDIM

İnternette sizin hakkınızda araştırma yapanlar, adınıza ya “Hilmi Güreli’nin kızı” ya da “Ozan Güven’in sevgilisi” olarak rastlıyor. Kendinizi anlatmayı pek tercih etmiyor musunuz? Yoksa ben mi yeterli araştırma yapamadım!

- Yok, sizinle ilgili değil (gülüyor), büyük ihtimalle benden kaynaklanıyor bu durum. Galiba şahsımla ilgili konuşmalar pek yapamıyorum. Mesela fotoğrafım çekilirken de çok garip hissederim kendimi, ben ünlü değilim ki, utanıyorum.

Neden böyle düşünüyorsunuz?

- Bence kişiler kendilerini anlatmamalı, yaptıkları işlerle konuşulmalı. Benim nerede okuduğum ya da bugüne kadar neler yaptığım gibi bilgiler, sadece işe girerken lazımdır. Benim hakkımda böyle bilgiler okumak kime ne kazandırır ki!

Ben yine de merak ediyorum ama ne eğitimi aldığınızı...

- İşletme... Bunu da ilk defa söylüyorum aslında. Marka yönetimi okudum, sonra hukukta yüksek lisansın yarısını tamamladım diyebilirim.

Bu seçimler tamamen size mi aitti, yoksa ailenizin beklentileri doğrultusunda mı şekillendi?

- Kendi seçimlerimde, ama şu anki aklım olsa asla işletme okumazdım. Ne okumak istediğimi bilemediğim için işletme seçmiştim.

Şimdiki aklınızla ne okurdunuz?

- Siyaset tarihi, tarih ya da arkeoloji... Bir de aslında hiç yurtdışına gitmek istemiyordum, İstanbul’da okumayı tercih ederdim bugün olsa...

Haberin Devamı

SEYİRCİYDİM SEKTÖRE GİRDİM

Buryos sizin sanatla ilgili ilk işiniz, ilk girişiminiz mi?

- Evet, daha önce sadece sanat severdim, seyirciydim.

Öğrenciyken sanatla ne kadar ilgiliydiniz? Sanatsal etkinliklere katılır mıydınız?

- Yok katılmazdım. Üniversitede falan sanatla alakam yoktu dürüst olmak gerekirse. Yıllar sonra sanatla ilgilenmeye başladım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!